‘Yoksulluğun, Yokluğun Lobisi Beştepe’dir’
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çorum’a geldi. İskilip’te ilçe kongresine katılan Ali Babacan, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi.
‘Yoksulluğun, Yokluğun Lobisi Beştepe’dir’
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bugünkü ekonomik tablonun, yoksulluğun, yokluğun lobisi Beştepe’de” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çorum’da İskilip İlçe Teşkilatı’nın kongresine katıldı. Türkiye’nin ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerini aktaran Ali Babacan, hükümete sert yüklendi. Bugünkü ekonomik sorunların sorumlusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Babacan, “Sağda solda düşman aramaya gerek yok. Sağda solda lobi aramaya da gerek yok. Bugün ekonomide dibe batışımızın sebebi, bu kötü yönetimdir. Sayın Erdoğan’dır. Bugünkü ekonomik tablonun, yoksulluğun, yokluğun lobisi Beştepe’dedir. Çok uzaklarda aramaya gerek yok” dedi.
“Bu İşi Oyuncağa Çevirdiler”
Merkez Bankası’nın para politikasını eleştiren Babacan, “Bugün Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu ile her ay yaptığı gibi bu ayki faiz kararını açıklayacak. Normal bir ülkede günlük yaşama pek bir etkisi olmayan teknik bir işlemdir. Dünyada böyle bir şey yok. Bu bize özel. Ama biz ülke, 84 milyon ekran başına kilitleniyoruz ve kararı bekliyoruz. Niye? Bu işi oyuncağa çevirdiler” şeklinde konuştu.
“Tek Sebebi Kötü Yönetim”
Ali Babacan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bir inat uğruna bu ülkeyi mahvettiler. Yazık günah yahu. Toplum olarak kan ağlıyoruz. Bunun tek sebebi kötü yönetim. Ülke kötü yönetiliyor. Sebep kötü yönetim olduğu için ülke ayağa kalkar diyoruz. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu ülkenin haysiyetli insanları hak etmiyor.
Yine o bilim dışı teorisini tekrarlamış. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ demiş. Gerçek tez şu: Erdoğan sebep, yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon, sonuç. İki kere iki dört kadar net.
Bu sözleri söylüyor, piyasada çalkantı… Kur iniyor çıkıyor. Herhalde o anda kendilerini uyardılar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Laf dinlemiyor diye Merkez Bankası başkanı değiştiren cumhurbaşkanı. Herhalde ‘Bir konuştunuz, kur gene fırladı’ diye uyardılar, çıkıp dışarıda ‘Merkez Bankası bağımsız’ diyor. Yarım saat önce konuştuğunu kendisi yalanlıyor.
Sosyal medyada birinci sırada tartışılan konu ‘Dolar 11’ ve Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu. Bütün ülkenin kilitlenip ‘Merkez Bankamız ne yapacak’ diye bakıyor. Dünyada böyle bir şey yok. Bu ülkenin merkez bankası, Cumhurbaşkanı’nın elinde oyuncağa dönüştü.
Madem faiz kötü bir şey, neden sıfırlamıyorsunuz? Neden faizi sıfıra indirmiyorsunuz? Öyle nas deyip de insanların gönül dünyasına, vicdanına, kalbine bir dokunup kaçıp gitmek yok. İşte Amerika’da sıfır. Avrupa’da eksi. Madem nas diyorsunuz; neyi bekliyorsunuz? İndirin sıfıra. Kötü kötüdür. Kötünün azı çoğu olmaz.
Dünyada Para Bol
Sayın Erdoğan ‘Gelişmiş ülkeler en büyük krizi yaşıyor’ diyor. Hangi ülkeymiş? Bir göstersin. Hangi ülkede asgari ücretin satın alma gücü bu kadar düştü? Hangi ülkede emekliler bu kadar perişan? Avrupa’da faiz eksi. Dünyada paranın en bol olduğu dönemlerden birinden geçiyoruz. O gelişmiş ülkeler dediği ülkeler, vatandaşlarına pandemi döneminde karşılıksız destek verdi. Bizde faizli kredi verildi. Vatandaşlarımıza kredi üstüne kredi, faiz üstüne faiz bindirildi. Lafa gelince faize çok karşı. Bütün ülkeler karşılıksız destek verdi. Türkiye tüm ülkeler içerisinde kendi vatandaşına doğrudan en az destek veren ülke oldu. Çünkü desteğin çoğu kredi oldu.
Lafla Peynir Gemisi Yürümüyor
Sayın Erdoğan artık gerçeklerden kopmuş. Kimse bu milleti cahil yerine koymasın. Bunlar sadece ülke içinde uydurulan masallar. Erdoğan ekonomiyi, ülkeyi yönetmek yerine artık algıyı yönetmeye çalışıyor. Biliyorum o etrafındakileri. ‘Moral düzelsin’ diyorlar. ‘O düzelince ekonomi düzelir’ diyorlar. Nafile. Vatandaş, gerçekleri biliyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor.
Faizleri Yüzde 6-7 İken Pırıl Pırıl Bürokratları Meydanlarda Yuhalatıyordu
2002’de ekonomi yönetimini devraldığımızda, ülkenin hali perişandı. Yüzde 66 ile devraldığımız hazine borçlanma faizlerini yüzde 4,6’ya indirdik. Bugün Türkiye tekrar Avrupa’nın en yüksek faizini ödüyor. Bu mu faizle mücadele? Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 6-7 iken pırıl pırıl bürokratları meydanlarda yuhalatıyordu. ‘Faizci’ diyordu. Yüzde 6-7, kendi ifadesiyle, ‘vatana ihanet’ de bugün Türkiye Cumhuriyeti hazinesi yüzde 19-20 ile borçlanıyorsa bu nedir?
Koskoca Ülkeyi Partisinin Teşkilatı Zannediyor
İş insanlarına fırça atıyor. ‘Yatırım yapın diyorum niye yapmıyorsunuz’ diyor. Yatırım da talimatla olmaz, bilmiyor. Bilmiyor, bilenlerle çalışmıyor, bilenleri dinlemiyor, ‘Talimat veriyorum yapmıyorlar’ diyor. Talimatla yatırım olmaz. Bunu da öğrenmesi gerekecek. Çok çarpık bir zihniyetle karşı karşıyayız. Koskoca ülkeyi, kadınıyla, genciyle, iş insanıyla birlikte, partisinin il teşkilatı zannediyor. Partisine verdiği talimatlar gibi ülkeyi yöneteceğini sanıyor. Yatırım talimatla olmaz. Yatırım, güvenle, hukukla, demokrasiyle olur. Ülkede iş insanları arasında ‘çökmek’ tabiri kullanılıyor. Yatırımcılar her an varlıklarına çökülme riskini duyuyorlarsa, yatırım yapmazlar. Varlıklarını başka ülkelerde değerlendirirler. Kendi ülkemizin sermayeleri başka ülkelerde yatırım yapıyor.
Bugünkü İktidarla En Kısa Sürede Vedalaşacağız
Türkiye bir yol ayrımına geldi. Dönülmez akşamın ufkundayız artık. İktidar ortaklarının, ülkenin meselelerini düşünmek yerine ‘50+1 yanlış oldu’ diyerek seçim hesaplamalarına gömülmelerinden anlıyoruz. Ne zaman ki bir iktidar, sorunların çözümüne değil de koltuğu garantileyecek hesaplamalara kafayı takar; işte o zaman artık o iktidarın vakti dolmuştur. Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle, bugünkü iktidarla en kısa sürede vedalaşacağız. Türkiye’yi hızla huzura, barışa ve adalete götüreceğiz.”