“Hesaplaşma Olmadan Helalleşme Olmaz”
“Hesaplaşma Olmadan Helalleşme Olmaz”
Türkiye Kamu-Sen Çorum İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde konfederasyonun ve bağlı sendikaların taleplerini açıkladı.
Kamu görevlilerinin ve emeklilerinin 2022 ve 2023 yıllarında alacakları maaş zamlarının, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin 2 Ağustos Pazartesi günü başlayacağını bildiren Selim Aydın “Hepimizin bildiği gibi bundan önce gerçekleştirilen beş toplu sözleşme süreci, kamu görevlilerinin ve emeklilerimizin mali ve özlük haklarına yeterli katkıyı sağlayamamış adeta bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Gerek toplu sözleşme süresinin verimli kullanılamaması gerekse talepler üzerinde yeterli pazarlık yapılamaması nedeniyle toplu sözleşme görüşmeleri bir kör düğüme dönüşmüş; sorunlara çözüm üretme mekanizması olmak yerine yalnızca sorunların dile getirildiği ama hiçbir önerinin tartışılmadığı bir mecra halini almıştır. Toplu sözleşme sistemine geçtiğimiz 2012 yılından beri gerçekleştirilen beş dönem toplu sözleşme görüşmelerinden farklı olarak bu yıl, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen, kamu çalışanlarımızın ve emeklilerimizin vazgeçilmez talepleri noktasında bir ortaklaşmaya gitmiş, 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde, belirlediğimiz ortak talepler üzerinden birlikte pazarlık yapma kararı almıştır” dedi.
Selim Aydın kamu çalışanlarının talepleri hakkında şu bilgileri verdi:
Çalışanlara, masa başında hazırlanan enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yapıldıktan sonra çalışanların ve vatandaşların çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakılması kabul edilemez. Yıllardır, vatandaşlarımızın zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle kamu çalışanlarının ücretleri mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl erimektedir. Geçtiğimiz dönemde alınan Hakem Kurulu Kararı gereği 2020 yılının ilk ve ikinci altı aylık dönemleri için yüzde 4’er olmak üzere kümülatif yüzde 8,16; 2021 yılının her iki altı aylık dönemi için yüzde 3’er olmak üzere kümülatif yüzde 6,1 artış yapıldı. Orta vadeli mali planlara bakıldığında toplu sözleşme sistemine geçildiği 2012 yılından beri hedeflenen enflasyonun %5 olduğu ancak bu hedefe hiçbir yılsonunda ulaşılamadığı görülmektedir. Buna karşın memur ve emekli maaşlarına yapılacak artışlarda hep hedeflenen enflasyon temel alınmıştır. Bugüne kadar gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde enflasyon farkı hariç maaşlara yapılması kararlaştırılan artışlar gerçekleşen enflasyonun sürekli altında kalmıştır. Özellikle COVID-19 salgının da etkisiyle 2020 yılından itibaren ekonomik göstergelerin biraz daha bozulduğu görülmektedir. Buna bağlı olarak geçtiğimiz yıl TÜFE yüzde 14,60 olmuş, 2021 yılı haziran ayı itibarı ile de yıllık resmi enflasyon yüzde 17,53’e kadar yükselmiştir. TCMB beklenti anketinde bile 2021 yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 14,46; yıllık gerçekleşen enflasyon yüzde 17,53 iken kamu görevlilerine 2021 yılının tamamı için yüzde 6,1’lik bir artış yapılmıştır. Tüketici fiyatlarındaki yükseliş yüzde 42,89’a ulaşan toptan fiyatlardaki artışla birlikte değerlendirildiğinde ekonomide her şey yolunda gitse bile uzunca bir süre daha fiyatların pahalanacağını, alım gücündeki düşüşün süreceğini göstermektedir. Dolayısıyla, 2021 yılı sonunda beklentiler gerçekleşse bile maaşlardaki reel düşüş sürecektir. Her ne kadar dönem sonları itibarı ile maaşlara enflasyon farkı eklense de bu ödemenin geriye dönük olarak yaşanan kayıpları karşılamadığı, yalnızca anlık bir enflasyon düzeltmesi olduğu ve dönem içinde maaşların sürekli eridiği açıktır.
Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin tamamını bilimsel ve ekonomik gerekçelere dayandırıyoruz. Ortak talep belirlerken de bu ilkeden taviz vermedik. Bugüne kadar dayanağı olmayan, toplumsal geçerliliği bulunmayan hiçbir talebi toplumumuzun gündemine taşımadık. Son yıllarda, Devletin asli ve sürekli görevlerinin Anayasaya ve kanunlara aykırı bir şekilde kadrosuz personel eliyle sağlandığı, sözleşmeli, geçici, vekil gibi sıfatlar altında güvencesiz istihdamın alabildiğine arttığı görülmektedir.
Konfederasyon olarak öncelikli talebimiz, 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin “B” fıkrası uyarınca çalıştırılan sözleşmeli personel ile vekil ebe, hemşire, imam, aile sağlığı merkezlerinde görev yapan kamu dışı sağlık personeli ve usta öğreticilerin memur kadrolarına geçirilmesidir.
Kamuda sözleşmeli ve geçici personel çalıştırılması uygulamasına son verilmeli, idari hizmet sözleşmeli personelin hukuki statüleri belirlenmeli,
Üniversite mezunu işçilerin de talepleri halinde memur kadrolarına atanmaları sağlanarak kamuda istikrarlı ve sürdürülebilir bir istihdam rejimi oluşturulmalıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak, “Hesaplaşma olmadan helalleşme olmaz. Geçmişin hesabı kapanmadan geleceğe bakılmaz.” diyoruz.
Bu kriterimizi ortak talepler belirlenirken de ortaya koyduk. Bu nedenle 2022 ve 2023 yıllarının maaş zammı belirlenmeden önce, geçmiş döneme ilişkin olarak ortaya çıkan erimenin giderilmesi, ekonomik olumsuzlukların yarattığı yaraların sarılmasının zorunluluğunu ısrarla vurguluyor, memur ve emeklilerin ekonomik olarak kaybolan yıllarını geri istiyoruz. Geçtiğimiz dönemde ortaya çıkan kayıplarımıza mahsuben taban aylığa seyyanen net 600 TL telafi artışı istiyoruz. Taban aylığa yapılmasını istediğimiz net 600 TL artıştan sonra 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin taleplerimizi ise şu şekilde ifade edebiliriz:
Kamu görevlilerine ve emeklilere 2022 yılının tamamı için ocak ayından itibaren %21 zam ve ayrıca %3 refah payı artışı istiyoruz. 2023 yılı için ise ocak ayından geçerli olmak üzere tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarına %17 zam ve yine Ocak 2023’ten geçerli olmak üzere %3 refah payı talep ediyoruz. Enflasyon farkının ise TÜFE’nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesini istiyoruz. Temel mali taleplerimiz; 2022 yılının tamamı için refah payı dahil kümülatif %24,6 artış ve ocak ayından geçerli olacak şekilde taban aylığa seyyanen 600 TL net zam olmak üzere en düşük memur maaşına toplam %43,71; ortalama memur maaşına toplam %38,98; 2023 yılının tamamında ise refah payı dahil tüm maaşlara %20,51 zam olarak özetlenebilir.
Mali taleplerimizin karşılanması durumunda bugün 3.918 lira düzeyinde olan 15’in 1’indeki en düşük dereceli memur maaşı 2022 yılında 5.632 liraya; 2023 yılında 6.787 liraya; 5.212 lira düzeyinde olan ortalama memur maaşı ise 2022’de 7.244 liraya; 2023’te de 8.730 liraya çıkacaktır. Önümüzdeki yıl için en düşük memur maaşına 1.713 lira, ortalama memur maaşları için ise 2.031 lira zam istiyoruz. Ayrıca; COVID-19 salgını sürecinde görev yapan memurların bu süreleri fiili hizmet süresi zammı olarak kabul edilsin ve bu sürelerde esnek çalışma şartlarından faydalanamayan memurlara telafi ücreti verilsin diyoruz.
