“Hükümetin 130 Milyar Dolar Açıklamaları Başarısızlığın İtirafıdır”
Deva Partisi’nden 130 milyar USD çıkışı:
“Hükümetin 130 Milyar Dolar Açıklamaları Başarısızlığın İtirafıdır”
DEVA Partisi Çorum İl Başkanı Orhan Vargeloğlu, Merkez Bankası rezervlerinde eriyen 130 milyar dolara ilişkin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yaptığı açıklamaların halkı yanılttığını söyledi.
Vargeloğlu, DEVA Partisi adına yetkililere10 soru sordu.
DEVA Partisi İl Başkanı Orhan Vargeloğlu, Merkez Bankası rezervlerinde eriyen 130 milyar dolara ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yaptığı açıklamaların halkı yanılttığını söyleyen Vargeloğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
“Birileri Riskini Azaltırken Ülkenin Riski Tarihi Seviyeye Çıktı”
Gerek Sayın Canikli’nin gerek Merkez Bankası Başkanı’nın ‘bu rezervler şu kaleme, bu alana gitmiştir’ şeklindeki açıklamalarının hiçbir anlamı yok. Satan varsa mutlaka bir alan da vardır. Halkımıza ‘Şükredin ki hayali ve bedava döviz satışı gerçekleştirmedik’ mi demek istiyorlar? Elbette satılan bu dövizleri birileri risklerini azaltmak ve pozisyonlarını kapatmak için aldı. Onlar riskini azaltırken, pozisyonlarını kapatırken Merkez Bankası rezervi eksi 60 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. İşte bu nedenle ülkemizin riskleri tarihi en yüksek seviyelere çıktı. Halkımız ağır bir bedel ödemeye mahkûm edildi.”
‘Gerçek Tablonun Adı Döviz Rezervlerini Çarçur Etmek Değil de Nedir?’
Merkez Bankası Başkanı ve diğer yetkililer, bu satışları finansal istikrarı sağlamak, kurları, faizleri, enflasyonu kontrol etmek için gerçekleştirdiklerini söylüyorlar. Gerçek, fiili tabloya bakalım. Döviz kurları da faizler de enflasyon da çok daha yüksek seviyelerde. Bu, döviz rezervlerinin çarçur edilmesi değil de nedir Allah aşkına?”
“Yapılan Açıklamaların Hepsi Kısmi, Yanlış ve Yanıltıcıdır”
Yapılan açıklamaların hükümetin başarısızlığının açık bir itirafı olduğunu söyleyen Vargeloğlu “Hükümet adına birisi çıkıp, ‘Aslında bu kadar rezerv hiç olmadı ki satalım’ diyor, diğeri çıkıp ‘Aslında satılan döviz 128 milyar dolardan da fazla, 160 milyar dolar civarında’ diyor. Hangisine inanacağız? Yapılan açıklamaların hepsi kısmî, yanlış ve yanıltıcıdır. Doğru olmayan bilgi ve verilerle laf ve rakam kalabalığına getirilerek halkımız yanıltmak istenmektedir” dedi.
“Merkez Bankası Bir Döviz Büfesi Değildir”
Dalgalı kur rejiminde Merkez Bankasının isteyen herkese döviz satmak zorunda olmadığını ifade eden Vargeloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Merkez Bankası bir döviz büfesi değildir. Döviz talebinde geçici şoklara bağlı ani sıçramalar söz konusu olduğunda finansal istikrarı korumak için düzenli döviz satış ihaleleri gerçekleştirebilir ancak bu ihalelerin ve döviz müdahalelerin açık ve şeffaf biçimde yapılması gerekir.
Yetkililere 10 Soru:
Türkiye’nin büyük bir ekonomik güven krizinden geçmekte olduğunu ve yapılan açıklamaların güveni iyice sarstığını belirten Vargeloğlu, DEVA Partisi adına yetkililere şu 10 soruyu yöneltti:
Döviz piyasalarına müdahale etmek gerekli idiyse bunu Merkez Bankası olarak neden siz doğrudan yapmadınız da Hazine Müsteşarlığı’yla bir protokol yaparak kamu bankaları üzerinden dolambaçlı bir şekilde gerçekleştirdiniz?
Niçin Hazine ile bir protokol yaptığınızı ve kamu bankaları üzerinden döviz piyasalarına müdahale edeceğinizi ve ettiğinizi kamuoyuyla paylaşmadınız?
Merkez Bankası 16 Aralık 2014’de yaptığı bir basın açıklamasıyla “olağan döviz satış mekanizması” dışında olduğu için Botaş’a doğrudan satış yapacağını kamuoyuna duyurmuştu. Botaş’a gerçekleştirilecek döviz satışını bile kamuoyuna duyururken, bunun kat be kat fazlası olan döviz satışlarını niçin önceden kamuoyuyla paylaşmadınız?
Niçin her yılbaşında açıkladığınız “Para ve Kur Politikası” metninin “Döviz Likiditesi Yönetimi” bölümünde bu mekanizmaya ve satışlara hiçbir bilgiyi paylaşmadınız?
Niçin dalgalı kur rejimine aykırı biçimde bu satışları gerçekleştirdiniz?
Yapılan bu işlemlerin serbest dalgalı kur rejimini fiilen ortadan kaldırmak olduğunu düşünüyor musunuz?
Niçin bu satışları geçmişte olduğu gibi piyasalara açık bir şekilde duyurarak ve ihale yoluyla yapmadınız?
Niçin bu satış ve müdahalelerin sonuçlarını geçmişte yapıldığı gibi şeffaf bir biçimde Merkez Bankası’nın internet sitesinden duyurmadınız?
Satışları pandemiyle ilişkilendiriyorsunuz. O zaman niçin 2017’de Hazine Müsteşarlığı’yla böyle bir protokole ihtiyaç duydunuz? Bu protokol kapsamında pandemi öncesinde 2020 Mart’ından önce ne kadar satış yaptınız?
Sattığınız rezervleri bugünkü kurlar ile yerine koymak isterseniz arada ne kadarlık bir fark söz konusudur?