Anar: Cumhuriyet, Bir Kadın Devrimidir
Anar: Cumhuriyet, Bir Kadın Devrimidir
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının ilk adımının 3 Nisan 1930 tarihinde atıldığını belirtti.
CHP Kadın Kolları, 3 Nisan 1930 tarihinde kabul edilen Belediye Kanunu ile birlikte belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkının verilişinin 92. Yıldönümü nedeniyle ülke genelinde eş zamanlı basın açıklaması yaptı.
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, “92 yıl önce bugün, Belediye Kanunu’nu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve kadınlar yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir” diyerek, bir kez daha Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve eşitlik mücadelesine omuz verenleri saygıyla ve minnetle andıklarını vurguladı.
Kamile Anar, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı; 3 Nisan 1930’da, Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinden seçilen Sadiye Hanım idi. 26 Ekim 1933 tarihinde ise kadınlar, köy ihtiyar heyetlerinde ve muhtarlıklarda seçme ve seçilme hakkını kazandı. Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde, yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Gül Esin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın muhtarı oldu. 5 Aralık 1934 tarihinde, kadınlar parlamentoda seçme ve seçilme hakkını birçok gelişmiş ülkeden önce elde etti. Türkiye’nin ilk kadın il belediye başkanı olan Müfide İlhan ise, hak kazanımından 20 yıl sonra; 1950 yılında Mersin’den seçildi.
Türkiye’de kadınların yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 92’nci yıldönümünde, temsilde ne noktada olduğumuza gelin hep birlikte bakalım; 1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. Cumhuriyet tarihi boyunca kadın belediye başkanı oranı olarak en fazla yüzde 3’e ulaşabildi. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı en fazla yüzde 3 ve kadın muhtar oranı en fazla yüzde 2 olabildi.
2019 yılında gerçekleşen son yerel seçimlerde bir değişiklik oldu mu diye baktığımızda ise karşımıza çıkan tablo şu şekildedir; 20.745 belediye meclis üyesinin sadece 2.283’ü kadındır. 1.389 belediye başkanının sadece 21’i kadındır. 30 büyükşehir belediye başkanının sadece 2’si kadındır. 50.157 muhtardan sadece 1.119’u kadındır. 1.272 İl genel meclis üyesinin sadece 48’i kadındır.
Bu veriler aradan geçen 92 yıla rağmen, kadınların eşit temsilden ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.
Bu tablonun nedeni; kadınların yetersizliği veya siyasette yer almak istememesi değildir. Kadınların eşit temsil hakkına erişmesi için, öncelikle ülkeyi yönetenlerin zihniyeti değişmelidir. ‘Evet şöyle sembolik de olsa bayan milletvekillerimizden hiç olmazsa iki tanesini alalım’ diyen anlayıştan, eşitlik beklenemez. Tüm kararların bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı şahsım hükümeti, demokratik bir politika üretemez. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin ‘Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye’ sloganına inanmamız istenemez. Kadın erkek eşitliğine inanmayanlardan, kadını özgürleştiren ve hayatın her alanında güçlendiren politikalar beklenemez.
Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla güvence altına alındığı özgürlükçü bir sistem inşa edeceğiz. İlkokul birinci sınıftan itibaren eğitim müfredatına insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri koyacağız. Kız çocuklarının eğitim hakkını güvence altına alacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engelleri tek tek kaldıracağız. Eşitliği de özgürlüğü de ilk seçimlerden sonra bu topraklarda hakim kılacağız.”