“Ahilik, 800 Yıllık Bir Köklü Geçmişe Sahip”
“Ahilik, 800 Yıllık Bir Köklü Geçmişe Sahip”
Çorum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (ÇESOS) Başkanı Recep Gür, Ahilik kültürünün köklerinin 800 yıllık bir geçmişe dayandığını söyledi.
Bugün faaliyetlerini sürdüren oda, birlik, federasyon ve konfederasyonların Ahilik kültürünün devamı olduğunu dile getiren Recep Gür, bu kültürün ortaya koyduğu prensiplerin sadece mesleki teşekküller değil toplumun her kesimine hitap ettiğini belirtti.
“Ahi Evran 32 Çeşit Esnafı Teşkilatlandırdı”
34. Ahilik Haftası kutlama programında günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Recep Gür, şu ifadelere yer verdi:
Kurmuş olduğu Ahilik teşkilatı ile sosyal, iktisadi ve siyasi hayatımızı etkileyen; Anadolu’nun Türkler için vatan olmasında ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynayan, bu sebeple Türk-İslâm tarihinin önemli şahsiyetlerinden olan Ahi Evran-ı Veli 1171 yılında İran’ın Batı Azerbaycan tarafında bulunan Hoy kasabasında doğmuştur. Asıl adı Mahmut’tur. Ahi Evran’ın çocukluğu ve ilk tahsil devresi memleketi olan Azerbaycan’da geçmiş olsa da, gençliğinde Horasan ve Maveraünnehre giderek o yörede büyük üstatlardan ders almıştır. Bu arada âlim Fahrettin Razi’den aklî (fen) ve naklî (dini) ilimleri öğrenmiştir. Ahi Evran, bir hac yolculuğu esnasında (tahminen 1204’te), evliyadan Şeyh Evhadüddin Kirmani ile tanışmış ve ondan ders almıştır. Tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve tıp alanında derin bir âlim; tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir velî olmuştur.
Bağdat’ın Islâm dünyasının büyük sanat ve ilim merkezi olması, Ahi Evran’ın çok yönlü yetişmesinde etkili olmuştur. Bu dönemlerde İbn-i Sina, Sühreverdi el-Maktul ve Fahrettin Razi’nin eserlerinden istifade etmiş; Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah’m kurduğu fütüvvet teşkilatını da tanımıştır.
XIII. Yüzyıl başlarında Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Kevhüsrev döneminde Muhyiddin Arabî ve hocası Evhadüddin Kirmani ile birlikte Anadolu’ya gelen Ahi Evran, bu tarihlerde hocasının kızı Fatma Bacı ile evlenmiştir. Ahi Evran-ı Veli, Anadolu’da özellikle esnafa İslâmiyeti anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için nasihatte bulunmuştur. Ahi Evran, yaklaşan Moğol tehlikesine karşı halkı uyarmış, hocasının vefatından sonra da O’nun vekili olmuştur.
Ahi Evran’ın Anadolu’ya geldikten sonra Kayseri’de bir debbağ (deri işleme) atölyesi kurarak, sanat sahibi kimseler arasında çok sevilen bir şahsiyet olduğunu ve Moğollara karşı Kayseri’vi savunan Ahileri, Ahi Evran teşkilatını kurduğuna değinen Recep Gür, “1237 yılında I. Alâeddin Keykubat’ın zehirlenerek öldürülmesi üzerine Sultan’la gönül bağı bulunan Ahiler, II. Gıyaseddin Keyhüsrev ve Vezir Sadettin Köpek’e karşı koymuşlardır. Hatta bu dönemde Ahi Evran ve bazı ileri gelen Ahiler Konya’da tutuklanmışlardır. II.Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümünden sonra saltanat naipliğine getirilen Celaleddin Karatay zamanında Ahiler ve Türkmenler üzerindeki baskı kalkmıştır. Bundan sonra kısa bir dönem Denizli’ye giden Ahi Evran tekrar Konya’ya dönmüş; daha sonra da ömrünün sonuna kadar Kırşehir’de yaşamıştır.
Ahi Evran 32 çeşit esnafı teşkilatlandırmış; Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında sanatını icra eden bütün esnaflar Türk-İslâm medeniyetinin zirve kuruluşu Ahilik teşkilatının merkezi Kırşehir olduğu için buradan “İcazetname” almışlardır. Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakârlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlâkın, sanatın, aldın ve bilimin esas alındığı Ahilik teşkilatının kurucusu bu faziletli âlim ve mutasavvıf Ahi Evran-ı Veli, Moğollara karşı mücadele ederken 93 yaşında şehit edilmiştir 1261 (H.653). Kabri Kırşehir’de kendi adı ile anılan caminin avlusunda bulunmaktadır.
Konuşmama Ahi Evran-ı Velinin veciz sözüyle son veriyorum, “Harama bakma, haram yeme, haram içme. Doğru, sabırlı, dayanıklı ol. Yalan söyleme. Büyüklerinden önce söze başlama. Kimseyi kandırma. Kanaatkar ol. Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme. Eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken, affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil ve kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.