Kara: Bu da Benim Partimin Kırmızı Çizgisidir
Kara: Bu da Benim Partimin Kırmızı Çizgisidir
Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanı Muzaffer Kara “Engellilerle ilgili ön yargılar yıkılmadıkça bir arpa boyu yol alınmaz” dedi.
Gelecek Partisi Osmancık İlçe Başkanı Kara engelliler ve engellilerin sorunları ile ilgili açıklama yaptı. Kara açıklamasında engellilerin kendisinin kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
Kara’nın yaptığı yazılı açıklama şu şekilde:
Devletler, hükümetler, bazı kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler v.b. gibi resmi veya özel oluşumlar tarafından kendilerince en hassas oldukları, olmazsa olmaz dedikleri konuları vurgulamak isterken ‘kırmızı çizgi’ sözünü kullanırlar.
Engelli Kamu Personeli Atamalarındaki Yetersizlik
KPSS’den 80 almış halen atama iş bekliyorsa, işte bu kırmızı çizgi dedikleri herkesin olur da benim olmaz mı? Tabii ki benim de var! Benim de kırmızı çizgim engelliliktir.
Hastadır, yatalaktır, bez kullanması şarttır. Aylık 120 bez raporlu 240 bez yazılır. Bu da günlük dört bez üzerindendir lakin hastanın yatağının kokmaması ve yatak yarası oluşmaması için en az altı bez kullanması gerekirken tabii yazılan 240 beze ödenen farklarda hasta bakıcısına zor gelmektedir.
Engelli ailelerinin bazı yardım ve desteklerden dahi muaf kalması bu yardımların bakım yardımı ile sınırlı olması, bu hakkını alması durumunda diğer bazı haklardan muaf kalması engellilerin en büyük sorunu. Tabii çalışabilir durumdaki engellilerin çalıştırılmaması firmaların engelli kotalarını değerlendirmemesi ve bunu ceza olarak ödemeleri de kabul edilebilir değildir.
Özelliklede engellileri üretmekten çok tüketmeye yarayan insan olarak değerlendiren, üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış, doçent veya profesör olmuş olsa dahi halen bir şey bilmeyen insan gibi hakir gören, konuşmalarda dikkate almayan, küçümseyerek davranan, çocuk sever gibi başını veya sırtını sıvazlayıp okşayarak yapmacık sevgi gösterisi yapan, ahret korkusu nedeniyle acıma duygusuyla yaklaşan seçilmiş siyasilerle atanmış idarecilerde dâhil olmak üzere her insan benim bu kırmızı çizgime dokunmuş olur.
“Engelli Acınacak Kişi Değildir”
Böylesi durumlarla karşılaştığım an damarıma basılmış gibi gerilerek sinirlenirim. Bam telime basılmış gibi tepki gösteririm. Karşımdaki kim olursa olsun yetkisine, görevine bakmadan gereken cevabı hiç esirgemeden veririm. Engelli acınacak kişi değil. Engelliliğin verdiği haklara sahip olması ve bu haklardan basit usullerle muaf olması da engellinin en büyük sorunu.
Elimizden, kolumuzdan, gözümüzden ya da kulağımızdan engelli olabiliriz ancak bu demek değil ki düşünce ve görüş belirtmede, fikir üretmede, üretken bir birey olarak topluma faydalı olmada da engelliyiz! Düşünce yapıları ve fikirleri engelli olan bu gibi insanlar galiba bizleri kendileriyle karıştırıyorlar.
Yıllardır arşivimde bulunan severek okuduğum ancak yazarının kim olduğunu bulamadığım/bilmediğim “Utansın”isimli şiirin dizeleri tamda bu şekilde davranış gösteren insanlara cevap niteliğinde yazılmış gibi ancak bildiğim tek bir şey var ki o da yukarıda belirtmeye çalıştığım duygu ve düşünceye sahip olan insanların düşüncelerinde engellilerle ilgili ön yargılar yıkılmadıkça bir arpa boyu yol alınmayacağıdır.