Ahit Sandığı Olma İhtimali Yok!
Tarihçi-yazar Talha Uğurel, Çorum’da bulunan ve Hz. Süleyman’a ait olduğu değerlendirilen sandığın “ahit sandığı” olma ihtimalinin olmadığını belirtti.
Ahit Sandığı Olma İhtimali Yok!
Tarihçi-yazar Talha Uğurel, Çorum’da bulunan sandıkla ilgili bir video paylaştı. Uğurel, sandığın hem boyutları hem de tarihi gerçeklere bakıldığında “ahit sandığı” olma ihtimalinin bulunmadığını söyledi.
Valilik Açıkladı
Çorum’da geçtiğimiz hafta Çorum Valiliğinden yapılan açıklamada, bir kişinin tarihi eser satmaya çalıştığı yönündeki istihbaratı değerlendiren Emniyet Müdürlüğüne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerinin operasyon gerçekleştirdiği, operasyonda Hz. Süleyman’a ait olduğu değerlendirilen bir sandık, Roma İmparatorluğu dönemine ait tarihi eser altın sikke para ele geçirildiği açıklanmıştı.
Müze Açıklama Yapacaktı, İptal Oldu
Sanat tarihi dünyasına bomba gibi düşen haberin ardından Çorum Müzesi Müdürlüğü, kentteki basın kuruluşlarına bir mail göndererek konuyla ilgili açıklama yapacağını duyurmuştu. Ancak basın açıklamasının yapılacağı sırada Bakanlıktan izin alınamadığı gerekçesiyle açıklama iptal etti.
“Sandığın İçinden Hz. Süleyman’ın Kartviziti mi Çıktı?”
Bu gelişmeler üzerine sanat tarihi konusunda birçok çalışmaya imza atan, onlarca kitabı kaleme alan Tarihçi-Yazar Talha Uğurel’den bir başka iddia geldi. Sandığın “Ahit sandığı” olma ihtimalinin olmadığını vurgulayan Uğurel, sandığın üzerindeki işlemeleri değerlendirdi.
Yapılan açıklamaya tepki gösteren Talha Uğurel, “Çorum’da teknik takibe takılan bir kişi illegal yollarla ele geçirdiği tarihi eseri satarken yakalandı. Hz. Süleyman’a ait olduğu değerlendirilen ahit sandığı çıktı. Yahu sandığın içinden Hz. Süleyman’ın kartviziti mi çıktı? Nereden biliyorsunuz Hz. Süleyman’a ait olduğunu. Ele geçirilen objelerin fotoğrafları paylaşıldı. Ahit sandığı dedikleri şey bu kadar. Bir tane de Roma parası çıkmış. Roma parası, ahit sandığının neredeyse 4’te 1’i büyüklüğünde. Ağız kısmını kaplıyor. Önüne bir çakı koymuşlar, çakı sandıktan daha büyük. Sonra gördük ki sigara kutusu kadar bir şey çıktı. Bir sanat tarihi olan bir objenin, hele Hz. Süleyman diyorsanız 3 bin yıl öncesi demek. 3 bin öncesi bir şeyi bir adamın arabasının içinde çuvala sarılı buluyorsun. Çıkarıyorsun ve bakıyorsun, Hz. Süleyman. Maşallah” dedi.
“Ahit Sandığı Olma İhtimali Milyonda Bir Değil”
Sandığın, boyutu itibariyle ahit sandığı olma ihtimalinin bulunmadığını belirten Uğurel, “Kur’an-ı Kerim, Ahit sandığından tabut diye bahsediyor. İnsanların sekine veren bir tabut. Kutsal olduğundan bahsediliyor. Bunun avuçta falan değil, insanlar eliyle büyük zorla taşınabilecek bir cüssededir. Bu tabutun ölçülerini de eski ahit veriyor. Eski ahitte bizzat bu sandığı yapma emrini Hz. Musa’ya Allah’ın verdiği ve yapılacak sandığı bizzat tarif ettiği anlatılıyor. Çorum’u leblebisiyle biliyorduk, şimdi sahte ahit sandığıyla anan olacağız. Ahit sandığı diye haber çıkan sandığın ahit sandığı olma ihtimali milyonda bir değil. Saçmalık” ifadelerini kullandı.
Bal Arısı
Sandığın üzerindeki işlemelerle ilgili bilgiler veren Uğurel, şunları söyledi:
“Çorum’da ortaya çıkan kutunun hemen ön tarafında bir tane arı var. Bal arısı var. Bal arısı, bereketin simgesi olarak tarihten bu yana, mitolojide, dünya tarihinde hep yer almış. Normalde Hititlerde, Asurlarda, tabletlerde bal arısından ve üretmiş olduğu baldan bahsediliyor. Mitolojiye bakıldığında tanrıların gıdası olarak görülüyor. Mesela Zeus’un hem gözyaşı hem de arıların ve arılarının yediği en önemli gıda olarak geçiyor. Zeus’un gözyaşı olarak geçen arı, aynı zamanda Hz. İsa’nın gözyaşı olarak kendine yer buluyor. Roma’da da birçok yerde görüyoruz. Efes Antik Kenti’nde Efes’in simgesi olan Artemis Tapınağı’nın 1940’larda Odeon’da bulunan saklanmış heykeli ortaya çıktı. Heykelin üzerinde kaide kısmında onlarca bal arısı var. Bereketin simgesi, tanrısallık, güç ve kudreti temsil ediyor. Bal arısı, farklı inançlarda, dinlerde kendisine yer bulmuş. Ama Hz. Süleyman ile Hz. Musa ile arının bir alakası yok.
Kapağın üzerinde Menorah var. Menorah 7 kollu şamdandır. Bu 7 kollu şamdan Yahudiler için kutsaldır ve özeldir.
Üzüm Salkımı
Hem kapakta hem de kenarlarda onlarca üzüm salkımı var. Üzüm, nihayetinde ilahi dinlerde hem de bozulmuş bir takım dini yapılarda her zaman yer edinmiştir. Müslümanların mezar taşlarında da üzüm çoktur. Çünkü cennet meyvesidir.
Üzümün Yahudilikte Önemi Büyük
Yahudilikte de çok önemli. Çok ilginç bir hikaye var, Hz. Musa ile bu kavim Mısır’dan çıkıyor ve bugünün Ürdün topraklarına geliyor. Nibu Dağı’nda hayatını kaybediyor. Yerine peygamber olarak Hz. Yuşa geçiyor. Onun halifesi. Onunla beraber Eriha’yı fethediyorlar. Eriha’dan Kudüs’e artık çok bir şey yok. Ama orada dev bir ordu var. O coğrafyalar bereketli topraklar mı diye Hz. Yuşa iki tane adam gönderiyor. Yahudi toplumunda savaşmak sevilmez. Bundan dolayı da her giden ‘buralar bereketli değil’ diye geliyor. Hz. Yuşa anlıyor ki adamlar kıvırıyor. Bunun üzerine en güvendiği adamlarını gönderiyor, ‘gelirken de delil getirin’ diyor. Adamlar gidiyor ve bir üzüm asmasını getiriyorlar. O söktükleri asma ya da salkım o kadar büyük ve ağır ki iki adam zor taşıyor.”