Kadeş Meydanında 30 Ağustos Coşkusu
Kadeş Meydanında 30 Ağustos Coşkusu
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 99. yıldönümü ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü nedeniyle Atatürk Anıtı’nda düzenlenen çelenk sunma töreninin ardından Çorum Valiliği makamında tebrikat töreni düzenlendi.
Vali Vekili Recep Yüksel, Garnizon Komutanı Personel Kıdemli Albay Ferhan Işık, Çorum Belediye Başkan Vekili Lemzi Çöplü, Valilik makamında kutlamaları kabul etti.
Valilik makamındaki kutlama programının ardından Kadeş Barış Meydanı ve Gazi Caddesi üzerinde geçit töreni yapıldı.
30 Ağustos Zafer Bayramı, tüm yurtta olduğu gibi Çorum’da da çeşitli törenlerle kutlandı. Kutlamalar kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Çelenk sunumundan sonra Valilik makamında tebriklerin kabulünün ardından Kadeş Barış Meydanı’nda kutlama etkinlikleri yapıldı.
Törende, dereceye giren sporculara ödülleri verilirken, halk oyunları gösteri törene renk kattı. Günün anlam ve önemini belirten konuşma Garnizon Komutanlığı Adına Personel Kıdemli Yüzbaşı Uğur Özcan tarafından yapıldı.
Personel Kıdemli Yüzbaşı Uğur Özcan, “Türk milleti tarih sahnesinde var olduğundan beri onu yok etmek isteyen mağlup etmek isteyen güçler her daim gelmiştir. Ancak her seferinde Türk Milleti’nin sinesinde beslediği kahraman evlatları bu hain emellere dur demesini bilmiştir. 30 Ağustos 1922’de kazanılan bu zafer ile bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğu tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir. Bu zafer tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun ve şahlanışının tarih sahnesine yeniden çıkışının ilanıdır. Tarihçiler Büyük Taarruz için şu ifadeleri kullanmışlardır, Türkler Mohaç Meydan Muharebesi’nden yüzyıllar sonra yine parlak bir iman muharebesi kazandılar. Bu muharebelerde Türk Ordusu çok kısa bir sürede kendisinden üstün düşman kuvvetlerinin büyük bir bölümünü imha ve esir etmiştir. Ağustos ayında gerçekleşen bu iki zaferden 1526’daki Mohaç Meydan Muharebesi Avrupa tarihine geçti. 1922 Dumlupınar’daki Başkomutanlık Meydan Muharebesi ise bu toprakların Türk’ün anavatanı olduğunu tüm dünyaya tekrar tescil ve kabul ettirmiştir. Ayrıca askeri açıdan diğer önemli hususta o günün şartlarında bir ordunun bu kadar kısa süre içerisinde 500 km’lik bir mesafeyi yaya ve savaşarak kat etmesidir. 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Zafer ile taçlanmış, müteakiben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri! Emriyle devam eden takip ve imha harekâtında son düşman askerinin de vatan topraklarından atılmasıyla neticelenmiştir” dedi.
Özcan, “30 Ağustos’un gerçek anlam ve önemini Büyük Zafer’in 2. Yıl dönümünde Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği söylevde görürüz. Meydan Muharebesi milletlerin bütün varlığıyla, ahlaklarıyla kültürleriyle kısaca bütün maddi ve manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştığı bir imtihan meydanıdır. Kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur harbi kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe topyekün bir savaş olayının icra edilmiş olmasıdır. Bu zaferle Türk Milleti’nin son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk’ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askeriyle değil milletiyle topyekün olarak savaştıklarını ispatlamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin güvenliğini ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada sürekli barışın tesisine katkı sağlamak için tarihinden ve milletinden aldığı güçle modern harp silah ve tesisatıyla güçlü ve dinamik personeliyle ulaştığı yüksek eğitim seviyesiyle dostlarımızın ve ülkemizin güvencesi, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir. Dünyanın sayılı askeri kuvvetlerinden olan silahlı kuvvetlerimiz her zaman ve her yerde ve her şartta verilecek görevleri ifa ya hazırdır. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu toprakları bize vatan yapan kahraman ecdadımız hiç kimseden yardım beklemeden damarlarındaki asil kanda buldukları güçle bu zaferleri kazanmışlardır. Tıpkı Atatürk’ün Nutuk’ta ifade ettiği gibi, “İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülmez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunmalı ilkesini bu kahraman milletimiz unutmamıştır, unutmayacaktır. Türk Milleti, Türkiye’nin gelecekteki çocukları bunu bir an önce aklından çıkarmamalıdır. Ay yıldızlı bayrağımız altında özgürce yaşamamızı sağlayan Cumhuriyetimizin kurucusu ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah ve dava arkadaşlarını aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kutlamalar geçiş töreniyle sona erdi.