DSP Genel Sekreteri “Anayasaya Evet Demeyeceğiz”
DSP İl Kongresine Katılan DSP Genel Sekreteri, Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi Verdikleri Kanun Teklifini Anlattı
Demokratik Sol Parti Genel Sekreteri, Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, AKP’nin hazırladığı Anayasa değişikliği paketine bu haliyle ‘evet’ demeyeceklerini belirterek, “Türk halkına yutturulmaya çalışılan hapı yutmayacağız” dedi.
Türkiye’nin çok önemli günleri yaşadığını ifade eden Erçelebi, bütün Ankara ve Türkiye’nin anayasa paketi içerisine paketlenmiş durumda olduğunu kaydetti. Erçelebi, bu paketin, önce parlamentodan sonra da halktan onay alırsa Tayyip Erdoğan’ı yeniden yaratacak bir paket olduğunu vurguladı. DSP İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yapan Erçelebi, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yazarlara Dolmabahçe’de kahvaltı verdi. Başbakan kahvaltıda ‘Bu memlekette milli iradenin önündeki prangalardan kurtulacağız’ diyor. Oysa Türk siyasetinin önündeki en büyük pranga seçim kanunudur. Yüzde 35 ile parlamentonun yüzde 65’ini gasp etmek demokrasiye vurulmuş en büyük prangadır. Başbakan’ın vicdanı, yüreği yetiyorsa 139 oyla bu yasayı değiştirebilir. Bunu yaparsa demokrasi konusunda samimi olduğuna inanacağız. Başbakan hangi demokrasiden bahsediyor biz bunu bilemiyoruz. Ya Başbakan insanların gözüne baka baka masal okuyor ya da kafasının arkasında bizim bilmediğimiz bir demokrasi yöntemi var.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan bir samimiyet sınavındadır. DSP, bu konuda 5 maddeden oluşan bir kanun teklifi verdi. Birinci maddemiz seçim barajının yüzde 5’e indirilmesidir. DSP olarak samimi düşüncemiz barajın tamamen kaldırılmasıdır. Bu psikolojik duvar kaldırıldığı zaman insanlar oylarını özgürce vereceklerdir. 12 Eylül’den buyana bütün partiler seçim barajının düşürülmesinden kaçındılar. Biz de iktidar olduk. O dönemde kaldırmadığımız için biz de yanlış yaptık. Bu milli iradeye vurulmuş gerçek prangadır. İkinci olarak isteğimiz ise tüm partilere zorunlu olarak ön seçim yaptırılmasıdır. Milletvekilleri genel başkanlar tarafından atanmış milletvekilleridir. Bütün partiler için geçerli olmak üzere milletvekilleri ön seçimle belirlenmelidir. Üçüncü teklifimiz yerel yönetimlerde kesme barajın kaldırılmasıdır. Belediye ve İl Genel Meclislerinin daha şeffaf, daha demokratik oluşmasını istiyoruz. Dördüncü teklifimiz, nüfusun yüzde 5’i kadınlardan oluşuyor. Siyasi arenada ise neredeyse yoklar. Siyasetin yüzde 50’si kadınlarda olmalıdır. Son olarak ise yurtdışındaki yurttaşlarımıza seçilme hakkının tanınması ile ilgili.
Bu isteklerimiz demokratikleşme değil mi? Başbakan bunların hiçbirisine yanaşmıyor. Aylardır Alevilerin hisleriyle oynadılar. Cemevlerini yasalaştırmak çok mu zor? Madımak’ı müze yapmak çok mu zor? Bu hükümet iktidara geldiği günden buyana yurttaşların duygularını sömürüyor. Ecevit, ‘en büyük sömürü inanç sömürüsü’ demişti. AKP artık inanç vampiri haline geldi. Sömüre sömüre insanlar da inanç da koymadılar din de koymadılar. Başbakan, yandaş medya yoluyla gözümüzün içine baka baka masal okuyor. Ekonomi, sosyal yaşam, siyasal yaşam allak bullak oldu. Bir türlü bunları görmüyor. Pembe bir Türkiye tablosu çiziyor. Başbakan, ‘ben yaptım oldu’ zihniyetinde. Demokratik solcular, Türkiye’nin özgürlük mücadelesi içerisinden doğdular. 12 Eylül faşizminin karanlığı bir bulut gibi ülkenin üzerine çöktüğü günlerde Bülent Ecevit özgürlüğü için hapishaneye girmeyi göze aldı. Bugün ise maalesef aciz bir başbakan aciz bir hükümetle karşı karşıya bulunuyoruz. Bunlar, cemaat yönetimini devlet yönetimine taşıyorlar. Türk halkını aldatmaya yönelik pakete evet demeyeceğiz. Türk halkına yutturulmaya çalışılan hapı yutmayacağız”