‘İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz’
‘İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz’
CHP Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, İstanbul Sözleşmesinden kesinlikle vazgeçmeyeceklerini belirterek, “İstanbul Sözleşmesi onurumuz, onurumuzu kimseye ezdirmeyiz” dedi.
CHP Çorum Kadın Kolları, parti binasında basın açıklaması yaparak, kadınlara yönelik cinayetleri ve şiddeti eleştirdi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Hanim Ergül ve Kadın Kolları üyelerinin katılımı ile düzenlenen toplantıda konuşan İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, “Bir günde bir imza ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi bir günde yazılmadı. Eşitlik mücadelesi, yaşam mücadelesi hakkını korumak için yazıldı” ifadesini kullandı.
Anar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadınlara hareket etmesini ve ayrıştırıcı bir dil kullanmasını da kabul etmediklerini bildirerek, “Türk milleti ve kadınlar olarak bu küfürlü dili kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. AKP’li kadınlardan da aynı tepkiyi görmek istiyoruz. Bazı küfürler asla sineye çekilmez” diye konuştu.
“Kadın Direnişi Kadına Mirastır”
Anar, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Çorum Kadın Kolları olarak; İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz kararımızı tekrar ediyoruz. 28 Nisan’da Danıştay’a açılan İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptali için açılan davanın 7 Haziran’da duruşması vardı. Buradan çıkacak kararın adaletli olmasını istiyoruz. Tarihi bir sorumluluk, kadınların yaşam hakkı ile ölüm arasında bir karardır. Toplumun yarısı olan kadınların yaşam hakkı ile tek adamın kararı arasında bir karardır. Onun için İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi onurumuz, onurumuzu kimseye ezdirmeyiz. Bir günde bir imza ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi bir günde yazılmadı. Eşitlik mücadelesi, yaşam mücadelesi hakkını korumak için yazıldı. Kadınların yaşamı boyunca sağlanamayan adalet mücadelesini aramak için yazıldı. Eğer yaşam hakkımıza sahip çıkmazsak kadınlar her gün evde, sokakta, işyerinde öldürülmeye devam edecektir. Her gün kadın ölümleriyle karşı karşıyayız. Geçen hafta ilimizde sokak ortasında bir caninin ayrılma aşamasında olan eşine, kayınvalidesine ve baldızına saldırması ve baldızını öldürmesini yaşadık. Her seferinde bir daha böyle olay yaşamayalım dileğinde bulunuyoruz ama bu cinayetler işlenmeye devam ediyor, aileler parçalanıyor, çocuklar ortada kalıyor, psikolojisi bozuluyor, böylece toplum bozuluyor ve bir çıkmaza doğru gidiyor. Onun için İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Bir kadın kendisi için ayağa kalktığı an bütün kadınlar için ayağa kalkar. Kadın direnişi kadına mirastır.
Küfür Dilini, Ayrıştırıcı Dili Kabul Etmiyoruz
Tek adam rejimi her zaman olduğu gibi toplumu germeye ve kutuplaştırmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanımız dokunulmazlığına sığınarak istediği hakareti yapmayı kendine hak görüyor, üstelik sisteme yapılan en ufak eleştiriyi şahsına hakaret kabul edip herkese hakaret davası açıyor. ‘Geziciler sürtüktür’ diyor ve arkasından,‘bu halkın dili’ diyerek Türk halkını tüm dünyaya küfürbaz ilan ediyor. Biz Türk milleti ve kadınlar olarak bu küfürlü dili kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. Biz AKP’li kadınlardan da aynı tepkiyi görmek istiyoruz. Bazı küfürler asla sineye çekilmez. Biz sizin bu ayrıştırıcı dilinize inat bizler halka hakaret eden, halka iftira atan, halka zulüm edenlere karşı direneceğiz. Bunların çözümü olan parlamenter sistemi getireceğimizi haykırmaya devam edeceğiz.”