Endişe: Hayat Pahalılığı
Asgari ücrete ikinci bir zam yapılması gündemde. Bakan Bilgin’in “İyi bir artış yaptık” diyerek konuyu kapatmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan “Esirgemeyiz” diyerek konuyu yeniden gündeme taşıdı. Gazetemiz muhabiri de Çorum’da hem esnaf hem vatandaş hem de iş dünyasının konuyla ilgili aldı.
Endişe: Hayat Pahalılığı
Milyonları heyecanlandıran haber geçtiğimiz haftalarda hükümetin temsilcilerinden geldi. Enflasyon karşısında eriyen asgari ücretin ikinci kez revize edileceğine yönelik bir çalışmanın olduğu belirtildi. Bu gelişmeler üzerine gazetemiz muhabiri hem iş dünyasının hem esnafın hem de vatandaşın görüşlerini aldı. Her kesimden insanın ortak endişesinin hayat pahalılığının artması olduğu görüldü.
Bakan Kapıyı Kapattı
Hükümetten gelen açıklamanın ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez asgari ücreti yüzde 50 üzerinde attırdık. Bu günlerde yeniden asgari ücret tartışmalarını anlamlı bulmuyorum. Çünkü gerekeni enflasyon farkı ile yaptık. Bu durumlarda işçiyi de iş vereni de düşünmek lazım. Çünkü asgari ücret artarken, işverenlerin de maliyeti arttı” diyerek ikinci zam için tartışmalara kapıyı kapattı.
Erdoğan’dan Umutlandıran Açıklama
Daha sonra hükümet kanadından tekrar umutları yeşerten bir açıklama geldi. Bir gazetecinin sorusu üzerine konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yapılacak görüşmeler neticesinde de yıl ortasında böyle bir değerlendirme gerektiğinde biz kesinlikle vatandaşımızdan, hele hele işçimizden böyle bir şeyi esirgemeyiz. Veren el alan elden hayırlıdır” ifadelerini kullandı.
Temmuz İddiası
MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı ise asgari ücrete ve emekli aylıklarına temmuz ayında zam yapılacağını ifade etti. Kocaeli’deki istişare toplantısında konuşan Sancaklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini belirterek, “İnşallah temmuz ayı ile birlikte asgari ücretten tutun da emeklilerimize kadar birçok çalışan ve emeklilerimizin maaşlarına zam yapılacak. Çiftçilerimizin kredilerinde kolaylık sağlanacak” dedi.
İş Dünyası Nasıl Bakıyor?
Peki, bu gelişmelere iş dünyası nasıl bakıyor? Gazetemiz muhabiri Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ile bu konuyu görüştü.
Asgari ücretin artmasının ayrıca bir maliyet olduğunu vurgulayan Başaranhıncal, “Asgari ücret bir maliyet demek. Bir maliyet artışı ticarete nasıl yansır? Bunun iyi irdelenmesi lazım ve Türkiye Cumhuriyetinde en büyük işveren devlettir. Devlet bu asgari ücretin yükünden nasıl bir kaynak bularak bu yükü karşılayacak ona bakması lazım. Bizim tarafımızdan baktığınız zaman maliyet artışı olarak değerlendirirsek eğer kimse istemez ama kaçınılmaz maliyet artışını da imalatımıza sattığımız ürünlere yansıtmak zorundayız işverenler olarak” şeklinde konuştu.
Kıdem Tazminatı Detayı
Asgari ücrete her zam geldiğinde kıdem tazminatına da zam geldiğini vurgulayan Çetin Başaranhıncal, bu konunun göz ardı edilen bir maliyet olduğunu hatırlattı. İşverenin kıdem tazminatı için bir maliyet yansıtamadığını vurgulayan Başaranhıncal, “Asgari ücreti aylık bir maaş olarak değerlendirmek doğru değil asgari ücrette her gelen zaman aynı zamanda kıdem tazminatına da yansıyor. Kıdem tazminatı da bildiğiniz gibi geriye dönüktür. Yani kaç yıl çalıştıysa ona göre bir kıdem hesaplanır. Örnek veriyorum ben dün akşam yatarken işletmem de 100 lira borçluyum kıdem tazminatı için sabah kalkıyorum yüzde elli zam geliyor ve benim kıdem tazminatı borcum da yüzde elli oranında artıyor ve geriye dönük olduğu için daha önce sattığın ürünlerden bunu çıkartma şansın yok bu maliyeti ertesi sabah ürüne yansıtmak zorundasın kıdem tazminatına gelen yükü. O yüzden zaten basit görünen asgari ücretin maliyetlere çok inmesi irdelenmesi bu kurumsal dediğimiz kalıcı dediğimiz uzun süredir sektörde olan işletmelerde tazminat yükünün de maliyete yansımasını oluşturuyor” diye konuştu.
