Müftü Biçer “Camiler Hayatın Kıyısında Kaldı”
Müftü Biçer “Camiler Hayatın Kıyısında Kaldı”
Çorum’da İl Müftlüğü tarafından 1-7 Ekim Cami ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle konferans düzenlendi. Konferansta konuşan İl Müftüsü Muharrem Biçer, İnsanların hayatlarını öncelikli olarak büyük ölçüde popüler kültür, sosyal medya ve kitle iletişim araçları oluşturduğunu belirterek, “Camiler, modern insanın anlayış ve ihtiyaçlarını karşılayamıyor” dedi.
Devlet Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta konuşmacı olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Akpınar katıldı. Konferansa, Vali Mustafa Çiftçi, Vali Yardımcısı Murat Çağrı Erdinç, Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat, İl Jandarma Komutanı Albay İlhan Uzunoğlu, İl Müftüsü Muharrem Biçer, İl Emniyet Müdürü Mehmet Gülser, İl Genel Meclis Başkanı Osman Günay, İl Sağlık Müdürü Dr. Ömer Sobacı, Ticaret Borsası Başkanı Naki Özkubat, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Yahya Çoban, İŞKUR Müdürü Ali Şahan, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yılmaz Kaya, cami ve din görevlileri ile müftülük çalışanları katıldı.
Kur’an-ı Kerim Tilavetiyle başlayan konferansta İl Müftüsü Muharrem Biçer, bir konuşma yaptı. Camilerin modern insanların anlayışına ve ihtiyaçlarına cevap veremediğini kaydeden Müftü Biçer, “Camilerimiz İslam toplumlarının sürdürülebilirliği için gerekli olan mekanlarımızdır. Şu modern zamanlarda şehirlerimizde camilerin merkezi konumunun her geçen gün zayıfladığına şahit oluyoruz. İnsanların hayatlarını öncelikli olarak büyük ölçüde popüler kültür, sosyal medya ve kitle iletişim araçları son derece etkilemiş ve camilerimiz de bu süreçten nasibini almıştır. Hayatın kıyısında kalabilmektedirler. Son yüzyılda da insanlar köyden kente göç ile ortaya çıkan hızlı şehirleşme ve bu durumun da beraberinde getirdiği sosyal problemlerle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Nüfusu milyonlara ulaşan şehirlerde camilerimiz modern insanın anlayışına ve ihtiyaçlarına istenilen düzeyde cevap veremiyor. Kendisinden beklenen fonksiyonlarıyla toplumun farklı kesimlerine hizmet sunacak bir cami ve hizmet modelinin geliştirilebilmesi her geçen ehemmiyetini artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ASIL OLAN NAMAZ ARASINDA GEÇİRDİĞİMİZ HAYATI CAMİYLE İRTİBATLI OLARAK YAŞAYABİLMEKTİR”
Biçer’in ardından konferansa geçildi. Bu bölümde Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Akpınar, katılımcılara yönelik din ve toplumla ilgili çarpıcı tespitlerini aktardı.
Akpınar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Dünyaya caminin sloganı ezanla geldik. Bu dünyadan geçip giderken yolumuz yine camiye uğrayacak. Bedenimizi camiye getirecekler. Doğduğumuzda kulaklarımıza okunan ezan da irademiz dışında okundu, öldükten sonra bedenimizin camiye gelmesi de irademiz dışında olacak. Asıl olan bu ikisi arasındaki hayatı irademizle, ihtiyarımızla, camiyle irtibatlı olarak yaşayabilmektir.
İNANÇSIZ BİR İNSANIN HUZURLU BİR HAYATI YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİL
Adem var, mabet var. İnsan var, Kabe var. İnsan ibadetsiz ve mabetsiz olamaz. Hz. Adem’den sonra da Kabe merkezli olarak yeryüzünün dört bir yanına camiler, değişik isimlerle de olsa mabetler yapılmaya devam edilmiştir.
Yüce rabbimizin ayetinde, ‘Ey insanlık hepiniz muhtaçsınız Allah’a’ diyor. Allah’ın nimetlerine muhtacız. Allah’ın arzına, havasına, suyuna muhtacız. Yüce rabbimiz nimetlerden öte Allah’a muhtaçsınız buyurur. Önce Allah’a inanmaya, Allah’a bağlanmaya, Allah ile irtibatla yaşamaya muhtaçsınız demektir. İnançsız bir insanın huzurlu bir hayatı yaşaması mümkün değil. Mabetler rabbimizle bağlantımızı diri tutan, canlı tutan, bunun taliminin yapıldığı merkezlerdir. Bunun için mabetsiz olmaz. Bunun için mescitsiz olmaz diyoruz.”
Konferansın ardından Vali Mustafa Çiftçi ve protokol üyeleri başarılı olan 17 din görevlisine başarı belgesi takdim etti.
Program, başarı belgesi takdiminin ardından hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.