COVID-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesini, bu nedenle hayatını kaybeden başta sağlık çalışanları olmak üzere kamu görevlilerinin şehit statüsünde değerlendirilmesini istiyoruz.
Verilen sözlere uygun olarak bütün kamu görevlilerini kapsayacak ve tüm beklentileri karşılayacak bir ek gösterge düzenlemesine ihtiyaç vardır, bu konudaki adaletsizlikler giderilsin, Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele de ek gösterge verilsin diyoruz.
Ortalama memur maaşının yıllık toplam tutarı dikkate alınarak gelir vergisi tarifesine yeni düzenleme getirilsin, kamu görevlilerinin yaşadığı vergi adaletsizliği son bulsun diyoruz.
Yılda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine “Bayram İkramiyesi” ödenmesini istiyoruz.
Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, emekli olacak memurların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz.
Yardımcı Hizmetler sınıfındaki personelin bir defaya mahsus olarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesini; Genel İdare Hizmetleri ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan memurlara eğitim durumlarına göre yükselebilecekleri derecelerin kadrosunun verilmesini talep ediyoruz.
Aile kutsaldır. Aile birliği sağlansın, eş durumu, sağlık ve öğrenim özrü önündeki engeller kaldırılsın istiyoruz.
Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının boş kadro bulunması durumunda derhal yapılmasını zorunlu kılacak mevzuat değişikliği talep ediyoruz.
Görevde yükselmelerde ve ilk atamalarda her türlü istismara açık olan sözlü sınav uygulamasının kaldırılmasını, bu tür atamaların objektif bir şekilde gerçekleştirilecek yazılı sınavlar aracılığıyla yapılmasını istiyoruz.
Özel hizmet tazminatında yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi, özel hizmet tazminat oranlarının unvan bazında eşitlenerek tüm memurlar için yükseltilmesi, çalışma barışına katkı sağlayacaktır diyoruz.
Ek ödeme sorunları çözülsün,
Şefler, müdürler ve şube müdürlerinin özlük hakları hakkaniyete uygun bir şekilde yeniden düzenlensin,
Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan uzmanlar arasında oluşturulan kariyer uzmanlığı- normal uzmanlık, merkez-taşra uzmanları gibi farklılıklar giderilsin, aynı unvanlı personelin özlük hakları eşitlensin,
Zorunlu rotasyon uygulamasına son verilsin, kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan personel için mahrumiyet yeri ödeneği gibi teşvikler getirilsin diyoruz.
Fazla mesailerin insan haklarına dahi aykırı bir şekilde ücretlendirilmesine karşı çıkıyor, fazla mesai ücretinin çalışanın normal çalışması karşılığında aldığı saat başı ücretten az olmayacak şekilde artırılmasını istiyoruz.
Başta aile yardımı ve çocuk parası olmak üzere tüm sosyal yardım ve ödemelerin yükseltilmesini; tüm kamu görevlilerine giyim, kira, evlenme, ulaşım, doğum, ölüm ve eğitim yardımı ödenmesini, sosyal devlet ilkesinin gerçek anlamda hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Ek ders ve nöbet ücretleri artırılmalı, kamu kurum ve kuruluşlarında fiilen öğretmenlik yapan personele ek ders ücreti, nöbet tutan öğretmen, sağlık personeli gibi tüm personele nöbet ücreti verilmelidir diyoruz.
Geçtiğimiz dönemlerde karar altına alınan konular ilerletilerek sürdürülsün istiyoruz.
