‘Temelinde Sevgi Olan Eğitim Başarısızlığa Uğramaz’
‘Temelinde Sevgi Olan Eğitim Başarısızlığa Uğramaz’
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çorum Şubesi tarafından “Köy Enstitüleri ve Dünden Bugüne Eğitimimiz” konulu konferans düzenlendi.
Konferans, hafta sonu ADD binasında gerçekleştirildi. ADD Eğitim Kurulu Üyesi, Akademisyen-Yazar Suay Karaman’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta, ADD Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, Cumhuriyet Halk Partisi Çorum Milletvekili Av. Tufan Köse ile dernek üyeleri yer aldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferansta açılış konuşmasını ADD Şube Başkanı Uğur Demirer, yaptı. Bir ülkenin en büyük sorunun eğitim olduğuna dikkat çeken Demirer, Türkiye’de toplam 215 üniversite olduğunu, fakat bu durumun nüfusa oranlandığında üniversite sayısının 64 olması gerektiğini söyledi.
Demirer, “Üniversitelerde baraj puan kalktı yani bu demek oluyor ki paranızı basın hukuk fakültesi ya da tıp fakültesi diplomanızı alın. Biz vatandaş olarak bu şekilde eğitim görmüş insanlara kendimizi nasıl emanet edelim nasıl güvenelim. Eğitimin ortaya koyduğu insan modeli çok önemlidir. Mesela 1940-1950 li yıllarda 5 sınıflı ilkokul mezunu bir kişi 4 işlemi kafadan yapabilirdi, dünya ile ilgili genel kültüre sahipti ve çok güzel el yazısı yazardı. Fakat geldiğimiz nokta şudur ki bugün 2 yıllık yüksek öğrenim görmüş birisinde o yıllarda öğrenim görmüş ilkokul mektep mezunlarındaki niteliklerin bulunmamasıdır. Bu konuda çok düşünüp mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Daha sonra konferansa geçildi. ADD Eğitim Kurulu Üyesi, Akademisyen-Yazar Suay Karaman ise “Bir ülkenin varlığını devam ettirmek ve çağdaş ülkeler arasında yer almak için eğitime büyük yatırım yapılması gerekir bu yüzden bir toplumun ilerlemesini sağlayan en önemli unsur eğitimdir” dedi.
Eğitimin bilim ışığında yaşamla ilişkilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Suay Karaman, “Eğitim yasalarında değişiklik yapıldığında ülkenin geleceği olan çocukların, çocukluk dönemi ve sonrasındaki gelişimini sağlayacak düzenlemeleri içermesi gerekir. Bunun yanında fırsat eşitliğinin sağlanması ve nitelikli bir eğitimle öğrenilen temel bilgilerin, bilimin ışığında yaşamla ilişkilendirilmesi hedeflenmelidir. Eğer hedefiniz bugün yaşadığımız gibi farklıysa, eğitim konusunda geriye gidersiniz” ifadelerini kullandı.
Eğitim Birliği Yasası’nın çiğnendiğini ifade eden Karaman, “Öğretim kurumlarında çeşitli dini vakıfların eğitim yapması için protokoller imzalanmıştır, köylerdeki okullar ve yatılı bölge ilköğretim okulları kapatılmış, yakın köylerden taşımalı, uzak köylerden yurtlarda kalmalı uygulamaya geçilmiş, devlete ait yurtlar kapatılarak çocuklar cemaat yurtlarına mecbur edilmiştir, ücretli öğretmenlik gibi uygulamalarla çocuklar yarınını bilmeyen güvencesiz, öğretmenlere teslim edilmiş ve nitelikli eğitim alma hakları ihlal edilmiştir, çeşitli vakıfların yurt ve kurslarında, kitle iletişim araçlarına yansıyan bilim dışı, din dışı ve ahlak dışı uygulamalar, çocuk istismarları yetkili kişiler tarafından basit bir olay gibi algılanmış ve birçoğunun üstü örtülmüştür” şeklinde konuştu.
Karaman, eğitimin iyileştirilmesi için önerilerini şu şekilde sıraladı:
Eğitim sistemi yapılanması kesintisiz olarak 1+8+3 olarak oluşturulmalı, bilimsel, laik ve demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bütün okullarda tekli öğretime geçilmelidir. Zorunlu din dersi programdan kaldırılmalıdır. Çocuğa okullu kimliği kazandıracak, günlük çalışmayı kolaylaştıran çağa uygun giysiler seçilmelidir. Öğretmen giysileri, öğretmenlerin fiziksel görünümleri ile dini iletiler içermemelidir. Sınıf mevcutlarının en fazla 24 olabilmesi için önlemler alınmalıdır. Halen hizmet vermekte olan özel eğitim kurumları devlete devredilmelidir. İmam hatip ortaokulları genel ortaokula dönüştürülmelidir. Lise programları ile üniversite giriş sınavı uyumlu duruma getirilmelidir. Eğitim sistemi sınav temelli değil, öğrenme temelli olmalıdır. Düşünmeyi ve sorgulamayı öğreten bir sistem getirilmelidir. Vakıf üniversiteleri kamulaştırılmalıdır. Her il ve ilçeye üniversite açılmamalı, üniversiteler niteliği arttırılarak büyük kentlerde açılmalıdır.”
Eğitim sisteminin iyileştirilmesi adına önerilerini sıralayan Karaman, “Bu önerileri daha fazlalaştırmak mümkündür ama şunu aklımızdan çıkartamayalım temelinde sevgi olan eğitim başarısızlığa uğramaz. Cumhuriyetimizin ilanından 100 yıl sonra ülkemizde eğitim başta olmak üzere hiçbir konuda durum parlak değildir. Ancak içinde Atatürk sevgisi taşıyanlar ile Atatürk’ün gençleri için umutsuzluğa yer yoktur. Atatürk’ün ilkelerini özümseyerek, bilinçli ve kararlı bir şekilde yurtseverlerin örgütlenerek yapacağı haklı ve demokratik bir mücadele ile umuda ve aydınlığa doğru yeniden yol alınacaktır” dedi.
Konuşmaların ardından konferans sona erdi.