‘Göçmen Sorunu Göz Ardı Edilemeyecek Bir Gerçekliktir’
‘Göçmen Sorunu Göz Ardı Edilemeyecek Bir Gerçekliktir’
Deva Partisi İl Teşkilat İşleri Başkanı Av. Halil Avşar, Türkiye’deki göçmen sorununun göz ardı edilemeyeceğini söyledi.
Son günlerde kamuoyunda tepki toplayan göçmen sorunuyla ilgili bir açıklama yayımlayan Av. Halil Avşar, “2016 yılında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve AB Liderleri arasında yapılan Geri Kabul anlaşması ise sığınmacı sorununu geri dönülemez bir noktaya getirmiştir. Suriyeli sığınmacılar meselesi ortadayken, Afganistan’da Talibanın yeniden yönetimi ele geçirmesi ile başlayan göç dalgasına son günlerde bir de Pakistanlı mülteciler meselesi eklemlenmiştir. Özellikle Afgan ve Pakistanlı mültecilerin Türkiye sınırını geçerken ki çekmiş oldukları video görüntüleri sınır güvenliğimiz ile ilgili kaygıları arttırmaktadır. Ellerini kollarını sallayarak Türkiye sınırını geçen sığınmacıların görüntüleri kamu vicdanını yaralamaktadır” dedi.
Avşar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye coğrafyası tarih boyunca olduğu gibi bugün de insani krizlerin yanında çeşitli sosyal, ekonomik ve siyasal gerekçelerle birçok göç hareketine ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye, göç veren bir ülke olduğu gibi hem göç alan hem de göçlerin geçiş güzergâhında bulunan bir ülkedir.
İnsanlığın tarihi kadar uzun bir serüvene sahip olan göç, toplumları derinden etkilemektedir. Dünya üzerinde doğal afetler, iklim şartları, açlık, yokluk ve savaş gibi sebeplerle yüzyıllardır süre gelen göç hareketleri yaşanmaktadır.
Genellikle müreffeh ve güvenli bir yaşam için gönüllü olarak gerçekleşen göçler; bazı dönemlerde bir mecburiyet neticesinde yapılmaktadır.
Günümüz dünyasında yaşanan iç çatışmalar, insan hakları ihlalleri, siyasi baskılar, nüfus artışı, kaynakların yetersizliği veya daha iyi yaşam olanaklarına ulaşma çabası göçlerin boyutunu giderek arttırmıştır.
2011 yılında güney komşumuz Suriye’de başlayan iç karışıklık ve savaş maalesef ülkemizin ciddi boyutta sığınmacı dalgasıyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Yaşanan bu büyük çaplı göç dalgası ister istemez alt yapısal hazırlığı olmayan ülkemizi başta demografik olmak üzere, sosyolojik ve ekonomik açıdan oldukça yıpratmıştır.
2016 yılında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve AB Liderleri arasında yapılan Geri Kabul anlaşması ise sığınmacı sorununu geri dönülemez bir noktaya getirmiştir. Suriyeli sığınmacılar meselesi ortadayken, Afganistan’da Talibanın yeniden yönetimi ele geçirmesi ile başlayan göç dalgasına son günlerde bir de Pakistanlı mülteciler meselesi eklemlenmiştir. Özellikle Afgan ve Pakistanlı mültecilerin Türkiye sınırını geçerken ki çekmiş oldukları video görüntüleri sınır güvenliğimiz ile ilgili kaygıları arttırmaktadır. Ellerini kollarını sallayarak Türkiye sınırını geçen sığınmacıların görüntüleri kamu vicdanını yaralamaktadır.
Ayrıca, son günlerde hepimizin malumu olduğu üzere sığınmacılar kaynaklı yaşanan toplumsal olaylar dikkat çekmektedir. Yaşanan bu toplumsal olaylar bireyler arasındaki bazı asayiş olaylarının ötesinde toplumun genelini etkilemektedir. Toplumsal olaylar doğru ve etkili bir şekilde yönetilmediği takdirde darp, linç kundaklama vb. şiddet eylemlerine dönüşmesi ihtimal dâhilindedir.
Yaşanan ekonomik sıkıntılarda dikkate alındığında, kontrolsüz sığınmacı meselesi iktidarın sorumsuz açıklamalarıyla geçiştirilecek bir mevzu değildir.
Mevcut iktidarın bu konuyu bütüncül olarak ele alacak ve çözüm üretecek bir politikasının olmadığı günü gününü tutmayan açıklamalardan anlaşılmaktadır. İktidar her alanda olduğu gibi bu alanda da kontrolü kaybetmiştir.
Deva Partisi olarak ülkemizin temel meselelerinden biri haline gelen sığınmacılar meselesine yönelik çok boyutlu bir değerlendirme ve bütüncül bir bakış açısıyla oluşturduğumuz çözüm önerilerimiz mevcuttur.
Öncelikle; Göçle ilgili sorunların insani boyutunu hassasiyetle değerlendirecek, kısa vadeli yaklaşımlardan uzak, insan onuruna yaraşır politikalar uygulanacaktır.
Uluslararası toplum ile de iş birliği halinde Suriyeli sığınmacıların can ve mal güvenceleri sağlandıktan sonra, ülkelerine dönüşleri sağlanacaktır.
Ülkemiz dışında yaşanan ve uluslararası düzensiz göçe sebep olabilecek olayları hassasiyetle takip ederek koruyucu ve önleyici tedbirler alınacaktır
Yeni göç dalgaları ve terör potansiyeli oluşturma riskini önlemek amacıyla, sınır güvenliğini arttıracak ve izinsiz girişlerin önüne geçilecektir.
Demokrasi ve Atılım Partisi olarak her konuda olduğu gibi ‘Sığınmacılar’ konusunda da sorun konuşmak değil tespiti ve etkin çözümler üretecek kadrolarımız milletimizin hizmetine taliptir.”