Din Görevlilerine Mesleğe Başlamadan Önce Katkı Sağlayacak
Kavuncu mecliste diyanet akademileri kurulmasına dair konuştu:
Din Görevlilerine Mesleğe Başlamadan Önce Katkı Sağlayacak
AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Diyanet İşleri Başkanlığı Diyanet Akademileri kurulmasına dair kanun teklifi üzerine TBMM’de konuşma yaptı.
Meclis kürsüsünde konu ile ilgili söz alan Kavuncu beş dakikalık konuşmasında akademinin din görevlilerine yapacağı katkıdan bahsetti.
Konuşmasında yaşanan gelişmelere dini açıdan bakan Kavuncu “Bugün maalesef insanlık; savaş, terör, salgın hastalık ve bütün dünyayı kuşatan adaletsizlikler sebebiyle çaresizlik ve umutsuzluk içerisinde hayat mücadelesi vermektedir. İnsanlık; bir tarafta israf, bencillik ve rehavet; diğer yanda, yoksulluk, sefalet ve sosyal yalnızlık kıskacında mücadele etmektedir. Bütün dünyada yaşanan bütün bu olumsuzlukların, işlenen tüm bu insanlık suçlarının temelinde, şüphesiz iman zafiyeti ve inançsızlık yatmaktadır” dedi.
Kavuncu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
3.Dünya savaşı tehdidinin kapıya dayandığı, insanlığın terör, salgın hastalık, enerji ve gıda kriziyle kıskaca alındığı böylesi bir ortamda, insanlığa umut olacak yegâne çıkış yolu da, hiç şüphesiz İslam’dır, başkaca bir kurtuluş reçetesi de yoktur.
İslam dini aziz milletimizin en kıymetli müştereki, en vazgeçilmez değeridir.
Diğer taraftan, Kur’an ve sünnet merkezli İslam dininin temel ilkeleri konularında, topluma rehberlik yapmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli Diyanet İşleri Başkanlığı, kurulduğu günden itibaren, bu görevlerini yurt içinde ve yurt dışında, büyük bir gayret ve özveri ile yürütmektedir.
Bugün, Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı, milletimizin en büyük imkânlarından biridir.
Zorlu Millî Mücadele yıllarından 1940’lı yılların yokluk, kıtlık, baskı, dönemlerine; 15 Temmuz FETÖ ihaneti darbe kalkışmasından, zorlu kovit salgını sürecine kadar hep aziz milletimizin yanında yer almıştır.
15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasındaki “Ezanları susturan darbelere inat, darbeleri durduran selalara” misyonuyla, imam ve müezzinlerimizin okudukları diriliş ve kıyam selalarını unutmamız asla mümkün değildir.
Diğer taraftan, dünyada ve ülkemizde her alanda meydana gelen gelişmeler, halkımızın bu güzide kurumdan beklentilerini de bir hayli yükseltmiştir.
Toplumun bu beklentilerini karşılamak amacıyla, bu önemli hizmetleri yürüten din görevlilerinin, daha kaliteli, verimli hizmet verebilmeleri ve mesleki anlamda daha donanımlı hale gelebilmeleri amacıyla, ‘‘Diyanet Akademisi’’ kurulması konusu meclis gündemine gelmiştir.
Şüphesiz, Diyanet Akademisine duyulan ihtiyacın temelinde, nitelikli din eğitiminin ancak nitelikli personelle yapılabileceği gerçeği yatmaktadır.
Bu sebeple genel bir ifade ile “din görevlisi” olarak adlandırılan, başta vaiz ve imam-hatipler olmak üzere, Kuran Kursu öğreticisi, müezzin ve kayyım gibi görevlilerin, göreve başlamadan önce mesleki yeterliliklerinin geliştirilerek kutlu görevlerine hazır hale getirilmeleri, büyük önem arz etmektedir.
“Heyecanları Diri Tutacak”
Bu amaçla kurulması kararlaştırılan Diyanet Akademisi, din görevlilerimize mesleğe başlamadan önce büyük katkılar sağlayacak ve sonraki yıllarda da, hizmet içi kurs ve eğitimlerle bilgi ve heyecanlarının diri tutmaları mümkün olacaktır. Bu sayede; Yüce dinimiz İslam’ın evrensel değerlerinin vatandaşlarımıza doğru ve güvenilir kaynaklardan aktarılması, Dinimize ve Müslümanlara karşı geliştirilen haksız ön yargıların önüne geçilmesi, mümkün olabilecektir.
“Önemli Bir Görevi İfa Edecek”
Ayrıca; maalesef kıta Avrupası başta olmak üzere, dünyada İslam düşmanlığının artış gösterdiği günümüzde, dünyanın her tarafında sorumluluk alan din görevlilerinin, görevlerini hakkıyla yerine getirebilmesi için de Akademi, oldukça önemli bir görev ifa edecektir.
Bu vesile ile diyanet teşkilatında, imam-hatip, Kur’an Kursu öğreticisi gibi din görevlisi olarak görev yapan personelin zaman içerisinde tümüyle, İlahiyat Fakültesi mezunlarından oluşması ve Diyanet teşkilatında ciddi boyutlara ulaşan din görevlisi ihtiyacının, gerek açıktan atamalarla ve gerekse, asil şartları taşıyan ancak fahri olarak bu görevi yürütenler arasından karşılanması da, halkımızın ortak beklentisi ve arzusudur.