Bunun yanında; 399 sayılı KHK’ya tabi olarak çalışan personelin ek ödeme, kurum değişikliği, nakil, vergi adaletsizliği gibi sorunlarının çözülmesi, Askeri işyerleri ile Emniyet teşkilatında çalışan sivil memurlar ile koruma ve güvenlik personelinin sorunlarının çözülmesi, Tüm kamu görevlilerinin işçilerde olduğu gibi yemeklerden ücretsiz yararlanması ve yemek hizmeti sunulmayan işyerlerinde yemek ücretinin nakit olarak ödenmesi, Vatani görevini yapmak üzere ya da doğum yapması nedeniyle ücretsiz izne ayrılan kamu görevlilerinin sosyal güvenlik primlerinin kurumları tarafından yatırılmaya devam etmesi, söz konusu personele izinleri süresince maaşlarının belli oranında destek ödemesi yapılması, Bayramlarda ve hafta sonlarında tatil yapamayan kamu çalışanlarının çalışma şartlarının yeniden gözden geçirilmesi, Fiili hizmet zamlarının yeniden belirlenmesi, Mobbing uygulamasına maruz kalan personelin korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılması, Çocuklarımızın öğrenimlerine devam edememeleri durumunda ödemek zorunda kaldıkları Genel Sağlık Sigortası Primi uygulamasına son verilmesi, yaş sınırının yükseltilmesi, Engelli personelin daha kolay hizmet üretebilmeleri ve çalışma hayatında kendilerine yeterince yer bulabilmeleri için her türlü pozitif ayrımcılık yapılması, Kadın çalışanlarımızın sorunlarının çözülmesi, Emekli maaşlarının yükseltilmesi, emeklilere de aile yardımı ve çocuk parası gibi sosyal yardım verilmesi gibi birçok talebi de toplu sözleşme masasına taşıyacağız.
Elbette taleplerimiz bunlarla sınırlı değil, hizmet kolları itibarı ile kamu görevlilerinin birikmiş sorunlarını çözecek önerilerimiz, hazırladığımız çalışmamızda mevcut.
Kısaca genel bir değerlendirme yaparak özetlemeye çalıştığım taleplerimizin karşılanması, memurlarımızın biriken sorunlarının çözülmesi için büyük bir adım olacaktır. Taleplerimiz, gerçeklerden yola çıkılarak geçerli temellere dayanan, son derece makul ve karşılanabilir bir şekilde hazırlanmıştır. Ekonomik tercihlerin çalışandan yana kullanılması ve siyasetçilerin taktığı pembe gözlükleri çıkarması halinde tüm taleplerimizin karşılanacağından eminiz.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak kanunların bizlere tanıdığı yetkiler ölçüsünde, kamu görevlilerinin masa başı oyunlarla haklarının gasp edilmesinin önüne geçmek için elimizden geleni yapmaktan geri durmayacağız. Kamu çalışanlarımızın haklarının ilerletilmesi ve yaşanan ekonomik gelişmelerin en mağdur kesimi olmaktan kurtarılması için bir yola çıktık. Her ne kadar sendikacılık anlayışımız ve yöntemlerimiz farklı olsa da belirlediğimiz ortak talepler etrafında bir araya geldiğimiz Memur-Sen’le bu taleplerimizin gerçekleşmesi için etkili bir toplu sözleşme süreci yürütmeye hazırız. Türkiye Kamu-Sen, bütün birikimi, tecrübesi ve gücüyle toplu sözleşme masasında yerini alacaktır. Ekonomik tercihler, vatandaşlarımızı mutlu etme ve geliri adil paylaşma yönünde kullanılırsa kamu görevlilerinin yüzü bir nebze olsun gülecek ve kayıpları karşılanacaktır. Taleplerimizin karşılanması yalnızca kamu çalışanlarını değil, piyasaların canlanmasını sağlayarak çarkların dönmesi sonucunda tüm vatandaşlarımızı ve ekonomimizi rahatlatacak bir sonuç doğuracaktır. Memurların ve emeklilerin haklarının hilafına alınacak her türlü kararda, bu yöndeki her türlü girişimde muhataplar karşılarında Türkiye Kamu-Sen’i bulacaktır. Kamu çalışanlarının haklarının korunması ve ilerletilmesi bizim asli görevimizdir.