‘TÜİK’in Rakamlarını Ciddiye Almıyoruz’
‘TÜİK’in Rakamlarını Ciddiye Almıyoruz’
Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Yönetim Kurulu, açıklanan TÜİK rakamlarını ciddiye almadıklarını belirterek, kendilerine verilen vaatlerin takipçisi olacaklarının altını çizdiler.
Eğitim İş’in de bağlı olduğu Birleşik Kamu-İş’in ortaya koyduğu üzere, Mayıs ayında 4 kişilik bir aile için açlık sınırının 12 bin liraya, yoksulluk sınırının ise 31 bin liraya dayandığına dikkat çekilen açıklamada; “Seçim öncesi bu sözler verildiğinde, haklarımızın seçim kozu yapılmaması gerektiğini söylemiş ve bu demeçlerin seçimden sonra da takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. Bilinsin ki tüm vaatlerin takipçisiyiz ve peşindeyiz” denildi.
Eğitim İş Çorum Şube Yönetim Kurulu tarafından açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“28 Mayıs seçimleri öncesinde “Yaşadığınız sıkıntıları biliyoruz ve çözeceğiz” diyen hükümet, seçim biter bitmez arka oyunlarıyla işçinin ve emekçinin hakkı olan zamları küçültmeye kaldığı yerden devam etmektedir.
Paralel evrendeki Türkiye’den rakamlar açıklayan TÜİK’in işçi ve emekçinin alacağı maaş zammı açısından da kritik olan Mayıs ayı enflasyon oranı açıklaması bunun en güncel örneği olmuştur.
TÜİK’in bugün açıkladığı verilere göre enflasyon Mayıs’ta aylık bazda sadece yüzde 0,04 artarken yıllık bazda yüzde 39,59’a gerilemiştir.
Seçim öncesinde “doğalgaz rezervi keşfedildiği için” bir ay boyunca ülke çapında 0 bedelle tükettirilen doğalgaz, enflasyon hesabına eklenmiş ve bu yolla enflasyon oranı iyice düşük gösterilmiştir. Maaş zamlarının oranını bu enflasyon rakamının belirleyeceği düşünüldüğünde, hükümetin seçim kozu olarak bedava kullandırttığı doğalgazı biz emekçilere finanse ettirdiği açıktır.
Öte yandan, TÜİK’in gerçek dışı enflasyon oranını bu doğalgaz uyanıklığı bile açıklayamamaktadır.
Tüketilmesi zorunlu gıda kalemleri (un, yumurta, yağ, peynir, vs) günden güne artarken, marketler artık çürümeye yüz tutan ürünler için ‘özel indirim reyonları’ açarken, çalışan nüfusun bankalara ve şahıslara olan borcu aydan aya büyürken, ülke genelinde kira ortalaması asgari ücretin 4’te 3’üne ulaşmışken, ulaşım ve enerji tüketimi son 20 yıldaki en pahalı durumuna gelmişken aylık enflasyonun yüzde 0.04 olduğuna inanmak için aklımızı kaybetmemiz gerekmektedir.
Oysa konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in ortaya koyduğu üzere, Mayıs ayında 4 kişilik bir aile için açlık sınırının 12 bin liraya, yoksulluk sınırının ise 31 bin liraya dayanmıştır.
Kamu çalışanları ve dolayısıyla eğitim emekçileri için, benzerine sadece savaş zamanlarında rastlanabilecek bir kıtlık kapıdadır. Bıçak kemiğe dayanmakla kalmamış, kemiği de kesmeye başlamıştır.
Ekonomi bilimine inatla sürdürülen politikaların faturası emekçilere kesilemez! “Ekonomiyi büyütmekteki başarısını” yıllardır dilinden düşürmeyen iktidarın inatla görmezden geldiği gerçek, bir ekonominin onu var eden emekçilerin alım gücü büyümedikçe sağlıklı ve kalıcı olarak büyüyemeyeceğidir. Dolayısıyla kamu emekçisine, asgari ücretliye reva görülen bu tabloda ülkemiz kaybetmektedir.
Her zaman emeğin onuru için mücadele eden Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Eğer açıklanan bu gerçek dışı enflasyon oranı ve sonrasında açıklanacak benzer rakamlarla seçim öncesinde verilen en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı vaadini rafa kaldırmaya zemin hazırlanıyorsa bu boşa bir çabadır.
Seçim öncesi bu sözler verildiğinde, haklarımızın seçim kozu yapılmaması gerektiğini söylemiş ve bu demeçlerin seçimden sonra da takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. Bilinsin ki tüm vaatlerin takipçisiyiz ve peşindeyiz.”