Deprem ve Afetlerde İlk Altı Saatin Önemi
Deprem ve Afetlerde İlk Altı Saatin Önemi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu deprem ve afetlerde ilk altı saatin çok önemli olduğunu, amaçlarının vatandaşı bu altı saatlik zaman dilimindeki davranışı biçimi konusunda bilgilendirmek olduğunu belirterek “İlk altı saati iyi yönettik yönettik, sonrası devletimizin kapasitesiyle başarılı bir şekilde gidecektir. Bugüne kadar bunu başardık. Özellikle ilk altı saatteki iletişim, trafik, sağlık müdahaleleri, tahliyeler… Bütün bunları sağlamaktır” dedi.
Depremlerde toplanma alanları bilgisini belediyeler ve muhtarlar vasıtasıyla her vatandaşa ulaştıracağını ifade eden Bakan Soylu aynı zamanda mesajla bilgilendirme yapılacağını, bu vesileyle deprem-afet sırasında ve ilk altı saatteki olumsuzluğu minimize etmeyi hedeflediğimizi söyledi.
İstanbul’da Afet Müdahale Planı Koordinasyon Toplantıları kapsamında 26 çalışma grubunun önemli bir bölümünü tamamladıklarını kaydeden Bakan Soylu, ekim ayının sonuna kadar bu grupları tamamlayacaklarını ve kasım ayında masa başı tatbikatlarını gerçekleştireceklerini anlattı.
Aralık ayında ise İstanbul’da bütün kurumlarla saha tatbikatlarına başlayacaklarını bildiren Bakan Soylu “2020 yılı bitmeden evvel İstanbul’da bu çalışma grupları toplantılarını ve masa başı tatbikatlarını tamamlayıp tüm belediyelerimize senaryomuzu yani 7,5’lik depremdeki son senaryo düzeltmemizi ortaya koyacağız. Saha tatbikatlarımızı da gerçekleştireceğiz. Önümüzde çok büyük bir zaman dilimi yok. 2021 yılında daha büyük tatbikatları burada gerçekleştireceğiz. Tüm İstanbul’a diyeceğiz ki ‘Şu saatte deprem oldu.’ Bütün kurumlar harekete geçeceğiz. Bunları saat saat değerlendireceğiz. Gündüz çalışma saatinde ve gece uyku saatinde yapacağız. Bunların tamamını gerçekleştirip hazırlamazsak, tüm vatandaşlarımız bu konularda ne yapacağını bilmezse bir kakafoniyle kaosla karşı karşıya kalırız” diye konuştu.
2021 Yılını Türkiye’de Afet Eğitim Yılı İlan Ediliyor
Depremin ve afetin plan dinlemediğini, zamanla yarışmak zorunda olunduğunu belirten Bakan Soylu “2021 yılını Türkiye’de Afet Eğitim Yılı ilan edeceğiz. İki ağırlığımız olacak. Yeni doğan çocuktan en yaşlımıza kadar büyük bir seferberlikle 2021 yılında herkese dokunacağız. Afetten önce neler yapmamız lazım, riskleri nasıl azaltmalıyız, hangi tedbirleri almalıyız, afet anında ve sonrasında neler yapmalıyız? AFAD Başkanlığımız, bu meselelerle ilgili afete hazırlık yapıyor. Tüm Türkiye’de afet eğitim seferberliğini ortaya koymamız gerekir” diye konuştu.
Hedefimiz 81 Milyon Vatandaşımıza Afet Eğitimi Vermek
Bakan Soylu geçen yılın haziran ayından bu yılın haziran ayına kadar ki süreyi “Afete Hazırlık Yılı” ilan edildiğini anımsatarak, bu yıl afet eğitimiyle ilgili çalışmalara başladıklarını ama maalesef salgının önlerini kestiğini anlattı.
