‘Türkiye’nin Güvenliği Gazze’den Başlar’
‘Türkiye’nin Güvenliği Gazze’den Başlar’
Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı Seyit Ahmet Güher, Ortadoğu’da yaşanan savaşların, Türkiye’yi ciddi şekilde tehdit ettiğini belirterek, “Bu ateş, yarın bizim topraklarımıza sıçrayabilir. Bir millî güvenlik sorunu hâline gelen Siyonist saldırganlık, Türkiye’nin gerçek gündemi olmalıdır” dedi.
Türkiye gündeminin ve Türk halkının sunî siyasî krizlerle meşgul edildiğine dikkat çeken Seyit Ahmet Güher, “Oysa bütün bu sis bulutu, aslında yaklaşan daha büyük bir tehdidi gözlerden kaçırmak için kullanılmaktadır. Bugün Ortadoğu’da yanan ateş, yarın bizim topraklarımıza sıçrayabilir. Gazze’de katliamlar devam ederken, Şam’da bombalar yağmaya devam ederken, Yemen’de şehirler hedef alınırken ve Lübnan’da sivil bölgeler vurulurken, bütün bu coğrafi yangınların ortasında Türkiye sessiz kalamaz, kalmamalıdır” diye konuştu.
Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı Güher, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM açılışında ifade ettiği gibi; Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır. Türkiye, Lübnan’a arabayla sadece iki buçuk saat uzaklıktadır. Bu mesafeler sadece sayılar değil, aynı zamanda tehdidin yakınlığını gösteren çarpıcı gerçeklerdir. Bugün Türkiye’de sunî bir gündemle halkımız meşgul edilmekte, yapay siyasî çekismeler ve kutuplaştırıcı tartışmalara alan açılmaktadır. Oysa bütün bu sis bulutu, aslında yaklaşan daha büyük bir tehdidi gözlerden kaçırmak için kullanılmaktadır. Bugün Ortadoğu’da yanan ateş, yarın bizim topraklarımıza sıçrayabilir. Bizler, Saadet Partisi Çorum İl Gençlik Kolları olarak, bu tehdidin farkındayız. Türkiye’nin sınır güvenliği, sadece hudut karakollarıyla sağlanmaz. Gazze’de ölen bir çocuk, bizim güvenliğimizin çöktüğü yerdir. Yemen’de vurulan bir su deposu, bizim vicdanımızda patlayan bir bombadır. Bu nedenle diyoruz ki: Türkiye’nin güvenliği Gazze’den başlar. Gözünü, Filistin’in ötesinde Anadolu’ya dikmiş siyonist yayılmacı zihniyete karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Saadet Gençlik olarak tarihin sorumluluğunu omuzluyor, bu suskunluğa ortak olmuyoruz. Unutmayın: Bu bir şuur meselesidir. Bu bir milli güvenlik meselesidir. Bu bir ümmetin ortak onurudur. Tüm halkımızı bu gerçeğe kulak vermeye ve bu direnişe ortak olmaya davet ediyoruz.”