Mobil Mamografi Aracı İçin Teşekkür
Mobil Mamografi Aracı İçin Teşekkür
Kanserle Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Bekir Şahin, kente kazandırılan mobil mamografi aracı önemine dikkat çekti, teşekkür etti.
Kanserle Sağlıklı Yaşam Derneği öncülüğünde başlatılan proje kapsamında mobil araç, Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesince yaklaşık 1 milyon liraya satın alındı. Sağlık Bakanlığınca yaklaşık 2,5 milyon lira bütçeyle tefrişatı yapılan mobil mamografi aracı Ekim ayında yapılan törenle hizmete alınmıştı.
Projeye verilen destekler nedeniyle Kanserle Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Bekir Şahin, teşekkür ziyaretlerinde bulundu, bir mesaj yayımladı. Çorum Valisi Mustafa Çiftçi ve Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ı ziyaret eden Şahin, ziyaretlerin ardından bir mesaj yayımladı.
Kanser hastalığının insan hayatına etkilerini anlatan Bekir Şahin, “Sürekli korku, endişe ve şüphe içinde yaşamak, doktordan ilk duyduğunuz an belki koşa koşa dışarı çıkıp, belki de çıkar çıkmaz ağlamaya başlayacaksın. Belki sinirin o kadar bozulacak ki, kahkaha atarak güleceksin. Beyninin ne kadar çok şey düşünebildiğini o an fark edeceksin. Hani gençtin? Esip gürlüyordun? Yiyip içip geziyordun? Güzelce dinlensen geçer mi ki? Annene babana nasıl söyleyeceksin? Saniyede belki yüzlerce soru, yüzlerce fikir geçecek. Merak etme, hepsi normal, hepsi geçecek. Odadan çıktığın an yıllarca geliştirdiğin kişiliğini, duygularını, düşüncelerini hastanede bırakıp çıkacaksın. Bir süreliğine belki de çocuk olan bedenin büyüyecek fark bile etmeyeceksin ne kadar güçlü olduğunu, anlayacaksın tanıyamadığın biri olacaksın. Hayallere dalıp o an sana dair tüm sorunlar gözünde çok küçülecek. Böbürlenme, sağlığına kavuştuğun an tekrar o insan olacaksın. Kanserden kaybettiğin yakınlarını düşüneceksin, kanserden yakınını kaybeden tanıdıklarına koşmak isteyeceksin, belki koşa koşa en yakın sığınağına gideceksin. Belki yalnız kalmak isteyecek, belki birilerinden yardım umacaksın. hepsi normal. Belki ölümü düşüneceksin, belki değil kesin düşüneceksin. O korku ile her detayına kadar düşüneceksin. Yaşıyorlar ise anneni babanı düşüneceksin. Dünyada tek başına olduğun gerçeğini bu ana kadar fark etmediysen tokat gibi çarpacak suratına. Ölüm fikrini zihninden uzak tutmanı önersem de tutamayacağını biliyorum. Sen tutsan, çevrendekiler seni bu psikolojiye sokacak. Onlara izin verme, bu konuda geçilmez bir sınır belirle. Çok kısa bir süre sonra artık gerçeği kabul edecek ve paylaşmaya başlayacaksın. Hayatında söz hakkına sahip olduğunu düşünen yakınların olacak. Senin adına kararlar alacak, senin adına araştırmalar yapacak. Bahsettiğim tüm bu süreç bir kaç gün sürecek. Belki sen hiç uyumayacaksın, belki bir lokma yemek yemeyeceksin ama tıpış tıpış hastanenin o bölümüne gidecek, o koltuğa uzanacaksın. Eline bir tedavi planı verecekler. Sana pozitif ayrımcılık yapılmayan tek yer kemoterapi ünitesi olacak. Lütfen üzülme, geçiyor. Güzel gün görecek misin, göremeyecek misin bilmiyorum. Umarım görürsün. Tüm bu teşhis, tedavi süreci ne kadar yoğun, boğucu, yıkıcı biliyorum. Belki uzun yıllar sonra yeryüzünde olmayacak bir hastalığın şu an senin hayatını karatmasına izin vermemelisin. Fizikken yıkmasına izin vermemelisin diyemiyorum, biliyorum öyle olmayacak. En azından hayatına normal bir şekilde devam etmeyi denemelisin” dedi.
Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Uzun süredir izlemek istediğin bir filmi izlemek bu psikoloji ile imkansız görünüyor. İkinci kez okumak için gün saydığın kitabı okumak şu an sana çok uzak. Günde defalarca dinlediğin şarkı bile artık zevk vermiyor. Kim ne derse desin, sen bildiğini yapacaksın.
Kanser olduğunu öğrenmek kadar kötü bir şey varsa bu dünyada, o da kanser olduğunu öğrenmeyi beklemek olabilir. Kanser olduğunu öğrenen insan ne düşünür? Ölüp kurtulmak mı ister, yoksa savaşmak mı? İnanç ve azimleri sayesinde bu hastalığı atlatmış insanların söyledikleri tek şey var;
önce hayata bağlanmalı ve direnmeyi öğrenmeli insan.”