Yılın ilk üç ayında afete eğitimiyle ilgili 1,5 milyonu aşkın vatandaşa ulaştığımızı aktaran Bakan Soylu “Önümüzdeki yıl hedefimiz 81 milyon vatandaşımıza afet meselesiyle ilgili eğitimle ulaşabilmektir. Bunun için her şeyi kullanacağız. 81 milyon insanımıza bire bir ulaşacağız. Herkesin afetle ilgili bir baz ve taban bilgisi ile afet öncesi, esnası ve sonrasında neler yapılmasına yönelik bilgisi olacak” ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu afetlere hazırlığa ilişkin 2021 yılı planlarına da değinerek şu bilgileri paylaştı:
Kahramanmaraş’ta İl Afet Riskleri Azaltma Planı’nı gerçekleştirdik. Bunun bazında üniversitelerimiz var. Tüm hocalarımızla, üniversitelerle, kurumlarımızla Kahramanmaraş ölçeği şu anda altı vilayetimizde devam ediyor. 81 vilayetimiz 31 Aralık 2021 bittiğinde herkesin elinde İl Afet Riskleri Azaltma Planı hazır olacak. Her kurumun neler yapabileceği ve bu konuda eylemine başlamış bir anlayış ortaya koyacağız. Yine önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla yürürlüğe giren Türkiye Afet ve Acil Durum Kurulu’nu toplayacağız Bakanlığımızın başkanlığında. Orada da şu ana kadar çalışmalarını yaptığımız Türkiye Afet Müdahale Planı’nın revizesini gerçekleştireceğiz.
İstanbul’da, Afet Müdahale Planı Koordinasyon Toplantıları kapsamında 26 çalışma grubunun önemli bir bölümünü tamamladıklarını kaydeden Bakan Soylu ekim ayının sonuna kadar bu grupları tamamlayacaklarını ve kasım ayında masa başı tatbikatlarını gerçekleştireceklerini anlattı.
Aralık ayında ise İstanbul’da bütün kurumlarla saha tatbikatlarına başlayacaklarını bildiren Bakan Soylu “2020 yılı bitmeden evvel İstanbul’da bu çalışma grupları toplantılarını ve masa başı tatbikatlarını tamamlayıp tüm belediyelerimize senaryomuzu yani 7,5’lik depremdeki son senaryo düzeltmemizi ortaya koyacağız. Saha tatbikatlarımızı da gerçekleştireceğiz. Önümüzde çok büyük bir zaman dilimi yok. 2021 yılında daha büyük tatbikatları burada gerçekleştireceğiz. Tüm İstanbul’a diyeceğiz ki, ‘Şu saatte deprem oldu.’ Bütün kurumlar harekete geçeceğiz. Bunları saat saat değerlendireceğiz. Gündüz çalışma saatinde ve gece uyku saatinde yapacağız. Bunların tamamını gerçekleştirip hazırlamazsak, tüm vatandaşlarımız bu konularda ne yapacağını bilmezse bir kakafoniyle kaosla karşı karşıya kalırız.” diye konuştu.
Türkiye’de Bir Afet Refleksi Oluşturabilmeyi Hedefliyoruz
Son yıllarda afetlere hazırlık noktasında ciddi stratejik adımlar ortaya koyduklarının altını çizen Bakan Soylu şunları kaydetti:
Bu değişimi hem kendi içimizde gerçekleştirdik hem de bunu dünya ile entegre şekilde, dünyada bu konudaki gelişmeleri yakından takip ederek gerçekleştirdik. Daha da önemlisi, bunu bir yönetim aklı olarak ortaya koyduk. Bir yandan AFAD Başkanlığımız eliyle afet yönetiminde kurumsallaşmayı gerçekleştirdik, diğer yandan kurumsal kapasiteyi arttırdık. Diğer yandan da bu işin stratejisini doğru şekilde kurguladık. Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP), Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP), Türkiye Afet Sonrası İyileştirme Planı (TASİP) ile birlikte afet yönetimini üç ana süreçte ele aldık ve bunlara ait planları, hareket stratejilerini, gerekli alt yapıları oluşturuyoruz. İşte bu toplantılar, planlarımızın ve stratejik yaklaşımın bir neticesidir. Bu adımların ulaşmak istediği hedefin en kısa tarifi ise Türkiye’de bir ‘afet refleksi’ oluşturabilmektir. Hem kamunun afet davranışları hakkında bir refleks hem de toplumun afete bakışına ait bir refleks oluşturmak istiyoruz. Afet odaklı düşünmeyi refleks haline getirmek istiyoruz.