“Kısa Bir Sürede Karşılığında Alım Gücünün Çok Da Değişmediği Bir Asgari Ücret Haline Döndü”
Asgari ücrete yapılan her zammın maliyetlere yansıdığını, bunun da her kalemden ürüne zam yapılacağı anlamına geldiğini ifade eden Başaranhıncal, şöyle devam etti:
“Yüzde elli gibi yüksek bir artış güzel bir artış ama karşılığında ürünlere maliyet olarak yansımasıyla kısa bir sürede karşılığında alım gücünün çok da değişmediği bir asgari ücret haline döndü. Yarın asgari ücrete yeniden bir zam yapılırsa bunun fiyatlara yansımamsının tedbiri alınmalı. Bugün bir asgari ücretli bir çalışanımız için devlete 1750 lira prim yatırıyoruz. Yani en basitinden işverenin üzerindeki bu prim yükünü kaldırıp çalışanımıza devletten ziyade çalışana verilebilir. Devletinde bu gelirini fedakarlık yapabilmesi için yeni bir kaynak yaratması gerekmekte. Bu basit, belirli bir kesimin görüşleri alınarak hadi yaptım denilebilecek bir şey değil. Başlı başına dediğim gibi en büyük işveren, devlet. Devlet, kendi maliyet hesabına bakacak bir kaynak yaratacak. Arttıralım gidelim de piyasa kendini bulur dersen maliyetlere yansır.” (Gizem Galatalı-Çağrı Uzun)
HALK NE DEDİ?
CELAL GÜNİNDİ
Asgari ücrete bir zam daha yapılmalı. Keşke 6 bin liraya çıkartsalar çok iyi olur. Ortalık da hiçbir şeye güç yetmiyor artık. Bugün bir kilo domates 25 lira, bir kilo patlıcan 30 lira olmuş millet evine alıp götüremiyor asgari ücret eriyip gidiyor. Bizim aldığımız zamlar çoktan gitti eskiden yarım kilo alan adam şimdi 250 gram alabiliyor. Yazık değil mi bu millete bu pahalılığa rağmen asgari ücret çok düşük çok.
SELAMİ KEÇELİOĞLU
Asgari ücrete zam yapmak çok da önemli değil asıl mesele piyasadaki zamların önüne geçebilmek. Asgari ücrete ne kadar zam gelirse gelsin değişen bir şey olmadıktan sonra zam bizim ne işime yarasın. Bugün 1 litre benzin olsun mazot olsun almış başını gidiyor. Çiftçilik bitmiş, tarım bitmiş, Türkiye tamamen dışa bağımlı olma yolunca bir adım atıyor. Neredeyse her şeyi dolara endeksleyecekler her şeyi dolara bağlıyorlar. Türk parası gittikçe değerini kaybediyor. Yani asgari ücreti bugün 10 bin lira da yapsanız bile açlık sınırına baktığınız zaman 5-6 bin lira 4-5 nüfuslu bir ailenin 1 haftalık gideri oluyor. Yani geçinmek çok zor çok. Asgari ücreti çok yapmak önemli değil önemli olan dediğim gibi pahalılığın önüne geçebilmek, üretim yapmak, yaptırabilmek. Çiftçi üretmiyor artık Türkiye’de üretim bitti önemli olan üretim yapan bir topluma sahip olabilmek. Böyle olunca da asgari ücret ne kadar artarsa atsın 2 ay sonra toplum aynı şeyleri yine yaşayacak. Yani Türkiye bu zamandan sonra ucuzlayacak değil gittikçe pahalanacak her şey. İşçileri görüyorsunuz bir ara sevindiler asgari ücret 4250 oldu diye ama bir ay kalmadan ellerindeki avuçlarındaki eriyip gidiyor. Türkiye’ de insanlar bırakın birikim yapmayı, gezmeyi, dolaşmayı bunlar o insanlar için lükse kaçıyor artık sadece karnını doyurabilmek için yaşıyor, çalışıyor.
EMİNE KARAKÜTÜK
İkinci zam yapılmalı tabi ki. Neden derseniz; ortalık çok pahalı insanlar geçinemiyor, vatandaşın alım gücü çok düşük bu yüzden. Ama yapılan zamdan ortalık pahalanmamalı devlet büyüklerimiz bu konu ile ilgili ilgilenmeli. Pahalılık olduktan sonra yapılan zammın bir anlamı kalmıyor.
