‘Teknik Direktörler Değişmediği Sürece Müslümanlar Kan Kusmaya Devam Edecek’
‘Teknik Direktörler Değişmediği Sürece Müslümanlar Kan Kusmaya Devam Edecek’
Demokrat Parti İl Başkanı Ahmet Damar son günlerde dünya gündeminin bir numaralı konusu olan Gazze konusu hakkında düşüncelerini paylaştı.
Damar, yaptığı yazılı açıklamada birçok konuda eleştiride bulundu. Sorunu “teknik direktörler” olarak niteleyen Damar “Dünyayı yönetenlerin değişmediği sürece Müslümanlar kan kusmaya Gazze ağlamaya devam eder” dedi.
Demokrat Parti İl Başkanı Ahmet Damar yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi:
“Osmanlı devletinin dağılmasından sonra barışa, huzura hasret kalan Ortadoğu ve bunun içinde de en çok kıyıma uğrayan Filistin halkı ve Gazze şimdilerde tüm dünya ülkelerinde seyirci rekoru kıran Gazze kan ağlıyor.
Osmanlı’dan koparılmak için türlü oyunlar oynanmış, Türk ve yerel insanların kanları döküldükten sonra huzura kavuşacağını sanan Ortadoğu bir türlü huzuru bulamamıştır. Nedeni ise teknik direktörler aynı sadece oyuncular değişmiştir.
Bir tarafta teknik direktörler ABD ve Avrupa ülkeleri bir tarafta Rusya ve İran oyuncular İsrail, Hamas, Hizbullah, PYD-YPG-PKK-KCK terör örgütleri ve daha adını duymadığımız bilmediğimiz örgütler bunun sonucunda Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Bu proje neydi kısaca hatırlayalım; BOP’un sınırları Hindistan ve Cebelitarık arasındaki bölgedir. Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi Kuzey Afrika’dan İran Körfezini de kapsayacak şekilde Pakistan’a Filistin’ Orta Asya’ya ve Kafkaslar’a uzanan bölgedir. Bu bölgede Arap ülkeleri, İsrail, Pakistan, Bangladeş, Afganistan, İran Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye yer almaktadır. Büyük Ortadoğu Bölgesi’nin yüzölçümü yaklaşık 12 milyon metrekare, nüfusu ise 800 milyona yakındır. ABD 1998’de Başkan Clinton Dönemi’nde 21.Yüzyılı şekillendirme adı altında yeni bir Stratejik yaklaşım geliştirmiştir. Bu yaklaşımın amacı, Dünyayı ABD’nin milli çıkarları doğrultusunda şekillendirmektir. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra ABD’nin Afganistan ve 2003 yılında Irak’a müdahalesi ve işgali bu stratejinin ilk adımı olmuştur.
Bu stratejik yaklaşım ve ABD’nin çıkarları ve hayat sahası, ABD’nin sınırları dışına taşmıştır.
Başkan George Bush’a göre okyanuslar artık ABD’yi savunmaya yetmemektedir. Bu yaklaşımla Ortadoğu, Orta Asya, Hazar Bölgesi, Güney Doğu Asya, ABD’nin yeni hayat sahası olarak görülmektedir. ABD’nin 11 Eylül 2001’den itibaren uygulamaya koyduğu projenin adına BOP denmiştir. ABD’nin etki ve ilgi alanlarının sınırları genişlemiştir. Günümüzde ABD stratejik bakışla Ortadoğu’yu Merkez harekat alanı olarak tanımlamıştır. CENTCOM olarak isimlendirdiği ve bölgede teşkil ettiği komutanlığın sorumluluk alanı Ortadoğu ve Afrika’dır.
BOP Projesinin ana hedefleri şu şekilde sunulmuştur:
BOP kapsamındaki ülkelerde istikrarı sağlamak, Filistin, İsrail anlaşmazlığını çözmek, teröre destek veren ülkelerle savaşmak, Ortadoğu ülkelerinde demokratikleşmeye ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak, George W. Bush’un ikinci seçimi kazanmasından sonra Dışişleri Bakanlığı’na atanan Bush’un danışmanı Condoleezza Rice, BOP’un dünya kamuoyuna Fas’tan Çin sınırına kadar 22 ülkenin siyasi ve ekonomik coğrafyasının değiştirilmesi olarak sunulmuştur. Nitekim eylül 2010 tarihinden itibaren Arap baharı adı altında dış destekli halk ayaklanmaları ile diktatörler devrilmiştir.
Aslında BOP’un gerçek hedefleri şunlardır; İsrail’in varlığını ve güvenliğini garanti altına almak. Terörist devlet olarak kabul ettikleri devletlerin elindeki kitle imha silahlarını yok etmek. Petrol sevkiyatının aksamasını önlemek. Terör odaklarını ve destekçilerini ortadan kaldırmak. ABD’ye yönelik muhalif unsurları ve yönetimleri ortadan kaldırmak. Ilımlı İslam anlayışını bölgede hâkim kılmak. ABD’nin nüfuzunu bölgede yaygınlaştırmak.
Amerikanın bu büyük hayalini gerçekleştirmek için masum insanları bebek çoluk çocuk kadın erkek demeden öldüren oyuncular sahne alıyor tabi iki en büyük zararı gören yoksul Filistin halkı, evlerinden vatanlarından çoluk çocuklarından oluyorlar. Hani insan hakları diyenler nerede? Kendilerine gelince demokrasi diye bağıranlar Filistin’e kan ağlayan Gazze’ye İsrail fazla kan, can ve toprak alsın diye Savaş gemisi filosu gönderiyorlar. Bu bir projedir.
Bizim Müslüman dünyasında “Amerika ne der acaba, Rusya ne göz kırpar?” Diyor. One munite (bir dakika) ve kınamayla günümüzü geçiriyoruz ama Gazze kan ağlıyor.
Müslüman devletleri izliyor elinde petrol denilen bir oyuncu var ama sahaya sürmüyor. Dedim ya teknik direktörler aynı. Bunlar değişmediği sürece Müslümanlar kan kusmaya Gazze ağlamaya devam eder.
Türkiye olarak barışı tesis etmek önceliğimiz olacak ki masumlar için ve bölge için bunu yapıyoruz, yapıyoruz da biz de de ekonomi rayına oturmamış halk enflasyon ve pahalılık içinde. İçeride dışarda bir sürü sorunlar var.
Osmanlı 600 yıl nasıl yönetti bu dünyayı bunu iyi anlayıp araştırma yapmamız gerekir ki teknik direktörleri ona güre yetiştirelim. Ne demiş büyük şair:
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, ‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar.
Korkma Gazzem korkma senin iman dolu göğsün var. Nasıl böyle bir imanı boğar. Doğacaktır sana va’dettigi günler Hakk’ın.”