Vatandaşın Yeni Normalleşmeden Beklentileri Neler?
Kafalar Karışık
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Çorum’da da gözler yarın yapılacak kabine toplantısında … Vatandaş da esnaf da alınacak yeni kararları merakla beklerken biz de yine halkın sesine kulak vermek için sokaklardaydık. Çorum halkına ve esnafa “1 Haziran’dan beklentileriniz neler?” diye sorduk.
Türkiye, 1 Haziran tarihine ve yarın yapılacak kabine toplantısından çıkacak yeni normalleşme kararlarına kilitlendi. Koronavirüste kademeli normalleşme planında en öne çıkacak konuların sokak kısıtlaması, kafe-restoranların çalışma saatleri ve maskesiz hayat planı olması bekleniyor.
Görüşlerini aldığımız Çorumluların bir kısmı ise henüz yeterince aşılama yapılmadığını ve normale dönmek için erken olduğunu savunurken kimi vatandaş ise artık her şeyin eski haline dönmesini bekliyor. Görüşler arasında en uygun kararın alınacağına inanlar da var alınan kararları eleştirenler de …
İşte Çorum halkının alınacak yeni kararlar ile ilgili beklentileri:
“Bizim İçin En Uygun Kararları Alacaklardır”
Uğur AKBAL: Cumhurbaşkanı Erdoğan devletin en üst kademesindeki insan. Gerekli kişilerle gerekli görüş alışverişini sağladıktan sonra en uygun tedbirlerin alınacağını düşünüyorum. Bizim için en uygun kararları alacaklardır. Biz de halk olarak tabii ki öncelikle bu virüs belasının başımızdan bir an önce gitmesini istiyoruz. Herkesin çok yorulduğu bir dönem oldu. Gerek kahvehaneler olsun gerek diğer sosyal tesisler olsun hepsinin açılmasını ve artık rahat bir nefes almayı istiyoruz. Ben emekli olduğum için olayı emekliler açısından değerlendirmek istiyorum. Bizim yapacağımız aktiviteler belli. Az önce bahsettiğim yerler bizim sosyal aktivite mekânlarımız. Eşimizle, dostumuzla en çok bir araya geldiğimiz mekânlar buralar. Bizlere de artık bazı konuların daha net açıklanmasını istiyoruz. Kahveler şu zaman açılacak, çay ocakları bu zaman açılacak diye, lokantalar da keza öyle. Halk olarak belirsizlikten artık sıkıldık. Artık özgür ve rahat olduğumuz dönemlere geri dönmek istiyoruz.
“Henüz Yeterince Aşılama Yapılmadı”
Hasan AKÇA: Henüz yeterince aşılamanın yapıldığını düşünmüyorum. Bu yüzden tedbirlerde esnemeye gidilmesi ihtimalinin doğru bir karar olmadığı kanaatindeyim. Kısıtlamalar bir süre daha böyle devam etmeli. Halkın %80’i aşılanıncaya kadar tedbirler en az bu seviyede devam emeli. Bu sebeple açıklamalardan bir beklentim yok. Ben şimdi desem ki maskeleri artık takmayalım deseler mutlu olurum ya da çay ocakları artık açık olsun bunaldık desem diyemem. Niye diyemem, tamam insan o eski rahat olduğu günleri özlüyor ama bu dediklerim olsa 1-2 aylık rahatlama için önümüzde ki 5-6 ayı hiçe saymak da var. Bu yüzden yapmamız gereken tek şey virüs bitene kader sabretmek ve işte o zamandan sonra güzel günlerin tadına varmaktır.
“Virüsün Bitmesi İçin Önümüzde Daha Uzun Bir Süreç Var”
Halil KURT: Kabine toplantısından hangi karar çıkarsa çıksın halkın yararı için alınacağına inanıyorum ama şahsi fikrim virüsün bitmesi için önümüzde daha uzun bir süreç var. Bu sebeple maskelerin çıkması ve diğer tedbirlerin esnetilmesi için henüz erken. Yanlış planlama ve yanlış zamanda alınan kararlar ülke olarak bu virüsle mücadelemize zarar verir. En ufak bir gevşemede vaka sayıları tekrar eski seviyelerine çıkabilir. Bu durumda bu zamana kadar verdiğimiz mücadeleyi çöpe atar. Biz ülke olarak bu olayı birkaç kez yaşadık. Son olarak herkes hakkında hayırlısı olsun. Hem ekonomik hem de sosyal anlamda rahatlayacağımız günlere geri dönmek için elimizden ne geliyorsa onu da yapmaya devam etmeliyiz.
“Artık Her Şey Eskisi Gibi Olmalı”
Musa ŞEKER: Her şeyden önce artık çay ocakları gibi yerler açılsın ve rahat bir nefes alalım. Daha sonra maskeler çıksın. Artık normal hayatımıza dönmeyi ve bu doğrultuda kararların alınmasını istiyoruz. Zaten vakalarda da azalma gözleniyor. Yeni aşılar da ülkeye gelmek üzere. Salgınla mücadelede de ilerleme kat ettiğimizi düşünüyorum. Artık her şey eskisi gibi olmalı.
