Enerjide Rota Tam Bağımsızlık
Enerjide Rota Tam Bağımsızlık
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerjide 21 yılda çok önemli reformlar yapıldığını belirterek, “Enerjide rota tam bağımsızlık” dedi.
Türkiye’nin enerji alanındaki dev yatırımları devam ediyor. Petrol, doğal gaz, nükleer enerji, rüzgar, güneş enerjisi gibi alanlarda yatırımlar için Körfez ülkeleriyle sözleşmeler imzalandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar “Gerek dünyada gerek Türkiye’de artık yenilenebilir enerji var. Dünyada 12. sıradayız, Avrupa’da 5. sıradayız. BAE’de muhtelif anlaşmalar imzaladık. 50.7 milyarlık anlaşmanın 29.7 milyarı enerji projeleri” dedi.
Bakan Bayraktar’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Enerji’de 21 yıl içinde devrim niteliğinde adımlar atıldı. Bu dönemi 2’ye ayırırsak biz piyasa reformlarıyla biz aslında enerji reformlarının yönünü değiştirdik. Biz burada 100 milyar Dolar elektrik yatırımını Türkiye’ye çekmiş olduk. 2016’dan sonra milli enerji ve maden politikası altında şekillendi.
Burada arz güvenliğini öncelendirirken aynı zamanda yerleştirmeye önem sarf edildi. Kendi teknolojimizi kullanmayı ifade ettik bu belgeyle. Gerek dünyada gerek Türkiye’de artık yenilenebilir enerji var. Dünyada 12. sıradayız, Avrupa’da 5. sıradayız. BAE’de muhtelif anlaşmalar imzaladık. 50.7 milyarlık anlaşmanın 29.7 milyarı enerji projeleri.
Atatürk Barajı bizim baz yük dediğimiz 8 bin saat elektrik üretebilecek, su kaynağına göre. Güneş kesintili enerji. Rüzgarda kapasiteye göre farklı coğrafyaya göre üretebilirsiniz. 5 bin megawatt 10 yıl boyunca 60 bin megawatta işaret eder. Bizim 6 tane yeni Atatürk Barajı yapmış gibi olacağız santralleri devreye aldığımızda.
Enerjide çok somut gitmeye çalıştık. Cumhurbaşkanımızın ziyareti öncesinde karşılıklı ekipler halinde götürdük. 29 milyar dolarlık proje seti çalışılmış gruplar. Bunlar ilk etapta hızlı şekilde devreye almak istediğimiz projeler. Türkiye’ye çok ciddi ilgi var. Suudi Arabistan’la da enerji anlaşması imzaladık. Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlara ciddi ilgi var. Suudi Arabistan’la enerji işbirliği gerçekleştirmek istiyoruz. Biz gerek elektrik gerek doğal gazda çevresel işbirliğini geliştirmek istiyoruz.
Bizim başından beri yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı. Hazar’daki kaynakların Türkiye üzerinden AB’ye erişimiyle ilgili TANAP ve TAP projesi çok önemli bir proje. Doğu Akdeniz kaynaklarının Türkiye’den Avrupa’ya gitmesinden daha zor proje. 3500 kilometrelik boru hattından bahsediyorsunuz. İsrail’deki gazın Türkiye’ye geldikten sonra Avrupa’ya gitmesi söz konusu olabilir. İşin ekonomisinin olması gerekiyor. Eğer bu proje bölgesel arz güvenliğine hitap ediyorsa bunun da anlamı var. Türkiye’ye gelecek gazın arz güvenliğine katkısı olacak. Enerji işbirlikleri bölgesel çatışmaların çözümüne de katkı sağlıyorsa arzu ettiğimiz bir şey olur. Bu anlamda hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Enerji Bakanı olarak hiç olmasını istemediğimiz bir şey. Esas görevim Türkiye’deki vatandaşlarımıza enerjinin kaliteli, ucuz şekilde tedarikinin sağlanması. Bir ürünü ucuz hale getirmenin yöntemi bollaştırmak. Dolayısıyla BAE ve diğer projelerin özünde elektrik ve doğal gazı bollaştırmamız lazım. Arzı artırırsak fiyatı aşağı getirebiliriz. Bizim kontrolümüz dışında dünyada petrol, doğal gaz fiyatları. 96,5 milyar dolar enerji ithalatı oldu. Eğer enerjiyi bollaştırabilirsek enerjiyi sübvansiyon ederek veriyoruz. Doğal gazda yüzde 50 sübvansiyon söz konusu. Doğal gazın bedava verilmesi söz konusu oldu. Akaryakıt fiyatlarında vergisel düzenleme var. Netice itibarıyla HMB ülkede 6 Şubat depremleriyle ortaya çıkan açığı bütçe ilavesini farklı yollardan tedarik etme gayreti içinde. Yaklaşık 1 ay Hatay’da oldum. Büyük gururla insanımızın bölgeye nasıl destek getirdiğini gördük. Türkiye’de depremin etkilemediği herhangi birisi yoktur herhalde.
