“Şartlar Herkes İçin Eşit Olmalı”
“Şartlar Herkes İçin Eşit Olmalı”
Cumhurbaşkanlığı kabinesi tarafından alınan ve 29 Nisan Perşembe günü saat 19’da başlayıp 17 Mayıs Pazartesi günü sabah saat 5’te sona erecek olan 17 günlük “kapanma” kararını Çorum halkına sorduk.
“Tam kapanma kararını nasıl karşılıyorsunuz?” diye sorduğumuz Çorum halkı düşüncelerini gazetemiz ile paylaştı.
Vatandaşların ortak sorusu “Esnafa destek olacak mı?” olurken kimi vatandaşlar hükümetin tutumunu eleştirirken kimi vatandaşlar ise durumu suistimal eden insanları hedef aldı.
Kısıtlamadaki bazı kuralların vatandaşlar tarafından art niyetli kullanıldığı savunan vatandaşlar başkasının vurdumduymazlığını kendilerinin çektiğini ifade ederek dert yandı.
Kapanma kararının çok önceden alınması gerektiğini savunan vatandaşlar ise alınan kararları mantıksız bulduklarını söyledi. “Kapanma”nın detaylarına bakıldığında muafiyet listesinin çok kabarık olduğunu dile getiren bazı vatandaşlar “Muafiyet listesi zaten ülkenin %20’sine denk geliyor” diyerek eleştiride bulundu.
Çorum halkının eleştirdiği bir diğer karar ise hafta sonu yasaklarında açık olacak yerler ile ilgili idi. “Hafta sonu için daha katı kurallar olmalıydı” diyen vatandaşlar şartların eşitsizliğine sitem etti.
İşte Çorum halkının “tam kapanma” kararı ile ilgili düşünceleri:
“Vatandaşa Destek Olacak mı?”
Absusselam Erkus: Kısa sürede tam kapanmaya geçilecek diye söyleniyordu zaten ama bu kadar çabuk olacağını bilmiyordum. İki günlük sürede nasıl bir çözüm bulacağımızı bilmiyorum. Ben öğrenciyim. Kapanma olacağı açıklandığı için benim şimdi Diyarbakır’a gidip gelmem gerekiyor. Tamam sınavlarımız uzaktan olsa da üniversitede halletmemiz gereken işlerimiz oluyor. Ben apart dairede kalıyorum. Kalacak yer sıkıntım yok çok şükür ama bu sürece benden daha hazırlıksız yakalanan öğrenciler var. Devlet öğrencilere yaptığı kredi ödemesini aksatmazsa sıkıntım yok ama aksatırsa o zaman benim içinde sıkıntı olur. Bu süreç için en büyük kaygım kendi işini yapamayıp eline herhangi bir gelir geçmeyen vatandaşlar. Bu süreçte onlara bir destek olacak mı merak ediyorum.
“Süreci Geciktirerek Esnafı Zor Durumda Bıraktılar”
Selinay Büker: En başında olması gereken şu anda oldu. İşlerine geldikleri gibi davrandıklarını düşünüyorum. Bu süreci geciktirerek esnafı çok zor durumda bıraktılar. Onun dışında okuyan öğrenciler de çok fazla etkilenecek bu durumdan. Okullar ve dershaneler kapandı. Sınavlara hazırlık döneminde olan öğrenciler içinde çok zor bir süreç hazırlanma konusunda bayağı bir sıkıntı yaşayacaklar. Ayrıca günlük yevmiye ile çalışan işçiler bu tam kapanma sürecinde nasıl para kazanacaklar bu da merak ettiğim konulardan biri.
