Çaresiz Annenin Feryadı
Çocuklarını maddi sıkıntılardan dolayı devletin sıcak yuvalarına emanet etmek isteyen gözüyaşlı anne “Ben sokaklarda kalsam da önemli değil, yeter ki çocuklarımın kalacak bir yuvası, yiyecek bir lokma ekmeği olsun” diyor
Eşi tarafından terk edilen ve iki çocuğu ile yaşam mücadelesi veren zihinsel engelli bir annenin dramı … Kirasını ödeyemediği için ev sahibi tarafından evden çıkarılmak istenen, imkânsızlıklar nedeniyle bazen evine bir ekmek alamayan çaresiz kadın, bir anne olarak beklide en zor olan şeyi istiyor devlet babadan. Çocuklarını devletin sıcak yuvalarına emanet etmek isteyen gözüyaşlı anne “Ben sokaklarda kalsam da önemli değil, yeter ki çocuklarımın kalacak bir yuvası, yiyecek bir lokma ekmeği olsun” diyor.
Adı Sertap Adsız, henüz 29 yaşında, yetiştirme yurdunda büyümüş ve kimsesiz yok. 10 yıl önce yurtta kalırken bir umut olarak görmüş ve başına gelecekleri bilmeden evlenmiş.
Kendi iddiasına göre eşi tarafından şiddet uygulanan ve terk edilen Serap Adsız, biri kendisi gibi zihinsel engelli olan iki kız çocuğu ile bir başına kalmış.
Oturduğu iki küçük odalı harabe haldeki evin kirasını ödeyemediği için ev sahibi tarafından sokağa atılmak istenen mağdur anne, üç ayda bir aldığı 500 TL’lik özürlü maaşıyla sadece bir ay geçinebiliyor.
Belediye’nin gıda yardımı, sosyal yardımlaşma vakfı ve komşularının desteği ile hayatını sürdüren Sertap Adsız’ın devletten belki de bir anne için en zor olanı istiyor. 4 ve 9 yaşındaki iki çocuğunun kendisi gibi sokaklarda kalmasına yüreği dayanmayan çaresiz anne çocuklarının yetiştirme yurduna yerleştirilmesini itiyor.
Gözyaşları içerisinde yetkilere seslenen mağdur kadın, “ben sokaklarda kalsam da önemli değil ama çocuklarımın kalacak bir yuvası yiyecek bir lokma ekmeği olsun” diyor