‘Turizmin Nimetlerinden Artık Çorum da Faydalanmalı’
‘Turizmin Nimetlerinden Artık Çorum da Faydalanmalı’
CHP Belediye Meclis Üyesi Erkan Özbal, Çorum’un sadece “leblebi” ile değil turizmiyle de anılması gerektiğini belirterek, “Turizmin nimetlerinden artık Çorum’da faydalanmalı” dedi.
Belediye Meclisi’nin Ocak ayı toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda gündem dışı söz alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belediye Meclis Üyesi Erkan Özbal, Çorum’un turizm potansiyeline dikkat çekti.
Potansiyelin doğru kullanılması gerektiğini belirten Özbal, şunları söyledi:
2022 yılının tüm insanlığa önce sağlık, barış, mutluluk ve huzur getirmesinin yanı sıra, ekonomik sıkıntıların had safhada olduğu bu günlerde, ailesini geçindirmekle yükümlü olan yurttaşlarımızın, çocukları karşısında mahcup olmamalarını temenni ediyorum. Bu vesile ile hepinizi Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu adına sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Şöyle gözlerimizi kapadığımızda, 10 saniye kadar düşündüğümüzde Çorum hakkında aklımıza neler geliyor? İlk akla gelen leblebi, biraz toprak sanayi, Çan Saati, birazda sanayicinin gazını almak için arada bir dillendirilen Anadolu kaplanları. Peki şehrimizi tanımayan insanların aklına neler geliyordur? Sanırım leblebi, senin yaptığını Çorumlu yapmaz sözü, bu şehir hangi bölgedeydi, deniz var mıydı? Demem o ki, Çorum diyince akla ilk gelen leblebiden başka bir şey değildir. Leblebiye de Çorum’dan daha çok Tavşanlı sahip çıkmaktadır. Ama Allah var, bizim belediyemizde leblebinin değişik ısılarda kavrulmasının, ne gibi faydalar sağlayacağını gösteren bir çalışmaya da maddi imkan sağlayarak, leblebinin bizim için ne kadar önemli olduğunu tüm Türkiye’ye göstermiş oldu.
1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Hattuşa (Çorum, Boğazköy), Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak Anadolu’da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez olmuştur. Hattiler tarafından “Hattuş” olarak adlandırılan şehir, Hitit egemenliğine geçtikten sonra “Hattuşa” adını almıştır. Hititlerin başkenti Hattuşa. KADEŞ Antlaşması MÖ 13. yüzyılın başında, Kadeş Savaşı’nı sonlandıran, Mısır Firavunu II. Ramses ile Hitit Kralı III. Hattuşili arasında imzalanan antlaşmadır. Yakın Doğu’da imzalanmış ilk antlaşma olma niteliğini taşır. Şu güne kadar kaydedilmiş-bulunmuş en eski uluslararası antlaşmadır. Eşit koşullar altında imzalanmış olan antlaşmanın kil tabletten kopyası Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşa (Boğazköy) antik kentinde yapılan kazılar sonucu 1906 yılında bulunmuştur. Anadolu’nun ilk barajları Hititler tarafından inşa edilmiştir. Örneğin Alacahöyük, Gölpınar Hitit barajı yapımı günümüzden 3250 yıl öncesine (M.Ö.1240’lar) dayanmaktadır. Baraj, gün yüzüne çıkartıldıktan sonra yöre halkının kullanımına açıldı. Bu yönüyle, Gölpınar Barajı dünyadaki ilklerden biridir. O bölgede Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun da yakından takip ettiği yaklaşık 15 milyon harcanarak yapılan bir tesis de atıl olarak durmaktadır.
Diyeceğim odur ki sayın başkan, elimizdeki değerlerin kıymetini daha iyi anlamalı ve bilmeliyiz. Bacasız fabrika olan turizmin nimetlerinden de artık ilimizin faydalanmasının vaktinin geldiğini, hatta geçtiğini belirtmek istiyorum.
Tarihi konakların restore edilmesindeki gayretinizi biliyorum. Kaleden Ulu Cami’ye uzanan kültür yolunu hayata geçirmek istediğinizi biliyorum. Çorumminia’yı yaparak insanlara tarihi yerleri maketten de olsa gösterme isteğinizi anlıyorum. Ama bunlar bize yetmez, bizi kesmez. Çorum için son derece hafif kalır. Elimizde Hattuşa gibi, Alacahöyük gibi KADEŞ Barış Antlaşması gibi, İncesu Kanyonu gibi, Hitit Barajı gibi, Osmancık Koyunbaba köprüsü gibi, Aldullah Yaylası gibi, değerler varken, Japon Prensleri buraları ziyaret ederken, turizmden Çorum için katma değer elde edememek, önceki yıllarda 300 bin ziyaretçi alan bu yerlerin turist sayısının 30 – 40 bin ziyaretçi sayısına düşmesi pandemide de sıfırlanması, ama az ama çok şehrimizi yönetenlerin ayıbıdır, eksiğidir.
Bu eksiği ortadan kaldırmak için bir an evvel bir şeyler yapmak zorundayız. Bürokrasiye çok fazla takılmadan ivedilikle Belediyemiz bünyesinde bir komisyon kurulmalı, etkin sivil toplum kuruluşları bu organizasyonun içinde olmalı, turizm firmaları ile görüşülüp teşvik edilerek ilimizin programlara dahil edilmesi sağlanmalı, gerekirse de belediyemiz bünyesinde bir turizm şirketi kurularak yada hali hazırdaki şirketini kullanarak ilimizin yurt içi ve yurt dışında aktif olarak tanıtımı yapmalıdır. Bölgede bulunan oteller ve turizm firmaları desteklenmeli ve ayakta kalmaları sağlanmalıdır. Daha önceki yıllarda 300 bin olan turist sayısını 1 milyona nasıl çıkartabiliriz çalışmalarını bir an evvel yapmak zorundayız. Pandemi sonrasına hazırlıklarımıza başlamalı vetüm ilimizi turizmli yıllara hazırlamalıyız. Bu sayede ilimiz ve yurttaşlarımızın kazançlı çıkmaları ve yeni gelir kapılarının açılması sağlanmış olacaktır.”