“En Büyük İhtiyacımız Barış, Kardeşlik ve Huzur”
“En Büyük İhtiyacımız Barış, Kardeşlik ve Huzur”
Cumhuriyet Halk Partisi Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız barış içinde, bir arada kardeşçe yaşamamızın tek yolunun evrensel hukukun etkin olduğu tam bir demokrasi olduğunu vurguladı.
Tarihimizin en acı olaylarından, Çorum Olaylarının 41’inci; 37 aydın, sanatçı ve yazarın yakılarak katledildiği Sivas Olaylarının ise 28’inci yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Tahtasız “Birliğimize, dirliğimize sıkı sıkıya sarılarak fitneyi, düşmanlığı bu topraklardan elbirliği ile yok edeceğiz” dedi.
CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız’ın konuyla ilgili basın açıklaması şu şekilde:
2 Temmuz, memleketimizin yanık türkülerinin bir şehrin ortasında güpegündüz bir kez daha yakıldığı gündür. 2 Temmuz, türkü söyleyip semah dönenlerin vahşice yakıldığı gündür. Sorumluları sonsuza dek lanetlenmiş olarak kalacaklardır.
Bu tür katliamlar kardeşkanı akıtmaktan ve halkı birbirine düşürmekten başka hiçbir şeye yaramaz ve hiç kimseye hayır getirmez. “Ne olursan ol yine de gel” diyenlerin, “İncinsen de incitme” diyenlerin harman olduğu bu topraklarda farklılığı düşmanlık sayan gerici – yobaz anlayışa, halk düşmanlığına karşı elbette ki bilincimizi ve saflarımızı güçlendirmemiz gerekiyor.
Tarihi acılarla dolu halkımızın bu topraklarda huzur içinde yaşamasını sağlamak, tarihsel sorumluluğumuz ve namus borcumuzdur. Birliğimize, dirliğimize sıkı sıkıya sarılarak fitneyi, düşmanlığı bu topraklardan elbirliği ile yok edeceğiz. Barış içinde, bir arada kardeşçe yaşamamızın tek yolu evrensel hukukun etkin olduğu tam bir demokrasidir.
Partimiz herkesin, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan herkesin huzurlu, mutlu yaşayabilmesi için var gücüyle çalışmaktadır. Acı çekmeyeceğimiz, kardeşçe yaşayacağımız güzel günlerin ellerimizin ucunda olduğuna yürekten inanıyorum. O güzel günlerde buluşmak umuduyla Madımak’ta öldürülenleri saygı ve rahmetle anıyorum.
“Acılar Hepimizin”
Çorum Olaylarının 41’inci yılını da değerlendiren Tahtasız bu tür acıların bir daha yaşanmaması için olayın aydınlatılmasını, sorumluların tekrar yargılanmasını istedi.
Tahtasız açıklamasını şöyle sürdürdü:
Ne yazık ki tarihimiz zulmün, acının ve utancın tarihi oldu. Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da omuz omuza düşmana karşı savaşarak kurtardığımız bu vatanda, birlikte kurduğumuz devletimizin koruyuculuğunda huzur ve barış içinde bir arada yaşayan güçlü bir ulus olacakken, Cumhuriyetimizin, devletimizin ve ulusal birliğimizin düşmanları Kahramanmaraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da ve daha nice soykırım provaları yaparak canımızı yaktılar, umudumuzu kararttılar.
Dış mihrak, provokasyon ya da münferit diyerek geçiştirilecek bir durum değildir. Bilerek, planlayarak yapılmış katliamlardır ve doğrudan sorumlusu canımızı, malımızı emanet ettiklerimizdir ama ne yazık ki katliamlar engellenmediği gibi gerçek sorumlular ve katiller devlet içinde kabul gördüğü algısı oluşturulmuştur.
Halk düşmanlarının gerici, yobaz ayaklanma provasında hunharca katlettikleri tüm canlarımızı sevgiyle, saygıyla anıyorum. Acı hepimizindir. Böyle uğursuz günleri, böyle katliamları bir daha yaşamamak için bir arada saflarımızı daha da sıklaştırmamız gerekir. Atatürk’ümüzün ve Horasan Erenlerinin öğrettiklerinden bir an olsun ayrılmamamız gerektiğine inanıyorum.
Ölüme karşı yaşamı, karanlığa karşı aydınlığı, kavgaya karşı barışı, faşizme inat demokrasi içinde birlik olmayı, her türlü zulme, soykırım denemelerine karşı omuz omuza olacağımıza inanıyorum.
Unesco tarafından 2021 yılının Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran yılı olarak ilan edilmesinin anısına “Bir olalım, iri olalım, diri olalım. Yaşasın çağdaş, demokratik cumhuriyetimiz. Yaşasın barış ve kardeşliğimiz.