Siyasi Partilerden Örnek Birliktelik
Uslu, Köse, Daşdan ve Ceylan birlik mesajları verdi
Çorum’da bir araya gelen siyasi partilerin temsilcileri örnek bir birlikteliğe imza atarak birlik ve beraberlik mesajları verdi.
Sosyal paylaşım sitelerinde Çorum’la ilgili yer alan asılsız haberlere tepki gösteren Ak Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi yöneticileri, provokatif eylemlere karşı duyarlı davranılmasını istediler.
Bir iftar yemeğine katılan AK Çorum Milletvekili Salim Uslu, CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse ve Ak Parti İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan, MHP İl Başkanı Ercan Daşdan’ın daveti üzerine bir araya geldi. Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ve OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yağlı’nın da eşlik ettiği heyet, farklı siyasi partilerde olsalar da Çorum’un ortak paydaları olduğunu, 1980 yılında büyük acıların yaşandığı kentte birliğin huzurun bozulmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi.
Ak Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, dostluk ve kardeşlik sürecini bazılarının emellerine ve heveslerine kurban ettirmeyeceklerini belirterek, “Toplumu kimse manipüle veya provoke etmeye kalkışmasın bundan kimseye bir fayda yok” dedi.
CHP Çorum milletvekili Tufan Köse ise, Çorum’un provoke edilmesi ve bir dakikalığına dahi olsa huzur kenti olmaktan çıkarılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Köse “Farklı siyasi görüşlerimiz olabilir ama hepimiz ülkemizi düşüyoruz. Birlik ve beraberliğimizi sürdüreceğiz” dedi.
Ak Parti Çorum İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan da Çorum’un 1980 olaylarında 50 yıl kaybettiğini belirterek, kentin artık bir yıl dahi olsa kaybetmeye tahammülünün olmadığını vurguladı.
MHP İl Başkanı Ercan Daşdan ise Çorum’da olumsuz bir hava yaratılması veya eski günlere götürülmesine karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada karşı koyacaklarını belirtti.
Niyet iyi niyet iyi.
SAVAŞTA ZENGİNLER KAZANIR YOKULLAR ÖLÜR.
Kapitalizm sömürgeciliğe dayanır ve savaş ile beslenir. Savaşlarda ölenler öldükleriyle kalır. Silah üreticileri her iki tarafa da borç verir. Malzeme tedarik eden şirketler çok büyüyerek dev haline gelirler. Her savaştan sonraki dünyadaki kontrolleri daha da artar. Sürekli savaşlar olması sanayinin devamlı çalışıp üretim artırmasını gerektirir. Üretimin artması da hammadde talebini tetikler. Hammadde ve zengin kaynaklar bulma ihtiyacı yeni sömürgeler edinmeye ve sömürülere yol açar.
İç savaş kışkırtıcıları önce farklılıkları öne çıkartırlar sonra silah satışları başlar. Halkın cehaletinden iyi yararlanırlar.
Halbuki farklılık dünyanın temelinde var iki kardeş bile birbirine benzemez bu çatışma sebebi olamaz.
Çatıştıramazlarsa bu defa sınırları değiştirirler işte o zaman mülkiyet alanı belirsizleşecek ülkeler sorumluluk alanları belirsizleşeceği için komşularla hatta mahalle savaşlarına kadar işi vardırabilirler.
Çözüm yukarıda yazdığım yorumda gizli ancak katılan hiç olmadı.
Bu sevindirici aslında herkes gibi düşünüyorsam mutlaka bir yerde yanıldığımı araştırırım.
Halkımızın cehaletini ürkütücü boyutlarda buluyorum. Başka türlü bunlara kim oy verir ki? Görgüsüzlükleri de bi başka konu.
Kristof Kolomb’un günlüğünden anladığım kadarıyla Kızılderililer işin sırrını veriyor galiba.
Bir tek onlarda iç savaş çıkartamadılar ve 200 milyonu kese kese yoruldular 500 yıl sonra 2.5 milyon daha kaldı diye üzülüyorlar. İşlerini bir onlar zorlaştırdı.