Ümit Özdağ: Kemal Kılıçdaroğlu Şike Adaydır
Ümit Özdağ: Kemal Kılıçdaroğlu Şike Adaydır
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Çorum’dan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi, kendisinin Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı seçtirmek için aday olduğunu söyledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Çorum’a geldi. Akşam saatlerinde kente gelen Özdağ, parti binasında bir basın toplantısı yaptı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ümit Özdağ, Türkiye ve siyasetin gündemini değerlendirdi.
“Yalan Söylüyor”
Özdağ, bir gazetecinin, “300 bin civarında yabancı sığınmacının seçimlerde oy kullanacağı söyleniyor. Ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenerek cevap verdi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun halka yalan söylediğini ifade eden Özdağ, “Kemal Kılıçdaroğlu, hesap uzmanı olmasına rağmen, ‘Önemli değil, aslında 500 bin, 300 bin gibi rakamlar yok’ dedi. Nereden bildiğini merak ediyorum. Belki Süleyman Soylu kardeşi söylemiştir, ona inanmıştır. YSK’nın elindekilerden daha iyi rakamlar var. Kemal Kılıçdaroğlu yalan söylüyor. Kemal Kılıçdaroğlu ‘Ümit Özdağ yalan söylüyor’ derse hodri meydan derim. Kemal Kılıçdaroğlu yalan söylediği için hodri meydan diyemiyor. Bir oy önemlidir. İstanbul’u CHP 13 bin oyla aldı. Türkiye’de bir seçim var, Kılıçdaroğlu ‘ben adayım’ diyor ve ‘300, 500 bin yok da 299 bin’ diyor” şeklinde konuştu.
“Kemal Kılıçdaroğlu Şike Adaydır”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tekrar Cumhurbaşkanı seçtirmek için aday olduğunu vurgulayan Ümit Özdağ, “Kemal Kılıçdaroğlu şike adaydır. Erdoğan’ı seçtirmek için aday oluyor. Elinizde seçimi birinci turda kazanacak bir aday varken 2011’den bu yana girdiği her seçimi kaybetmiş bir genel başkanın siyasi kariyerini şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi kaybederek bitirmek istemesi, onun bireysel tercihidir. Ama biz Zafer Partisi olarak Türk milletinin bir şike seçim kaybetmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Psikolojik Operasyon Yapıyorlar”
Anket ve araştırma şirketlerine de tepki gösteren Özdağ, “Türkiye’de araştırma şirketlerinin değişik partiler tarafından pazarlandığını biliyoruz. Bunlara açıktan nakit ödeme yapılıyor. Birkaç gün önce bir kamuoyu araştırması yapan bir şirket açıklama yaptı, Zafer Partisi’nin oylarında diğer araştırmalarla fark var. Onlarda 9,4 gözüküyor, şirketlere verildiğinde bu gözükmüyor. Biz de bunu biliyoruz. Ama bütün bu saha şirketleri sandıklarda anket yapmayacaklar kararı Türk milleti verecek. Bütün bu anket şirketlerinin sahiplerini sandıklar açıldığında o sandıklara sokucağız. Çünkü Türk milletine yalan söylüyorlar. Psikolojik operasyon yapıyorlar” diye konuştu.
Zafer Partisi’nin medya gücüne sahip olmadan Nisan ayından bugüne kadar gündemi belirlediğini vurgulayan Özdağ, “Zafer Partisi kurulalı bir yıl kadar oldu. Bu süre içerisinde partimiz Türk siyasetini kökten değiştirdi. Gündemi Nisan’dan beri belirleyen ana dinamik oldu. Bunun nedeni sahip olduğumuz büyük maddi imkanlar, televizyon kanalları değil ama Türk halkının gerçek gündemini anlayıp bu gündemi siyasete taşımamızdır” dedi.