“Cezasını Vatandaşa Çektiriyorlar”
Kenan Bey: İlk etapta umreden ve diğer ülkelerden gelen vatandaşların kontrolünün iyi yapılması gerekiyordu. Bu vatandaşları sadece ateşlerini ölçüp evlerine gönderdiler. Virüste bu dönemden sonra ülkeye hızla yayılmaya başladı. Gerekli önlemleri alamadılar. Örneğin bu İngiliz varyasyonu olan virüsün dünyada görülmeye başlandığı dönemde diğer ülkelerden ülkeye gelen vatandaşları 15 gün karantinaya alsalar hiçbir şey olmayacaktı. Bu önlemler alınmadığı için mutasyonlu virüs önce Tokat’ta daha sonra diğer şehirlerde görülmeye başladı. Hadi ilk dönemde acemiliklerine geldi çok beklenmedik bir durumdu diyelim ama ikincisinde bu işi beceremediler. Bu tedbirsizlikten dolayı bunun cezasını suçsuz vatandaşa çektiriyorlar. Yasaklarda bile denetimler yapılmıyor marketler tıklım tıklım dolu. Sadece küçük bakkallar ve fırınlar açık olsaydı yeterli olurdu. Şimdi yasak var diyorlar ama her yer açık bu işe anlam verebilmiş değilim.
“Muafiyet Listesi Türkiye’nin %20’sine Denk Geliyor!”
Uğur Gülay: Alınan önlemleri saygıyla karşılıyoruz ama muafiyete tabi olan kesime bakıyorum ülkenin en az %20’si dışarıda. Pazar gününü tamamen yasak yapıyorlar, cumartesiyi de yapsınlar. Bir tek cumartesi, pazar günü mü gidip marketten alışveriş yapabiliyor bu insanlar? Cuma günü alışverişimi yaparım cumartesi, pazar günü evde dururum. Kapanmanın anlamı budur. Ben ekmeğimi Cuma gününden alırım gerekirse fırınlarda kapansın. Adam parkta, bahçede oturmak için eline bir ekmek alıyor, nereden geliyorsun diyene ekmek aldım oradan geliyorum diyor. Bu yanlış. Cuma günü al ekmeğini. İki tane alacağına dört tane al çünkü bu süreci zaten evde geçireceksin kapanma budur işte. Çevremizde şu an oturanların hepsi 65 yaş üstü. Nereden biliyorsun diyeceksiniz hepsini tanıyorum çünkü. Nasıl böyle rahat oturabiliyorlar? Denetim yok çünkü. Bakıyorum muafiyeti olanlara kimler muaf diye herkes muaf. Çalışana bir şey dediğimiz yok. Sağlıktır, kolluk kuvvetleridir bunlar mecburiyet ama bunun dışında tatlıcılar, çerezciler neden açık? Tezada bakar mısınız! Yani ben hafta sonu tatlı çerez yemeden duramam mı? Hafta içi al ne istiyorsan, hafta sonu tüket. Bu insanlar hafta sonu çerez almaya gidiyorum, tatlı almaya gidiyorum dediğinde bir şey diyemeyeceksiniz. Bunlar hep bahane, adamlar gezmeye çıkıyor.
“Kurallara Uymayanlar Yüzünden Ben Kapanmak Zorunda Kalıyorum”
Bugün gidip parklara 65 yaş üstü ve 18 yaş altı olanlar hep maskesiz yürüyüş yapıyorlar. Neyinize güveniyorsunuz siz anlamıyorum ben. Sizin maske takmamanız yüzünden ben evde 20 gün hapis hayatı yaşayacağım. Ben kurala uyuyorum. Bakın sohbet ettiğim arkadaşlarım nerede oturuyor ben nerede oturuyorum. Mesafemizde sıkıntı var mı? Yok. Maske takmayanımız var mı? Yok. Niye ben bu kurallara uymayanlar yüzünden eve kapanmak zorunda kalıyorum?
Muafiyeti suistimal etmesinler artık. Markette vatandaşın birine sordum sen 65 yaş üstüsün burada ne işin var dedim. Polisler gördü bir şey demedi diyor. Burada suistimal yok mu? Alınan kararlar herkes için eşit uygulanmalı. Herkes için aynı tedbirleri uygula 1-2 hafta çekelim sıkıntısını ama sonrasında rahata kavuşalım. Dediğim gibi tatlıcı açık , paket servis açık, orası açık burası açık olan 3-5 tane garip esnafa oluyor. Yazık onlar ekmek yiyemiyor. O adamında çarkı bir şekilde dönmeli.
