“28 Şubat Mazlumlarının Hukuku İnşa Edilmelidir”
“28 Şubat Mazlumlarının Hukuku İnşa Edilmelidir”
Memur Sen Çorum İl Temsilcisi Tekin Çınar 28 Şubat darbesinin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada “Darbenin üzerinden tam 24 yıl geçti. O dönemde ikna odaları kuranları, üniversite kapılarına turnike koyduranları, başörtülü kızlarımıza şiddet uygulayanları ve cuntanın yanında ve emrinde hazırolda durup milli iradeye, demokrasiye ve hürriyete yönelik taciz suçlarına ortak olanları unutmadık, unutmayacağız da” dedi.
Tekin Çınar “Adaletsizliği bitirecek, adaletin varlığını hissettirecek, vesayet mağdurlarının, 28 Şubat mazlumlarının hukukunu inşa edecek, haklarını ihya, itibarlarını iade, zararlarını tazmin edecek kararlar, kararnameler, kanunlar yürürlüğe koymak mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz ve tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur” ifadesini kullandı.
Çınar’ın konuya ilişkin açıklaması şu şekilde:
Darbe, toplumları ve ülkeleri kontrol altında tutmak için geliştirilen emperyalist düzenektir.
Darbeler, hangi söylemi kullanılırsa kullanılsın, hangi bahaneye dayandırılırsa dayandırılsın, teorisi ve pratiğiyle emperyalist bir kurgudur. Bu kurguyu oluşturan, onu baskı ve şiddetle hayata geçiren cunta ve benzeri yapılar; millete, milletin iradesine ve o iradeden neşet etmiş tüm kurumlara, kurallara ve kavramlara düşmandır.
28 Şubat emperyalist düzenek olma vasfını bütün yönleri ve yöntemleriyle ortaya koyması, baskı-dayatma-zulüm bağlamında sınır tanımaması, el koyup yönetmek yerine engel olup yönettirmemek perspektifiyle “postmodern darbe” olarak tanımlanması gibi özellikleriyle önceki darbelerden farklıdır.
Memur-Sen olarak; kendilerini milletin ve iradesinin üstünde görenleri, milletin tanklarını “demokrasiye balans ayarı” çekmek için kullananları millet düşmanı ve emperyalist uşağı olarak kodladık. Postmodern darbeye, mevzuatına, uygulamalarına ve müktesebatına karşı ilk günden bugüne 24 yıl boyunca, alanlardan mahkeme salonlarına her zeminde mücadele ettik. Bu mücadelenin sivil toplum olmanın, emek mücadelesi vermenin yüklediği doğal sorumluluklar olduğunu kabul ettik ve bu gerçeğin altını çizdik.
Evet, darbenin üzerinden tam yirmi dört yıl geçti. O dönemde ikna odaları kuranları, üniversite kapılarına turnike koyduranları, başörtülü kızlarımıza şiddet uygulayanları ve cuntanın yanında ve emrinde hazırolda durup milli iradeye, demokrasiye ve hürriyete yönelik taciz suçlarına ortak olanları unutmadık, unutmayacağız da.
28 Şubat fiilleri ve failleriyle birlikte; millet yönüyle hak-hukuk-adalet kavramlarını ayaklar altına alma hadsizliğinin, devlete bakan tarafta ise bütçe imkanlarını talan etme yolsuzluğunun “ana eylem” olarak benimsendiği vesayet terörü iklimini benimsemiş ve hakim kılmıştır.
Memur-Sen ailesi olarak diyoruz ki; adaletsizliği bitirecek, adaletin varlığını hissettirecek, vesayet mağdurlarının, 28 Şubat mazlumlarının hukukunu inşa edecek, haklarını ihya, itibarlarını iade, zararlarını tazmin edecek kararlar, kararnameler, kanunlar yürürlüğe koymak “mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz” ve “tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur.