Baraj ve Su Yatırımları
AK Parti Milletvekili Salim Uslu son 10 yılda Çorum’a yapılan yatırımları açıkladı
Ak Parti Milletvekili Salim Uslu son 10 yılda Çorum’a 1 milyar 794 milyon TL’lik baraj ve su yatırımı yapıldığını açıkladı.
Salim Uslu yazılı açıklamasında 2003-2013 yılları arasında yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Rakamlara göre, baraj ve sulama çalışmaları arasında en yüksel maliyetli yatırım 1 Milyar 144 Milyon TL ile Obruk Barajı, Sulama ve Enerji Nakil hattı projesi oldu.
Açıklayama göre, Koçhisar Barajı Sulaması ve Enerji Nakil Hattı için 222 Milyarlık harcama yapılırken, Hatap Barajı isale hattı ve sulama projesi de yaklaşık 76 Milyon TL’ye mal oldu.
İl özel İdare tarafından 2005 – 2012 yıllarında 17 adet sulama göleti ve 98 adet sulama tesisinin tamamlandığını ifade eden Salim Uslu, bu projelerin yatırım bedelinin ise 35 Milyon 500 bin TL olduğunu açıkladı.
Açıklamaya göre, 1500 adet içmesuyu çalışmasının toplam bedeli 22 milyon TL, 41 adet taşkın koruma ve dere ıslah çalışmasının toplam bedeli ise 232 Milyon TL olarak gerçekleşti.
Salim Uslu, 10 yılda Çorum’a yapılan Baraj ve Su yatırımlarının toplam değerinin ise 1 milyar 794 milyon TL olduğunu açıkladı.
Ya ne kadar paranoya, ne kadar komplo teorileri üreten bir millet olduk. Yok ekolojik denge bozulacak, yok canlı kalmayacak, yabancılara satılacak, cüzi bir elektrik üretilecek bilmem ne bilmem ne. Eskiden bir söz vardı “Su akar Türk bakar” diye. Yani şimdi o akarsular, ırmaklar ,derelerin boşu boşuna denize akıp gitmesi iyi mi oluyor ? Örneğin Obruk Barajı ; Orada elektrik üretilecek, tarımsal sulama yapılacak, su sporları yapılacak, Balıkçılık yapılacak, Turizm açılacak kısacası bölge insanına yeni aş, iş kapısı. Bu Baraj olmasa bunların hiç birisi yok. Kızılırmak oradan süzüle süzüle karadenize doğru yol alacak. Bence artılar eksilerinden kat kat daha fazla.
21.yüzyılda dünya politikaları, devlet ilişkileri “su-tarım-enerji” üçgeninde şekillenecek. Türkiye bu üç yönden de zengin kaynaklara sahip önemli coğrafyada bulunuyor.
Hopa’da olağanüstü bir hal benzeri bir durum oluşturuldu. Latin Amerika halkının karşılaştığı engeller gibi halkımız birçok engellemelere muhatap olabilir. Muhalifler içlerinde bölünebilir, önderlerine rüşvet teklif edilebilir, Bolivya’da ve diğer ülkelerde bu tür ayaklanmaları idare edenler kaçırılıyor öldürülebiliyor.
Karadeniz bölgesi en başta olmak üzere Türkiye’nin her yerinde HES projeleri var. Köylülerin direnişleri de takdire değerdir. Bu sayede bazı HES projelerinin durdurulması başarıldı. (Geçmişte) Hopa’daki direniş sırasında bir öğretmenin hayatını kaybettiği haberini üzüntüyle duyduk.
Baraj sahiplerinin suyu kendi tutacakları korumalarla, silahlı bekçilerle koruma hakkı da olacak. Ola ki köylüler bir şekilde derenin suyunu kullanmak isterlerse ölümüne onlara izin verilmeyecek.
Yabancılar her zaman bu işbirlikçi ara sınıfı tüm sömürgelerde kullanmışlardır. Zaten amaç da o bölgedeki insan nüfusunu azaltmaktır. Barajlardan sonra suyun çok pahalı olması sebebiyle tarım yapılamaz hale gelinecek. Tarım sulamaları için kontörlü su sayaçları takılacak. Suyun parasını önceden ödemeyen sudan faydalanamayacak.
HES’leri yapan firmalar sadece aracı olacak, onlar inşaatı yapıp yabancılara satacaklar. “Komprador” denilen bu işbirlikçil ara sınıf her zaman her ülkede halkının başına bela olmuştur..Bunlar kültür emperyalizmi ile kolayca artırılır. Kan emici keneden beterdirler.
Bir baraj için ortalama milyonlarca harcanıp tabiat yok edilirken karşılığında çok cüz’i miktarda enerji elde edilebilecektir.
BARAJ YAPIMI TABİATA ÇOK ZARAR VEREN BİR İNŞAAT TÜRÜDÜR.
Türkiye’de 2023’ yılına kadar toplam 4 bin baraj yapılması planlanıyor
Tüm canlıların yaşam kaynağı olan dere, çay, akarsuların bir baraj gölünde toplanması derelerin kurumasına, canlıların ve biyolojik çeşitliliğin yok olmasına sebep oluyor. Ağaçların kesilmesi ile yağış dengesi bozuluyor.