Filistin İçin Tek Yürek Oldular
Filistin İçin Tek Yürek Oldular
Çorum’da siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları tarafından Filistin, Doğu Türkistan ve tüm mazlum coğrafyalar için ortak basın açıklaması düzenlendi.
Kadeş Barış Meydanı’nda yapılan eylemde İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları protesto edildi.
Basın açıklamasında İsrail’e karşı Filistin halkının yanında olunması gerektiği dile getirilerek, tüm Müslümanlarca kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı kınandı.
Eyleme; Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Mehmet Tahtasız, İYİ Parti İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Cıdık, Deva Partisi İl Başkanı Orhan Vargeloğlu, CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Erkan Yıldız, Atatürkçü Düşünce Derneği, Anadolu Gençlik Derneği, ÇorimDer, Cihannüma, İlim Yayma Cemiyeti, Kamu Sen temsilcileri, siyasi partilerin gençlik ve kadın kolları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Toplantıda basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Hanımlar Komisyon Başkanı Keziban Göle yaptı.
Göle konuşmasında “Müslümanlar, olarak Kudüs’ten vazgeçmemiz mümkün değildir. Tüm kalbimizle şuna inanıyoruz ki Kudüs Müslümanların en çetin imtihanıdır. Kudüs, bugünün Müslüman’ının yeryüzünde olup bitenler karşısında nerede durduğunun, kimlerle olduğunun ve neye hizmet ettiğinin en önemli göstergesidir. Bu coğrafyaya çizilen yapay sınırlar tarih atlaslarında sömürgeciliğin sonu olarak alacaktır. Kudüs mutlaka özgürlüğe, yer Müslümanlar da mutlaka birliğe kavuşacaktır. Mescid-i Aksa’nın işgal altında olması sadece Filistinlilerin bir meselesi değildir. Ümmetin meselesidir” dedi.
“İşgalciler Bu Topraklara Nasıl Geldilerse Öyle de Gidecekler”
Keziban Göle açıklamasını şöyle sürdürdü:
1916 Mayıs’ında imzalanan Syces-Picot Antlaşması, Kasım 1917’de yayınlanan Balfour Deklarasyonu, Şubat 1945’de gerçekleşen Yalta Konferansı işgalcilerin kim olduğunun göstergesidir. İşgalciler bu topraklara nasıl geldilerse öyle de gideceklerdir.
Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve çevresinde İsrail’in arife günü başlattığı, çocuklar ve kadınlar dâhil çok sayıda masum Filistinlinin yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine sebep olan menfur saldırıları kınıyoruz. Bayram günlerinde sürdürülen ve Gazze’ye de yöneltilen saldırılar, çok vahim bir boyuta ulaşmıştır. Olaylar sonucu yaralanan ve yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. İsrail’in bu saldırıları, en kutsal hak olan ihlalidir. Yaşam hakkının Filistinlilerin nesiller boyunca yaşadıkları topraklara el konulmasını hedefleyen bu saldırılar, orantısız güç kullanılarak hukuk dışı bir oldu-bitti yaratmaya yöneliktir. İsrail’in bu gayri insani saldırıları işlenen bu suçlardan dolayı İsrail’in hesap vermesi, suçların sorumlularının tespit edilerek yargılanması ve cezalandırılması için uluslararası toplumun birlikte hareket etme zamanı gelmiştir. Bu çerçevede, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ivedilikle harekete geçmesini talep ediyor, bu maksatla insana ve yaşam hakkına saygı duyan herkesi sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı ve D-8 harekete geçirilmeli; kınamadan daha ileri adımlar atılmalıdır. Artık İsrail’e karşı net, güçlü ve etkili bir tavır alınması şarttır. Bundan sonra söz bitmiştir. Bu zalimlere anladığı dilden konuşma vaktidir.
“Filistin Davasını Savunmaya Devam Edeceğiz”
Kanayan yaramız sadece Filistin değildir. Müslümanların bu parçalamış durumundan ve uluslararası kuruluşların işlevsiz halinden dolayı; Doğu ki daha birçok mazlum Türkistan’da, Myammar’da ve coğrafyada zulümler devam etmektedir. Başta Türkiye olmak üzere İslam Dünyası bu dağınık hallerine bir son vermeli ve bu kardeşlerimizin derdine kınamanın ötesinde bir çare bulmalıdır. Samimi insan hakları savunucuları, kapitalist-emperyalist prangalarından kurtulmalı ve somut çözümler geliştirmelidir. Son tahlilde: bizler, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olarak, İsrail’in saldırganlığının ve Filistin halkına yaptığı zulmün karşısında durmaya, Filistin davasını ve kardeş Filistin halkının haklı özgürlük, adalet, hukuk ve bağımsızlık mücadelesini savunmaya devam edeceğiz.
Filistin ve Kudüs davasının yılmaz savunucusu merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın ‘Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Allah nurunu tamamlayacaktır’ inancıyla Filistinli kardeşlerimizi ve Kudüs davasını savunanları selamlıyoruz.
“Samimi Değiller”
Programın sonunda tüm siyasi partilerin ve STK’ların programa davet edildiğinin altını çizen siyasi parti temsilcileri, ortak kanaat olarak programa katılmayan diğer parti temsilcilerini Filistin davasında samimi bulmadıklarını söyledi. Parti temsilcileri “Biz Çorum’da Filistin’e destek vermek için buradayız. Ama görüyoruz ki bazı siyasi parti temsilcileri Filistin halkı için ve Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar konusunda samimi değiller” şeklinde konuştu.