Yazar Ahmet Turgut Çorumlularla Buluştu
Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen, “İrfani Geleneğimizde Kalp” adlı konferans Devlet Tiyatro Salonunda gerçekleşti. Konferansa konuşmacı olarak Yazar Ahmet Turgut katıldı.
Ahmet Turgut konferansında şunları söyledi:
“Yürek ve gönül, kalp Arapça bir kelime ama yürekle gönül öz Türkçedir. Yürekten kalbe baktığımız zaman daha çok biyolojik yönüyle kan pompalama yönünü hatırlıyoruz. Sembolik bir dille olaya bakacak olursak Kabe kalp misalidir. Mescid-İ Haram ise o Kabeyi kuşatan sadrdır. Yani yürek Kâbe iken gönül Mescid-İ Haramdır. Rabbi tanımaya onu algılamaya yönelik ilahi işleyişi hissetmeye bu şekilde daha güzel insan olmaya kul olmaya yönelişin merkezi kalp. Resulullah öyle bir şey zikretmiş ki; “sizde öyle bir parça var ki o salih olursa her şey salih olacak” yani sen salih olacaksın. Yani kalbin salihse dilin, elin, kolun ve ayağın yaşamı etkileyen yaşamda faal olan her şey salih olacak. Ama o bozulursa elin dilin kolun aklın ifsat olacak dikkat edin işte o kalptir, demişti. Resulullah Kur’anın genel anlamda bize anlatmış olduğu kalp aklın, sevginin ve vicdanın meşrebidir ve idrak yollarının en yücesidir.
Şu an kullanılmıyor bir iki nesil öncesine kadar kullanılıyordu sahte paralara kalp denirdi. Sahte altına kalp denirdi, çünkü sahteleşme riski yüksektir kalbin. Dönüşürken sahteliğe de dönüşebilir bu risklerin hepsini düşünürken kalbi korumanın yolları insanların aklına geliyor. Kur’an-ı Kerimde bu konuda bizlerin temel ikazıdır. Harama yaklaşmayın der yani onu oluşturacak ortamlardan uzak durun der. Kalbi koruya bilmek için ortamların kendisini ıslah etmekle yanlışlar gayri meşru edepsiz sonuçlar doğurabilecek ortamlardan uzak durmak gerekiyor. Sevgiyle bilgi buluşursa irfana dönecek hikmete dönecek. Kalbin ana merkezi haline gelecek biz kendi algımız açısından bilmeye yönelik şeylere zihin diyoruz zihnin merkezide beynimizdir Kur’an-ı Kerim kalp ile akletmek diyor, Kur’an’da yazıyor kalp ile akletmek aklın yeri kalptir. Türkçemizin tabirleri var, gönül gözü diyoruz. Kalpte bir göz var mı yok ama gönül gözü diye bir tabirimiz gelişmiş buna basiret demişiz. Aklı kullanırken bir şeyleri görüyorsun ama basiret açıksa perdenin arkasından haber veriyorsun. Bir yerden duman çıktığını görürsen ateşin çıktığını anlarsın. O ateş kısmı gönül gözü dediğimiz kısma tekabül edecek”