“Bu Ülkenin Farklı Dertleri Var”
Adnan ERCAN: Benim kabine toplantısından çıkacak sonuçlardan hiçbir beklentim yok. Zaten şimdiye kadar olanlar da belli. Vatandaş olarak ne karar alacaklarını bilemiyoruz, canları ne isterse o kararı alacaklardır. Bu toplantıdan ne sonuç çıkarsa çıksın hiçbir şekilde halkı tatmin edeceğini düşünmüyorum. Diyelim ki maskeleri belirli alanlarda serbest bırakacaklar veya kapalı olan birçok yeri açacaklar. Ne değişecek? Maskeyi serbest bırakmakla her yeri açmakla sorunlar çözülmüyor ki. Bu ülkenin farklı dertleri var. Biz hastaneye gidip doğru düzgün tedavi olamıyoruz. Sadece virüsten dolayı olan bir durum değil yani bu. Tedavilerin bir kısmı paralıya dönmüş, parasız olanda da yeterli tetkiklerin yapıldığını düşünmüyorum. Ben emekli bir vatandaşım ve bir beklentim yok. Bu düzen böyle gelmiş böyle de gider.
“Bana Destek Vermesinler, İşimi Versinler”
Kemal KIROĞLU(Çay Ocağı İşletmecisi): Beklentilerimiz 1,5 senedir aynı düzeyde devam ediyor. Bizim beklentilerimizin çok dikkate alındığını düşünmüyorum. O yüzden pazartesi günkü açıklamalardan da bir umudum yok. Bundan önce neyse bundan sonrada aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum. Bütün pandemi dönemi aç- kapat ile geçti zaten. Biz de ne olduğunu anlayamadık. Özellikle esnaf olarak çok zor bir süreçteyiz. Tamam pandemi döneminde hükümetin verdiği destekler var, o konuya iyimser bakıyoruz. Tamam bu destekler için teşekkür de ediyoruz ama bütün bunlar yetersiz kalıyor. Benim dükkânımı kapatmayın ben başka bir şey istemiyorum. Benim içerideki müşterimi kısıtlamasınlar. Müşterinin gelip gitmesine karışmasınlar. Dediğim gibi teşekkür ediyorum ama bana para vermesinler ben para istemiyorum. Benim dükkânımı açmaya paradan daha çok ihtiyacım var. Bana destek vermesinler, bana işimi versinler. Yurtdışındaki insanlara yardım yapıldığını söylüyorlar. Yeri geldi kendi vatanlarındaki vatandaşlara maske tedarik edemedikler oldu. Ben ne anladım bu işten? Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün çıkıp virüsü yendik artık özgürsünüz dese en çok ona mutlu olurum.
“Verdiklerini Geri Alıyorlar“
Abdullah KIRCALI (Servis Şoförü): Pazartesi günü yapılacak olan açıklamadan hiçbir beklentim yok çünkü bu Türkiye battı batacak. Ben servis şoförüyüm. Mazot aldı başını gitti, servis şoförleri bitti, esnaf bitti. Özellikle küçük esnaf mahvoldu. Bu süreçte vatandaşların hepsi mağdur oldu. Herkes zor durumda. Yapılacak açıklamalarda duyup da mutlu olacağım hiçbir şey olacağını düşünmüyorum. Çünkü esnafa 3’er bin, 5’er bin TL destek vereceklerini açıkladıkları akşam mazota 1 TL zam yapıldı. Verdiklerini geri alıyorlar. Değişen hiçbir şey olmadı. Diyeceğim şey inşallah bu iktidar daha devam etmez, yerine gelecek olan yeni parti veya yeni iktidar ülkeyi daha iyi daha güzel yönetir.
“Hiç mi Vicdan Yok?”
Mustafa AKBÜLBÜL (Sanayi Esnafı): Ben bu süreçte her türlü kurala uydum ama bana her konuda bir şart koşup kendi her türlü pisliği yapanlara yeter ettiniz artık diyorum. İnsanlara hakkınızı helal edin diyorlar. Mağdur esnafı ayağa kaldırmak için ne yaptılar? Kendileri 3-4 tane maaş alırken; haksızlık, hukuksuzluk yaparken onca israf yaparken gariban esnafı düşünmediler. Gariban esnafı ayağa kaldırsınlar. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Şu an ki ortam tabii ki istemediğimiz bir ortam. Allah kimsenin başına böyle bir musibet vermesin ama ülkenin de gerçekleri var. Ben camiye, şuna buna karşı değiliz ama ülkede eğitim bitmişken, üretim bitmişken 60 bin kişilik cami yapmanın gereği yok. Ülkede adam kayırma hat safhada. Tek bir örnek vereceğim. Ramazanda yardım kolisi dağıttılar. Ya arkadaş memurlara yardım kolisi verilir mi? Kim teşkilata üyeyse onun evine yardım kolisi gidiyor. Hiç mi insaf, hiç mi vicdan yok bunlarda? Ülkeyi yönetiyorlar ama adaletli bir şekilde mi yönetiyorlar bir düşünsünler. Bu memlekette bizden olmayanlar, Türk olmayanlar yöneticilik yapmasın başka bir şey diyemiyorum.