“Köy Enstitüleri, Eskiye Özlemin Değil Bir Devrimin Adıdır”
“Köy Enstitüleri, Eskiye Özlemin Değil Bir Devrimin Adıdır”
Atatürkçü Düşünce Derneği Çorum Şubesi Başkanı Uğur Demirer, Cumhuriyet rejiminin en önemli atılımlarından biri olan Köy Enstitülerinin, aydınlanma yolunda bir devrim niteliğinde olduğunu vurgulayarak; çağdaş, aydın, bilinçli insanlar yetiştiren bu kurumun kapatılmasının ülkemizin cehalete ve karanlığa sürüklenmesine zemin hazırladığını ifade etti.
ADD Şube Başkanı Demirer, Köy Enstitüsü modelinin güncellenerek yeniden hayata geçirilmesini istedi.
Köy Enstitülerinin kuruluşunun yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Demirer “Köy Enstitülerinin kapatılması, ülkemizi bu gün içinde bulunduğu duruma getiren olaylar zincirinin ilk ve en önemli halkasıdır. Karanlığın, cehaletten beslendiği bir sır değildir. Köy Enstitülerini kapattıran zihniyetin uzantıları bu gün ülkenin yönetiminde tek söz sahibi olarak cehaleti körükleyen, laikliği örseleyen politikaları, uygulamaları ile ülkeyi yeniden köhne, karanlık bir ortama sürüklemektedirler” dedi.
Uğur Demirer’in konuyla ilgili değerlendirmesi şu şekilde:
Cumhuriyet Rejiminin en önemli atılımlarından biri olan Köy Enstitüleri, aydınlanma yolunda bir devrim niteliğindedir. Aydınlanma ve çağdaşlaşmanın, yurttaş kimliğinin toplumda nitelikli olarak yerleşip sürekli kılınmasının köklü bir eğitim reformu ile gerçekleşebileceği gerçeğinden hareketle kurulan Köy Enstitüleri; eğitimde bir çığır açmış, kısacık ömründe ülkemizde Atatürk Devrimlerine yürekten bağlı, idealist, ödünsüz yurtseverler yetiştirmiştir.
Tamamen ülkemize özgü bir eğitim modeli olan Köy Enstitülerinin; laik, milli ve bilimsel eğitim sistemiyle yetiştirdiği donanımlı bireylerin, aydınlanmanın meşalesini yurdun dört bir yanında en ücra köşelere bile taşımaları Cumhuriyet karşıtlarını ürkütmüş, Atatürk Devrimlerinin toplumsal hayata kök salmasını engellemek için harekete geçmelerine yol açmıştır.
Köy Enstitülerinin kapatılması, ülkemizi bu gün içinde bulunduğu duruma getiren olaylar zincirinin ilk ve en önemli halkasıdır. Karanlığın, cehaletten beslendiği bir sır değildir. Köy Enstitülerini kapattıran zihniyetin uzantıları bu gün ülkenin yönetiminde tek söz sahibi olarak cehaleti körükleyen, laikliği örseleyen politikaları, uygulamaları ile ülkeyi yeniden köhne, karanlık bir ortama sürüklemektedirler.
Aydınlanma Devriminin tüm yurttaşlara hiçbir ayrım gözetmeksizin sunduğu eşit, laik ve bilimsel eğitim hakkı; çağdaşlaşma ve kalkınma için en temel koşuldur. Birey olmanın, yurttaş olmanın en önemli unsurudur. Bugün iktidarı elinde tutan zihniyet Türk Ulusu’nun çağdaşlaşma yolculuğunu yeniden “Birey”den “Kul”a, “Yurttaş”tan “ümmet”e dönüşecek şekilde biçimlendirmek istemektedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün antiemperyalist bir mücadele vererek kurduğu tam bağımsız, çağdaş, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti, neredeyse yüzyıllık geçmişinde aymazlığın ve ihanetin yıkıcı sonuçlarına rağmen ayakta durmaya devam ediyorsa bunun en önemli nedeni Köy Enstitüleri ruhunu kuşaklar boyunca aktaran aydınlardır.
Köy Enstitüleri; birilerinin iddia ettiği gibi eskiye özlemin değil, bir devrimin adıdır. Bu devrimdir ki; bu gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefe durmaksızın yürüyen kuşakların yaratıcısıdır.
Köy Enstitülerini kurarak Cumhuriyet Devriminin izcilerinin, sahiplerinin yetişmesini sağlayan başta 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü olmak üzere Milli Eğitim Bakanları Mustafa Necati ve Hasan Ali Yücel’i, Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguc’u, Köy Enstitülerinin yetiştirdiği, ismini Türkiye Cumhuriyeti tarihine yazdırmış pek çok değerli insanı saygı, şükran ve minnetle anıyoruz.
Ulusal değerlerimizi evrenselleştirmenin en akılcı ve bilimsel yolu, eğitimle erdemli, çağdaş, demokratik değerleri içselleştirmiş, evrensel insan haklarına saygılı, üretken, verimli insan yetiştirmekle olanaklıdır.
İnanıyoruz ki;
Türk Ulusu ancak bu yolla insanlık ailesi içinde Atatürk’ün gösterdiği “Çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkma” hedefine ulaşacaktır. İşte bu nedenle; Köy Enstitüleri mucizesinin güncellenerek yeniden hayata geçirilmesini istiyor, tüm yurtsever kişi ve kurumları bu doğrultuda bir arada mücadele etmeye davet ediyoruz.