‘Kadın-Erkek Eşitliğini Sağlamaya Yönelik Adımlar Hızla Atılmalıdır’
‘Kadın-Erkek Eşitliğini Sağlamaya Yönelik Adımlar Hızla Atılmalıdır’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belediye Meclis Üyesi Nazik Bulut, siyasette kadınlara az imkan tanındığını belirterek, “Kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır” dedi.
Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısında gündem dışı bir konuşma yapan CHP Belediye Meclis Üyesi Nazik Bulut, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıldönümünü kutladı. Gelinen noktada Türkiye’de kadınlara siyasette daha az imkan tanındığını vurgulayan Nazik Bulut, “Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisidir. 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ileİlk önce kadınlara 3 Nisan 1930’da Belediye Kanunu’nun kabul edilmesiyle seçme seçilme hakkı tanındı. Sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin sunduğu Anayasa ve Seçim Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa önerisi sonucu oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla hayata geçirildi. Peki, belediye meclislerinde kadınların sayısal olarak ağırlığı ne? Belediye meclisi belediyenin karar organıdır; önemli görevleri ve yetkileri bulunmaktadır. 2019 yerel seçim sonuçlarına göre; 20.745 belediye meclis üyeliğinde 2.283 kadın ve 18.462 erkek bulunmaktadır. Geçen 92 yılda Türkiye’de kadınlar belediye meclis üyeliklerinde en fazla yüzde 11 oranında yer alabildi. Kadınların yerel temsildeki yokluğunu bir kez daha bu kürsüden vurgulamak istiyoruz.
Bugün aralarında 30 Büyükşehir Belediyesinin de bulunduğu 81 ilden sadece iki büyükşehir kadın belediye başkanı tarafından yönetiliyor. İl belediye başkanları arasında ise kadın bulunmuyor. İstanbul gibi dünyanın en önemli metropollerinden birinde 39 ilçenin sadece biri kadın belediye başkanı tarafından yönetiliyor. Sonuç olarak aradan 92 yıl geçmesine rağmen belediyelerdeki kadın temsili eşitlikten çok uzaktır. Yani belediyeler erkeklere emanet. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 88. yılını kutladığımız bugün, maalesef kadının en temel insan hakkı olan yaşam hakkının elinden alındığı bir süreci de yaşamaktayız” diye konuştu.
Bulut, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Karar alma mekanizmalarında kadının eşit temsille yer alması gerektiğini savunan ve mücadele eden kadınlar olarak bizler bugün kadınların kendi hayatlarıyla ilgili karar aldıklarında bunu canlarıyla ödediklerini görmenin üzüntüsü içerisindeyiz.
Kadınların siyasi alanda; temsil, katılım ve karar mekanizmalarında eşit olarak yer alamamalarının temel nedenlerinden birisi de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmamış olmasıdır.
Yasalar düzeyinde kadın erkek eşitliği sağlanmış olmasına rağmen, uygulamada toplumsal değer ve ekonomik koşulların etkisiyle kadının siyasal katılımı erkeklere oranla yetersiz kalmıştır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması devletin sorumluluğundadır. Bunun için de devletin, başta eğitim olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte koordineli çalışarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, bu kalıpları yıkacak, anlayış ve düşüncenin dönüşümünü yapacak politikalar üretmesi ve uygulamaya koyması zorunlu hale gelmiştir.
21 yüzyılda bireylerin ve toplumun, kadına bakış açısını dönüştürecek bilimsel çalışmaların ve buna bağlı hukuki değişikliklerin yapılması için samimi ve etkin kararlar almak zorundayız.
Kız çocuklarının kesintisiz laik eğitim alması, kadın istihdamını arttıracak politikalar üretilmesi, erken yaşta evlenmelerle etkin mücadele edilmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilmesi gibi kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır.
Bütün bu saydığımız sorunların çözüme kavuşması için mecliste kadın milletvekili sayısının artmasının gerekliliği ortadadır.
Bütün mesele bu değil mi zaten? Konu seçilmek, siyasette söz sahibi olmak olunca kadınlar ya aday gösterilmiyorlar ya da seçilemeyecekleri yerlerden göstermelik aday olarak listelerde yer alıyorlar. Ekonomik eşitsizlikler ve kültürel kodlar sebebiyle konulan bariyerler de eklenince kadınların “seçilme” hakları oldukça sınırlanıyor.
Bugün Türk kadınının seçme ve seçilme hakkı elde etmesinin 88’inci yıldönümü kutlanırken hedef her ilden kadın milletvekili çıkması.
1935 yılında Türkiye kadın temsiliyeti anlamında dünyada ikinci sırada yer alırken aynı gelişme çizgisi korunamadığından bugün 129. sırada bulunuyoruz.
Cumhuriyet tarihi boyunca Meclis’te kadın erkek eşitliği hiç sağlanamazken 88. yılın sonunda meclise giren kadın milletvekili oranı yüzde 17’dir. Modern Türkiye Cumhuriyetini eşitlikçi bir anlayışla inşa eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 88 yıl önce kadınlara verdiği seçme seçilme hakkının hayata geçirilmesi için tüm siyasi partilere buradan sesleniyoruz.
Seçim yasalarında, parti tüzüklerinde kadın temsil oranı en az yüzde 50 olmalı ve tüm partiler bu konuda sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Bu duygu ve düşüncelerle 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 88. yıl dönümünü kutluyor hepinize saygılar sunuyorum.”