Petrol ve doğal gaz aramacılığında kendi imkanlarımızla arama kabiliyeti gerçekleştirmekte de Karadeniz, Gabar’da neticelerini aldık. 1 milyon varil günlük petrol ihtiyacımız var. Gabar’ı tam olarak devreye aldığımızda 200 bin varile çıkacağız. Doğal gazda neredeyse tamamını dışarıdan ithal ediyoruz. Doğal gaz Türkiye ekonomisi için önem arz eden yakıt kaynağı. Doğal gaz talebi artan bir ülkeyiz. Bu doğal gazı kendi kaynağımızla üretebilmek Sakarya ve Karadeniz’deki keşif önem arz ediyor. Biz 2025-2026 yıllarına kadar 2. fazı gerçekleştirip 15-20 milyar yıllık metreküp üretime varmak istiyoruz. Ülkemizdeki kaynakları arayıp bulmak önceliklerimizden bir tanesi. TPAO 100 bin varillik petrol üretiyor yurt dışında. Dolayısıyla Türkiye’de değil, dışarıda da daha aktif olmayı sürdürüyoruz.
Enerji dönüşümünde ciddiysek nükleeri enerji sepetimize koymak durumundayız. Türkiye’nin bu konuda 70 yıllık isteği ve mücadelesi var. En somut proje 2010 yılında imzalanan hükümetler arasındaki Akkuyu projesi. Yakıtın sahaya gelmesiyle Akkuyu nükleer tesis ünvanı kazandı. İlk reaktörden elektrik üretmek istiyoruz. Diğer reaktörler de devreye girmek suretiyle talebin yüzde 10’u Akkuyu’dan sağlanmış olacak. Sinop ve Trakya’da yer olacak. Sinop’ta Rosatom’la ve Güney Kore’nin ciddi ilgisi ve tecrübeleri var. Onlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Bunları önümüzdeki aylarda neticelendirmek istiyoruz.
Küçük modüler reaktör konusu daha küçük kapasitelerde ve kurulum süresi maliyetleri rekabetçi. Büyük ölçekli santraller yatırım ve kısıtlar açısından her yere kurmanız mümkün değil, küçük reaktörlerde böyle avantaj var. ABD ve İngiliz hükümetinin desteklediği projeler var. İlk aşamada yer alırsak bunların Türkiye’de üretimi ve yerleşmesi, istihdam, üretime katkı yapmasını hedefliyoruz. Türkiye’nin 2053’le ilgili karbon nötr Ekonomi olma enerji ve madende 2053 yılında şöyle bir Türkiye vizyonu var, kaynakta ve teknolojide net ihracatçı olma hedefimiz var.
Maden ve yeraltı kaynaklarımız metalik madenler oyun değiştirici gücü olan alanlar. Cari açığın ana sebeplerinden biri Enerji ve maden ithalatı. Bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı devreye almamız lazım. Madenlerde yeni dönem katma değerli dönem.”