Sığınmacılar ve mülteciler konularına da değinen Özdağ, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Türk halkının gerçek gündeminde ülkemize 2011 sonrasında gelen ve sayıları 13 milyonu bulan sığınmacılar ve kaçaklardır. Türkiye dünyanın lunaparkı olmuştur. AK Parti hükümeti bu aradan geçen 11 yıl içerisinde ülkemizin sınırlarının güvenliğini sağlamamış, aksine sonuna kadar açarak dünyanın her yerinden bu ülkeye dolmasını sağlamıştır. Sınır güvenliği sıfırdır. Geceleri yüzlerce kişi değişik noktalarda içeriye girmekte ve ülkenin değişik noktalarına girmektedirler. Kentlerimiz güvenliğini yitirmiştir. Türkiye adeta Filistinleşmektedir. Türk devleti cemaatler ve tarikatlar arasında dağıtılarak Lübnan’daki gibi değişik grupların devleti parçalaması gibi Lübnanlaşma oluşmakta ama coğrafyamızda bir Filistinleşme yaşanmaktadır.
Zafer Partisi olarak bu sürece karşı Türk milletinin iradesini temsil ediyoruz. Türkiye’nin asla ve asla Türk elinden, egemenliğinden alınamayacağını ifade ederek Sakarya Savaşı’nda emperyalist Yunan ordusuna karşı savaşan Türk ordusu gibi biz de örgütlü istilayla mücadele ediyoruz. Bu mücadeleden ötürü ırkçı olmakla, yabancı düşmanı olmakla suçlanıyoruz. Ama bize ırkçı diyenlere ‘Canınız cehenneme, siz vatan hainisiniz’ oluyor. Çünkü gerçekten ya ahmak oldukları için ya da hain oldukları için böyle söylüyorlar. Biz ırkçı değiliz. Ne mutlu Türküm diyene şeklinde bir milliyetçilik anlayışına sahibiz. Ama bir teknenin insan kapasitesi 100 ise o tekneye 200 kişi almaya kalkarsanız iyi bir kaptan olamazsınız. Biz de Türkiye’nin artık bu akımdan kurtulması gerektiğini düşünüyoruz. Bir yıl içerisinde ‘Anadolu Kalesi’ adını verdiğimiz projemizle bu insanların hepsini vatanlarına döndürmek üzerine hazırlık yaptık ve Türk milletinden yetki istiyoruz.
‘Bu sayı çok fazla. Biz de dönmelerini istiyoruz ama dönmezler’ deniyor. Dünyanın en büyük savaşında, en büyük zaferle çıkmış İngiliz ordusu ve donanması İstanbul’u işgal ettiği zaman Mustafa Kemal, ‘Geldikleri gibi giderler’ demişti. Eğer bir devlet, bir millet isterse her şey mümkündür. Biz bu coğrafyadan emperyalizmi çıkarttık, biz bu coğrafyadan kiralık orduları çıkarttık. Biz bu coğrafyadan stratejik göçle Türkiye’ye yönlenmiş insanları da Türkiye’nin dostu olarak çıkaracağız ve vatanlarına yollayacağız.
Bu sayede her sene cebimizden 9 milyar dolar düşmeyecek. Bunlar vatanlarına dönünce kiralar düşecek, bunlar vatanlarına dönünce 1,5 milyon insan iş sahibi olabilecek. Enflasyon en az yüzde 15 düşecek. Yani ekonomi bunların gitmesiyle düzelmeye başlayacak.
Ucuz işçi lafı en büyük yalandır. Ucuz işçi insanların sağlık giderlerini siz karşılıyorsunuz, ameliyat bedellerini siz karşılıyorsunuz, bunların elektriğine, suyuna yardım ediyorsunuz. Ee? Ondan sonra bu adam da sigorta olmadan çalışıyor bundan devlet kaybediyor, bundan siz kaybediyorsunuz iki tane iş adamı kazançlı çıkıyor. Kusura bakmayın da o iş adamı da SGK’sını ödesin ve bir Türk’ü çalıştırsın, Türk vatandaşının karnı doysun. Özetle bu gerekçenin tutar tarafı yoktur. 2011’e kadar Türkiye’de Suriyeli mi vardı? İşleri kim yapıyordu? Türk milleti çalışıyordu. Cumhuriyeti, sanayiyi, tarımı kurdu. Afgan ayağa kaldırmadı. Şurada üç, beş sene önce geldiler. Bu tür kafa karıştırmaya yönelik, aslında Türk milletinin elinden devletini ve ülkesini alma komplosu karşısında asla geri adım atmayacağız.”