‘Sendikal Örgütlenme Hakkımız Yok Ediliyor’
‘Sendikal Örgütlenme Hakkımız Yok Ediliyor’
Çeşitli konfederasyonlara bağlı sendikalar, ortak bir basın açıklaması yaparak sendikal hak ve özgürlüklere getirilmek istenen yüzde 2 barajına karşı çıktı.
Sendika başkanları, 6. Dönem “toplu sözleşme” ile getirilip, Danıştay tarafından yürürlükten kaldırılan %1 barajının mevcut yasaların arkasından dolanmak suretiyle %2’ye çıkarılmak istendiğine dikkati çekerek, bu durumun sendikal örgütlenme hakkını yok ettiğini savundu. Açıklamaya, Eğitim İş Selim Bozkurt, Eğitim Gücü SenAhmet Ölçer, Hürriyetçi Eğitim Sen Mahmut Alpaslan, Anadolu Eğitim Sen Mesut Çetinoğlu, Özgür Eğitim Sen Serdar Efe, Tüm Bel Sen Nevzat Veldet imza attı.
Yapılan ortak açıklamada, “Sorun sadece yüzde 2 barajı altında bırakılmak istenen sendikaların ve üyelerinin değil, sendikal hak ve özgürlükleri savunan, iktidarların kapı kulu olmayı reddeden tüm sendikaların, konfederasyonların ve kamu çalışanlarının sorunudur” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tüm kamu çalışanlarını sendikal örgütlenme hakkımızı tamamen yok etmeyi hedefleyen barajlara karşı birleşmeye çağırıyoruz.
TBMM’ye sunulan bir torba yasaya eklediği düzenleme ile sendikal hak ve özgürlüklere bir darbe daha indirmesi hedeflenmektedir. 6. Dönem “toplu sözleşme” ile getirilip, Danıştay tarafından yürürlükten kaldırılan %1 barajı mevcut yasaların arkasından dolanmak suretiyle %2’ye çıkarılmak istenmektedir.
Bilindiği üzere 6. Dönem mutabakatla taraflar sadece ekonomik kayıpların altına değil, temel sendikal hak ve özgürlüklerden olan sendikal ayrımcılığın altına da imza atmıştır.
Böylece 192 sendikaya üye 56 binden fazla kamu emekçisi daha baştan sadece farklı sendika seçtikleri için cezalandırılmak istenmiştir.
Düzenleme, Mevzuata Ve Hukuka Aykırı
Söz konusu baraj düzenlemesi sadece mevcut 4688 sayılı yasanın 28 maddesine değil, anayasaya ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin çok sayıda AİHM kararına aykırıdır.
Danıştay 12. Dairesi başvuruyu 08.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karara bağlamıştır.
Danıştay kararında, “4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle eşitsizlik yaratması itibarıyla çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”
Tespitinde bulunarak %1 barajına ilişkin düzenlemenin “yürütülmesinin durdurulması” kararı vermiştir.
Yüzde 1 Olmadı, Şimdi De Yüzde 2 Barajı Getirmek İstiyorlar
Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen TBMM’ye sunulan bir torba yasa ile bu kez %2 barajı getirilmesi hedeflenmektedir.
‘’Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’’ adlı torba yasanın 11. ve 12. maddeleri ile:
Bulunduğu hizmet kolunda yüzde ikisinden daha fazlasını üye kaydetmiş kamu görevlileri sendikaları üyelerine toplu sözleşme ile belirlenecek tutarda “toplu sözleşme ikramiyesi” ödenmesi öngörülmektedir.
Hizmet kolunda çalışan kamu görevlilerinin yüzde ikisinden daha az üye kaydetmiş kamu görevlileri sendika üyelerine ise “toplu sözleşme desteği” verilmesi öngörülmektedir.
%2 barajını aşan sendikaların üyeleri mevcutta 2119 gösterge rakamına göre aldıkları mevcutta 707 TL “toplu sözleşme ikramiyesinden” yaralanmaya devam edecektir. %2 barajının altında kalan sendikaların üyelerine ise bunun üçte birine denk gelen (750 gösterge rakamına göre 250 TL) “toplu sözleşme desteği” ödenmesi hedeflenmektedir.
Öncelikle yukarıda da dikkat çektiğimiz üzere 2022-2023 yıllarını kapsayan olan 6. Dönem toplu sözleşme metninde ‘’ yüzde 1’’ baraj şartı olarak yer alan düzenleme hakkında açılan davalar sonucunda Danıştay tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.
Buna rağmen iktidar yüzde 2 baraj şartını öngören bu “yeni” düzenleme ile açıkça Danıştay kararını çiğnemektedir.
İktidar Güdümlü Sendikacılık Büyüyecek
Söz konusu düzenlemenin yasalaşması halinde aşağıdaki tablolardan görüleceği üzere 2 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ÇSGB tebliğini esas aldığımızda 11 hizmet kolunda kurulu bulunan toplam 231 sendikanın tam 188’i %2 barajı altında kalacaktır. Söz konusu sendikalara üye 81 bin 828 kamu emekçisi, mevcutta toplu sözleşme ikramiyesinin üçte birine denk gelen “destek” ile yetinmek zorunda bırakılacaktır.
Yapılmak istenen düzenlemenin amacı ’Sendikal algının güçlendirilmesi ve sendika üyeliğinin desteklenmesi’’, ’Uluslararası, Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde temel hak ve özgürlükler kapsamında güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının temin edilmesini sağlamak’ gibi sunulmaktadır.
Ne kadar cilalanırsa cilalansın %2 barajını geçen sendikal düzenleme ile Anayasal ve başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının tamamen ortadan kaldırılmasının hedeflendiği açıktır.
Anayasamızın 51. Maddesinde yer alan sendika kurma hakkı açıkça ihlal edilmekte, sendika seçme ve örgütlenme özgürlüğünü en temel hak sayan ILO 87. ve 98 sayılı sözleşmeleri yok sayılmaktadır.
Bağımsız sendikaları ve sendikal anlayışı tamamen yok ederek tek tip sendikacılığın önünü sonuna kadar açmayı hedefleyen bu tablonun “sendika üyeliğinin desteklenmesi’’ olarak yutturulmak istenmesi kabul edilemez.
’Uluslararası, Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde temel hak ve özgürlükler kapsamında güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının temin edilmesini sağlamak’ için yapılması gereken ilk iş sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin önünü daha da tıkayan değil, açan düzenlemeleri, grev hakkı ile tamamlanmış bir gerçek bir toplu pazarlık sistemini derhal hayata geçirmektir.
Dolayısıyla sorun sadece %2 barajını aşmış olmak ya da aşmamış olma meselesi değil, yıllardır alabildiğine tahrip edilmiş sendikal hak ve özgürlükleri tamamen ortadan kaldırma, iktidar güdümlü sendikacılığı daha da büyütmeyi, diğer sendikaları hedefe koyma sorunudur.
Hukuksuzluğa Karşı Tek Ses Olalım
Kısacası sorun sadece %2 barajı altında bırakılmak istenen sendikaların ve üyelerinin değil, sendikal hak ve özgürlükleri savunan, iktidarların kapı kulu olmayı reddeden tüm sendikaların, konfederasyonların ve kamu çalışanlarının sorunudur.
Bunun için Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Gücü Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen olarak, tüm sendikaları, konfederasyonları, hangi sendikaya üye olursa olsun tüm kamu çalışanlarını bu hukuksuzluğa karşı tek ses olmaya, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”