“Bu Karar ‘Yok’ Hükmündedir”
“Bu Karar ‘Yok’ Hükmündedir”
Atatürkçü Düşünce Derneği Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, TBMM’nde oy birliği ile kabul edilen ve Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 6284 sayılı yasada yer alan İstanbul Sözleşmesi’nin, yürürlüğe girişinden yedi yıl sonra; üstelik kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin hızla arttığı bir dönemde bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kaldırıldığını belirterek “Bu karar ‘yok’ hükmündedir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’nın kararının TBMM’ye karşı bir darbe, bir yetki gaspı olduğunu ifade eden Demirer “Türkiye Cumhuriyeti’nin Demokratik Parlamenter rejime geri dönmesi hayati önem taşımaktadır” ifadesini kullandı.
ADD Şube Başkanı Uğur Demirer’in konuyla ilgili açıklaması şöyle:
Anayasamızın 90. maddesi “Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak antlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.” demektedir. Buna rağmen, TBMM’nde oy birliği ile kabul edilen ve Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 6284 sayılı yasada yer alan İstanbul Sözleşmesi, yürürlüğe girişinden yedi yıl sonra; üstelik kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin hızla arttığı bir dönemde bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kaldırıldı! Bu karar “yok” hükmündedir.
Bu Karar; Yetki Gaspıdır, Hukuksuzluktur!
Devlet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez insan hakları temelli kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesine dair uluslararası bir sözleşmeden “tek adam iradesi” ile çıkarılmıştır.
Bu karar, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik niteliklerine büyük bir saldırıdır.
Bu karar, iktidarın kadına bakış açısının itiraf belgesidir.
Bu karar; Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş dünya ve hukukla bağlarının koparılmasıdır. Kadına şiddetten, insan haklarının ihlalinden yana anlayışla yönetildiğinin belgesidir. Kadına yönelik şiddet, açık-tartışmasız bir insan hakları ihlalidir. Çağdışıdır.
Kadın-erkek eşitliği için büyük işlere imza atan Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenler olarak, TBMM devre dışı bırakan, yok sayan “Tek Adam” yönetiminden, kadını birey olarak görmeyen zihniyetin ülkeyi yönetiyor olmasından kaygılıyız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Demokratik Parlamenter rejime geri dönmesi hayati önem taşımaktadır.
Demokrasiye, laikliğe ve kadınların kazanılmış haklarına sahip çıkmaya, geri adım atmamaya, yasal ve yaşamsal eşitliğin hayata geçmesini sağlamak için mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız.