‘Başarılı Olunca Kendileri, Başarısız Olunca Dış Güçler’
‘Başarılı Olunca Kendileri, Başarısız Olunca Dış Güçler’
Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Tarihin yeniden hayat bulduğunu belirten Cıdık, “Hatırlayalım, biz böylesine günleri en son 2001 yılında yaşamıştık.20 yıl sonra, dönüp dolaşıp geldiğimiz nokta; 2001 krizi günlerinin ve aynı gündemlerin adeta 2021 yılında tekerrür etmesidir” dedi.
Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, Türkiye gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Hayat pahalılığına dikkat çeken Cıdık, hükümete yüklendi.
Hayat pahalılığının vatandaşın canını yaktığını belirten Cıdık, “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve geçim sıkıntısı işsizlik ve tüm bunlara bağlı olarak öngörülemezdik, yarın ne olacak ne ile karşı karşıya kalacağız kimse bilmiyor. Beklenti tüketici için başka üretici için başka yatırımı düşenler için başka. Diğer tüm illerimizde olduğu gibi Çorum’da da insanımızın canını yakmaya devam ediyor. Bir potansiyel bir birikim var bunu özgül ağırlık ile ifade ediyorlar inşallah bu özgül ağırlık fiziki ağırlığa dönecek diye ümit ediyoruz. Saadet Partisi iktidarında biz bu özlemi dindirecek, eksiklikleri hızla giderecek, problemlere etkili çözümler üreteceğiz. Öngörülemez günleri birlikte aşacak, Türkiye’nin sağlıklı, kararlı ve kendinden emin bir şekilde yola devam edeceği günleri birlikte tesis edeceğiz” diye konuştu.
2000’li yıllarda yaşanan ekonomik krizin tekrar kapıda olduğunu belirten Cıdık, “Ülkemizin pek çok problemi, insanımızın birçok sıkıntıları, gündemde de epey sıcak başlıklar var. Bu bizi şaşkına çeviriyor, yarın ne olacağını, öbür günün ne getireceğini, iktidarın hangi adımı atacağını bir türlü tahmin edemiyoruz. Ancak Sn. Cumhurbaşkanı’nın Pazartesi günü kabine toplantısının ardından yapmış olduğu açıklamalar ve ardından yaşanan gelişmeler gündemin en sıcak başlığı haline geldi. Sözlerimin hemen başında şunu ifade edeyim; sürekli olarak gündemin bu kadar hareketli ve hararetli olması zaten en büyük sorunlarımızdan birisidir. Bu yönetim tarzına Türkiye ilk defa şahit olmuyor, geçmişte de olmuştu bu kadar sık değildi ama bu benzer hadiseler Özal zamanında da yaşandı. İnsanımız, hakikaten yüksek tansiyonlu gündemden yoruldu, bıktı ve usandı. Bu tip hadiselerle ne karşılaşmayı ne de boğuşmayı arzu ediyor.7’den 77’ye her vatandaşımızın gözü kulağı kim ne dedi, şu kurum ne açıkladı, bugün neye zam geldi, döviz indi mi çıktı mı; bu haberlerde. Hatırlayalım, biz böylesine günleri en son 2001 yılında yaşamıştık.20 yıl sonra, dönüp dolaşıp geldiğimiz nokta; 2001 krizi günlerinin ve aynı gündemlerin adeta 2021 yılında tekerrür etmesidir” ifadelerini kullandı.
“İktidar Ne Yaptığını, Niçin Yaptığını ve Nasıl Yaptığını Bilmiyor”
Cıdık, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Hakikaten; insanlar artık bırakın yarınını, bir saat sonrasını bile öngöremez haldedir. Bugünden yarına, hatta sabahtan akşama değişen gündem ve politikalar, en ufak karar alımını dahi herkes için zorlaştırmaktadır. İktidar kanadının yaptığı her açıklama ve aldığı her karar sonrası, herkes birbirine şaşkınlıkla şu iki soruyu soruyor; “Eee, ne oldu şimdi?” ve “Tamam da, ne olacak şimdi?”İktidarın akşamdan sabaha, sabahtan akşama ani politika ve karar değişiklikleri, insanımıza büyük maliyetler yüklemektedir. Politika ve karar değişiklikleri arasındaki açı farkı ise hep 180 derece; bir kere de bizi şaşırtsalar, şöyle 45 derecelik, hadi 90’a da razı olduk, değişiklik yapsalar…Ama yok… Makas değişikliği hep 180 derece. Bugün ne diyorlarsa yarın tam tersini uyguluyorlar, ertesi gün ise o gün uygulamaya koyduklarının tam tersi söylemlerde bulunuyorlar. Çok açık ve net anlaşılıyor ki; iktidar ne yaptığını, niçin yaptığını ve nasıl yaptığını bil-mi-yor!
İyi olan ne varsa hepsi bu iktidarın başarısı; kötüye giden ne varsa hep başkalarının suçu, kabahati, hatta ihaneti. İşte Erdoğan’ın Pazartesi günü yaptığı konuşmanın ardında yatan psikoloji budur. ‘Rezervler yükselirken ben başbakandım, benim dönemimde bu başarıyı yakaladık; ama erirken ben yoktum, Cumhurbaşkanıydım’ diyor. Yani son zamanların en iyi esprisi mi desek en kötü esprisi mi desek bilemiyorum. Ne olduysa o arada olmuş güya. Kendisinin çok iyi bildiği, birkaç kez kullandığı ‘komşu komşu hu hu’ tekerlemesi gibi. Özetle; ‘İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı bitti kül oldu’.
“Neye Göre Başarı, Başarısız Olanlar Kimler?”
Öncelikle şunu ifade edeyim; 22 Aralık 2020, yani tam bir yıl evvel, Dolar 7,65, Euro ise 9,35 seviyelerindeydi. Yani ortada bir başarı falan yok! Paramızın sadece son yıldaki değer kaybı bile telafi edilmiş değil. Hani Erdoğan diyor ya, ‘ben cumhurbaşkanıydım rezervler erirken’ diye, bu fiyatlara bir de bu açıdan bakarsak, Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı seçildiği 10 Ağustos 2014 yılında, Dolar 2,15. Başkanlık sistemine geçtiğimiz ve kendisinin ikinci kez sınırsız yetkilerle cumhurbaşkanı seçildiği 24 Haziran 2018 tarihinde ise Dolar 4,60 seviyelerindeydi. Şimdi hangi rakama göre başarıyı belirleyelim, siz karar verin?2014 öncesi mi başarı, 2014-2018 arası mı, 2018 sonrası mı, 2020 mi, 3-4 gün öncesi mi, yoksa şu 3-4 günlük dönem mi?”