‘Birilerinin Hala Milli Mücadeleden Acılarının Olduğunu Biliyoruz’
Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Mustafa Şeker’den dikkat çeken tespit
‘Birilerinin Hala Milli Mücadeleden Acılarının Olduğunu Biliyoruz’
Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Mustafa Şeker, Türkiye’nin Milli Mücadele’den ders çıkarması gerektiğini belirterek, “Günümüzdeki gelişmelere baktığımız zaman birilerinin hala milli mücadeleden acılarının olduğunu ve fırsatını bulduklarında bizi geçmişi yaşatmak istedikleri çabası içerisinde olduğunu görüyoruz” dedi.
Hitit Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Milli Mücadele konulu sempozyum ve çalıştayın açılış programına katılan Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Mustafa Şeker, tarihin tekerrür etmemesi için ibret alınması gerektiğini belirterek, “Dönemin psikolojisini, dönemin sosyolojisini, dönemin şartlarını iyi anlayamazsak, bizden sonrakilere de yanlış aktarımlarda bulunmuş oluruz. Tarihin tekerrür etmemesi için ibret almamız gerekiyor. İbret alabilmemiz için de sağlıklı yorumlamalarla ilerlememiz gerekiyor. Bizim tek çabamız gelecek nesillere bilimsel veriler ışığında objektif bir tarih eseri ortaya koymak” dedi.
Türkiye Bilimler Akademisi’nin bir garantör olduğuna dikkat çeken Şeker, “Bunun kökenleri, kaynakları, sınırları kolay kolay çizilebilecek bir işlem değil. Bilimsel heyet yönetiyor. Bu bilimsel heyetin ortaya koyduğu hassasiyet çok değerli. Birileri yaftalayabilir, birileri başka şeyler söyleyebilir ama Türkiye Bilimler Akademisi, bir konuda garantördür. Objektif, bilimsel çalışmalara ancak destek verir. Başından beri arkadaşlarımızla yaptığımız tüm toplantılarda altını çizdiğim hassasiyet budur” ifadelerini kullandı.
Şeker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Elbette farklı şekilde etkileşim ortaya koyarak farklı söylemler geliştirilebilir. İster ideolojik olsun, ister coğrafi yerel olsun, ister ekonomik olsun çok farklı söylemler ortaya konabiliyor. Sadece içeriği esas alarak konuşmuyoruz, günümüzdeki gelişmelere baktığımız zaman birilerinin hala milli mücadeleden acılarının olduğunu ve fırsatını bulduklarında bizi geçmişi yaşatmak istedikleri çabası içerisinde olduğunu görüyoruz. Konunun uluslararası boyutu, ülkeler arası menfaat çatışmaları ve bölgemizdeki bize ümit bağlamış olan kardeşlerimizin yaşadıkları ve başlarında gelenler gösteriyor. Bu mücadelenin sonrasındaki yaşanmışlıkların da iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Dünyada dönen siyasi arenadaki önemli kavgayı, menfaat çatışmalarını ve ayak oyunlarını başka türlü anlayamayız. Tarih dediğimiz şey sadece tarihte kalmıyor. Etkileriyle bizim kuşaklarımızı da ilgilendiriyor.”