Vatandaş Ne Yapsın!
“Yüz bindeki vaka sayısının artışını neye bağlıyorsunuz?” ve “Ramazan ayı için alınan kısmı kapanma kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sorduğumuz vatandaşların kafası karışık.
Vatandaş Ne Yapsın!
Ramazan ayı için uygulanacak olan kısmı kapanma kararı ile ilgili düşüncelerini öğrenmek istediğimiz Çorum halkına “Yüz bindeki vaka sayısının artışını neye bağlıyorsunuz?” ve “Ramazan ayı için alınan kısmı kapanma kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sorduk. Görüşlerini gazetemiz ile paylaşan vatandaşlar çeşitli görüşler dile getirdi.
Alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu, tam kapanmanın şart olduğunu düşünenler de oldu, kısmı kapanma kararını yerinde bulduğunu söyleyenler de.
Alınan kararlara önce karar alıcıların uyması gerektiğini dile getiren Çorum halkı aynı zamanda vatandaşların da kurallara uyma konusunda umursamaz ve bencil davrandığını belirtti.
Bu süreçte esnafın çok zor günler yaşadığı ve esnafa destek olunması gerektiği konusunda görüş belirten vatandaşlardan bazıları aşı önceliğinin esnafa da uygulanması gerektiğini söyledi.
İşte Çorum halkının konu ile ilgili düşünceleri:
“Tam Kapanma Olmadan, Olmaz”
Caner Beyaz: Kısıtlamalar artık varla yok arasında. Kimsenin ne korktuğu ne de aldırış ettiği var. Ben de birçok kişi gibi en az iki haftalık tam kapanma olmadan bu pandeminin devam edeceği görüşündeyim. Herhangi bir şekilde vaka sayısında bir azalma yaşanacağını düşünmüyorum.
Özellikle akşam 7’den sonra sokağa çıkma yasağının gelmesi ve kalabalık bir şekilde gerçekleşecek iftarların yasaklanması çok doğru kararlar. İnsanlar iftardan sonra dışarı çıkmak isteyeceklerdi ama dışarı çıkma yasağı olduğu için bu durum engellenecektir. Şöyle de bir durum var, gün içinde bir kısıtlama mevcut olmadığı için yine vaka sayıları aynı seviyelerde kalacaktır.
“İşi Olmayanlar Evden Çıkmamalı”
Hanım Aydemir: Kurallara harfiyen uymamız gerekiyor. Hükümetteki karar mercilerinin daha tedbirli, dikkatli olması gerekiyor. Hiç kimse ayırt etmeden kurallar doğrultusunda yaşantımıza devam etmeliyiz. Yapacak bir işi olmayan ve boş gezen insanlarım evden çıkmaması gerek fakat dükkânı olup ev geçindiren insanlara her türlü kolaylık sağlanmalı çünkü o insanlar bu pandemi döneminde çok zorluklar çekti. Ramazan ayı tedbirleri genel anlamda iyi olmuş. Tek diyeceğim şey akşam 7’den sonraki sokağa çıkma yasağına uyamayacak olan çalışan kesimin muafiyetinin korunması gerektiğidir. Bu konuya dikkat edilmeli.
“Devlet de Haklı, İnsanlar da”
Zeki Ahıskalı: Bu pandemi süreci çok uzadı ve insanlar artık sıkılmaya, bunalmaya başladı. Bu sebeple insanlar artık kurallara uyma konusunda zorlanıyor. Kimseye de bir şey diyemiyorum devlet de haklı insanlar da haklı. Evde kal diyorlar, desinler ama ne kadar daha evde kalabiliriz? Bize evde kal diyenlerin, evde hayat var diyenlerin bir tanesi evde durmuyor. Adam dışarı çıkıyor diyor ki dışarı çok kalabalık. Sen dışarıda değilsin nereden biliyorsun dışarının kalabalık olduğunu? Yani insanlar diyor ki siz içeride durun, biz dışarıda rahat rahat gezelim. Bıktı millet bıktı artık bıktı. Yapacak bir şey var mı? Yok! Devletin yerinde sen olsan ne yaparsın deseler ben de aynısını yaparım ama insanların nasıl zorluklarla yüzleştiğinin de bilinmesi lazım.
Bazı insanlar var diyorlar ki: Dünyada son bir tane insan kalana kadar devam etsin. Devam etsin de kardeşim pandeminin ucu sana dokunmadığı için rahat konuşuyorsun. Geziyorsunuz, tozuyorsunuz, tatilinizi yapıyorsunuz, maaşınız geliyor o yüzden rahatsınız ama esnafı bilen yok.
Bilim kuruluna ekonomist, sosyolog gibi profesörlerde gelmesi lazım. Bu süreçten devlet de, halk da usandı. Bunun sonu ne olacak bilmiyorum. Esnafa da aşı önceliği getirilmesi lazım çünkü bu süreçte çok zorlandılar. En azından dükkânlarını yine dikkatli olarak açabilirler.
Ramazan ayı yasakları ise beni çok etkilemiyor. Ben zaten emekliyim. Gündüz bir ihtiyaç olursa onu almaya çıkıyorum başka da bir şey yapmıyorum evime gidiyorum. Esnaf bu kadar zor durumda iken esnaf dernekleri de mecburen sessiz kalıyor. Aksi bir şey söylediği an ertesi gün yok orada. Rahmetli Ecevit zamanında bir tane yazar kasa atıldı da hükümet devriliyordu. Şimdi en az 50 bin tane yazar kasa atacak adam var hiç biri cesaret edemiyor çünkü sindirdiler insanları. Akşama kadar her yerde demokrasi diye bağırıyorlar biri aksi bir şey söylediği zaman da o kişiyi hemen sindiriyorlar.
“Sıkılıp Bunalıyoruz”
Muzaffer Yılmaz: Vaka artışının en önemli sebebi olarak aklıma bizim toplum yapısı olarak birbirimize asla mesafe koyamamamız geliyor. Yani tedbirleri uygulamak istesek de tez canlı bir toplum olduğumuz için hemen sıkılıp bunalıyoruz ve bunun sonucu olarak da vaka sayılarında artışa sebep oluyoruz. Ramazan ayı kısıtlamaları içinse olumlu bakıp destekliyorum.
“Abartılmadan Gereken Kararlar Alınmış”
Hayri Özkes: Uzmanların her dediğini uygulamaya çalışıyoruz. Vaka artışına halk olarak dikkatsiz davranmamız neden oluyor. Her işte vardır bir hayır ama bu pandemi çok zorladı insanları. Gerçekten yorucu bir süreç. Ne olacak ben de merak ediyorum. Ramazan kısıtlamaları hakkında ise fazla abartılmadan olması gerekenler yapılmış diye düşünüyorum. Ramazan sonunda vaka sayısında bir miktar azalma olabilir.
“Ramazan’da Çok Dikkat Edilmeli”
Mehmet Varlı: Bu verilerin sürekli artıyor olması bize gösteriyor ki tedbirler yetersiz geliyor. Yasakların biraz daha genişletilmesi gerekiyor. Özelliklede ramazan ayı boyunca çok dikkat edilmesi lazım. Ramazan bizim için çok büyük önem arz eden bir ay bu sebeple dikkatsizlik yaşanabilirdi. Bu tedbirler alınırken belirli hesaplar, kitaplar yapılıyor ve bunun sonucunda tedbirler alınıyor. Bize de uygulamak düşer.
“Verilen Serbestlikler Art Niyetli Kullanıldı”
Halil İbrahim Özdemir: Vaka sayılarının insanlarımızın tedbirlere uymaması sonucu bu kadar çok arttığını düşünüyorum. Alınan kararlar sonucunda karar verilen serbestliklerin art niyetli kullanıldığını düşünüyorum. Artık bu pandeminin insanların gözünde önemsizleştiğini görüyoruz. Daha dün başıma gelen bir olayı anlatayım. Fırında ekmek için sıra beklerken fırının dışından almam gereken ekmeği fırının içinde neredeyse 50 kişi ile beraber aldım. Dışarıda vermeyecek misiniz ekmeği dediğimde, hayır siz içeri gelin dediler. Bu şekilde bir bilinçsizlikle değil 400’ler, 800’lere kadar çıkar bu sayılar. Tüm bunlar dediğim gibi tedbirsizlikten, cahillikten kaynaklanıyor.
İnsanlar hâlâ dikkate almıyor hastalığı. Bu hastalık çoktan biterdi. Bu işin başında en bilinçli olarak gösterilen toplumlardan biri bizdik. Özellikle Avrupa ülkeleri sürü kavramına girdikleri için zorlanmışlardı ama bizde durumun bununla bir alakası yok bizde tamamen umursamazlıktan dolayı böyle oldu. Pandemi başında süreci çok iyi yöneten bir ülke konumundan şimdi nasıl bir duruma geldik? İnsanlar hâlâ bir arada oturmaktan kalabalık oluşturmaktan uzak durmuyorlar. Bizim insanımız karakter olarak da kısıtlanmaya karşı bir karakter. Bir ay evde kalın bu süreç bitecek deseler, ben dışarı çıkayım da pandemi iki senede bitsin der.