ADEM ÖZMEN
Yapılacak olan zamda çift taraflı düşünmek gerekiyor. İşçi mutlaka mağdurdur bende emekliyim ve bende mağdurum neden derseniz 2700-2800 civarında maaş alıyorum bu da normal hayat standartlarına göre yetmiyor zaten. Çünkü masraflar 3e 5 e katlanıyor. İş veren açısından da çalışanları düşünmek lazım bir kişinin sigortası baya bir maliyet tutuyor. Yani asgari ücrete zam yapılsa çok iyi olur çünkü halk refah içerisinde olursa devlette huzur içerisinde olur.
ESNAF NE DEDİ?
MEHMET KAYALAR
Normal şartlarda eleman çalıştırmak hiçbir sektör için zarar kapısı değildir. Tam tersi mevcut ihtiyaçları karşılamak için oluşturulması gereken bir kademedir. Eleman çalıştırmak üretim ve satış miktarını arttırmanın bir yoludur. Elemanı sadece asgari ücretli bir tezgahtar olarak görmek çok yanlış. Elemana altyapı oluşturulmadan yapılan zam piyasaya yüzde 10 enflasyon olarak yansıyacaktır. Devletin vereceği ortalama bugün sadece kaybı gideriyim derse yüzde 25 oranında zam yapacaktır ama bunun piyasaya yansıması da yüzde 10 olacak. TÜFE ve ÜFE var biliyorsunuz. Üretici yüzde 105 oldu geçen ay bu ay tüketici enflasyonu yüzde 54 de kaldı. Burada bir yanlışlık var olanlar bir defa doğru yansıtılmıyor. Tüketici enflasyonu da otomatik olarak üretici ile aynı seviyede piyasaya yansıtılmak zorunda ama biz yansıtamıyoruz esnaf olarak yansıtamıyoruz. Dolayısıyla bu açığı da eleman almayarak karşılıyoruz. Eleman alınmamasının sebebi doğru kar marjını uygulayamadığımızdan kaynaklanıyor. Asgari ücret zammı yapılmalı bence bu durum işvereni olumsuz etkilemez. Aksine işverenin girdileri yükselecektir dolayısıyla gelir seviyesi de yükselecektir. Bu durum bir şekilde piyasaya yansıtılacak. Bizim en büyük eksiğimiz üretim. Üretim yapmadığımız sürece istediğimizi hiçbir zaman elde edemeyeceğiz. Bu Türkiye’de olan bir durum Türkiye’nin en büyük ekonomik sıkıntısı bundan kaynaklanıyor bence. Yoksa üretmeden tüketerek hiçbir yere varamayız ve varamayacağız da.
TUNCAY GÜCCAN
Asgari ücrete 2. bir zam bence kesinlikle yapılmamalı. Çünkü bundan önceki asgari ücret zammından önce millet zam yapılacak diye gerçekten çok mutlu olmuştu ve daha rahat geçineceğini zannediyordu ama maalesef elektrik, doğalgaz ve gıda üzerindeki zamlar yapılan zammın yüzde 50 yapıldığını düşünürsek yine yüzde 60-70 gibi bir miktar vatandaşın cebinden çıkmış oluyor. Fiyatları sabitleyip zam yapılmaması bence daha makul. Durumu bir de işveren için değerlendirecek olursak sigorta primleri ve masraflar arttı. Yani iş veren açısından da düşündüğümüz aman zor. Asgari ücrete yeniden bir zam yapmak yerinde temel ürünlerin fiyatlarının sabitlenmesi daha mantıklı diye düşünüyorum.
MEHMET ŞANÖZ
Bence asgari ücrete bir zam daha yapılmalı. Hayat pahalılığı malum vatandaş zor geçiniyor. Herkes elini cebine attığından olmayacak şey yoktur. Eğer 2. bir zam yapılırsa çalışanlarımızın da hakları neyse biz onu veririz. Zam yapılıyor ama enflasyonda artışa geçiyor bu durumun kontrol altına alınması gerekiyor.
MUSTAFA BEYDİLLİ
Bence asgari ücrete 2.bir zam gelmeli. Çünkü insanlar gerçekten çok zor durumda ve bir an önce gelmeli. Bizim bünyemizde çalışan elemanlarımız asgari ücretin üzerinde bir maaş alıyor. 5500-6000 gibi bir ücret alıyorlar fakat bu bile yetmiyor deniliyor çünkü hayat pahalı. Tam asgari ücret ile çalışan insanlar daha zor durumdadır diye düşünüyorum.