“Faturalar Zorlayacak”
Bilal Tolan: En önemli mağduriyetimiz ödemelerimizde yaşayacağımız aksaklıklar olacak. Bizim işimiz inşaatla ama bu süreçte gidip işlerimi halledemiyoruz. Aldığımız işler hep yarım kaldı. En basitinden faturalar bile zorlayacak bizi. Kapanmadan sonra her şey düzelecek mi o da belli değil. İnşallah bu sürecin sonunda beklediğimize değer.
“Şartlar Herkes İçin Aynı Olmalı”
Mustafa Martı: Bu bizim için ilk değil. Daha öncesinde 2020 mart ayında da 2,5 aylık bir kapanma sürecimiz olmuştu. Bizi maddi olarak çok etkilemişti. Şimdi ise tekrardan bir tam kapanma sürecine giriyoruz. Bu süreçte ne yapacağız bilmiyoruz. Herhangi bir yardım yok. Elektrik, su, doğalgaz faturalarını ve kirayı ödeyemiyoruz. Burada devlet büyüklerinden küçük esnaflar olarak yardım bekliyoruz. Ülkenin zor bir dönemden geçtiği doğru tamam ama bizim de mağdur edilmememiz gerekiyor. Bir de neden perşembe günü bilemiyorum. İnsanları bu süreçte zaten çok korkuttular yok berbere gitme, çay ocağına gitme diye zaten az olan işlerimiz sıfıra indi neredeyse ama otobüsler dolu, AVM’ler dolu, uçaklar dolu, kuruyemişçiler açık oralara neden bu ayrıcalık tanınıyor? Gelen vatandaşı tıraş edeyim, fişini kesip kaşemi basayım, faturasını da vereyim gitsin. Ben neden bunu yapamıyorum. İnsanlar şimdi alıyor eline bir kilo leblebi elinde fiş var diye bir saat geziyor. Böyle bir şey olamaz. Herkes için aynı şartlar olsun istiyoruz.
“Esnafa ‘Paran Var Mı?’ Diyen Soran Yok!”
İbrahim Kartal: Bu kararların alınması için çok geç kalındı. Bundan en az 3-4 ay önce bu kararlar alınmalıydı. Esnaf olarak bundan daha bitik bir vaziyette kapanmaya gidemezdik herhalde. Bu süreçte varımızı yoğumuzu her şeyimizi harcadık. Devlet adamları için hava hoş. Pazartesi kabine toplanıyor, perşembe kapanıyoruz diyorlar. Esnafa paran var mı pulun var mı diye soran yok. Bankaları açık tutuyorlar. Kapatıyorlarsa her yeri kökten kapatsınlar. Esnafa bir güzellik yapacaksan Bağ-kur, sigorta borcunu erteliyoruz, vergini siliyoruz desinler. Biraz önce bankayla görüştüm bizde kapanma yok diyorlar. Şimdi ben oradan evrak alacağım, cuma günü çekimi-senedimi ödeyeceğim sonra tekrardan geri bankaya döneceğim. Benim 17 günlük kaybımı kim ödeyecek? Devlet mi ödeyecek? Zaten ben iki senedir fedakârlık yapıyorum. En ufak bir kira desteği bile almadım. Adımız şirket geçiyor diye bize zengin diyorlar. Buradan altı aile ekmek yiyor. Bizim işimiz fotokopi tamirciliği, okullar kapalı. İş yapabileceğimiz hiçbir yer yok. Memurlar için öyle değil ama isterse üç ay kapansın umurlarında değil. Maaşları yatıyor çünkü. Memura bir ay maaş vermesinler de göreyim bakıyım Esnaf öyle değil bir şekilde susturuyorlar ama memurlar ortalığı ayağa kaldırmıyorlar mı o zaman bir görelim.
“Doğru Karar”
Muhlis Doğan: İşlerimiz pandemi döneminde durgundu ama sağlıklı günlerimize dönebilmek için alınan kararın doğru olduğunu düşünüyorum. En kısa zamanda diğer ülkelerin aşılanmasının da yapıldığı gibi bizim ülkemizin de aşılanması tamamlandığında normal hayat akışına dönme temennisindeyiz.